BT’de öncelikler ve bölgede ‘Türkiye’ farkı
Türkiye’de BT sektörü, potansiyeli, bölgede yarattığı farklar ile 2023 vizyonundaki yeri 26-27 Nisan’da İstanbul’da Swissotel’de düzenlenen Forum İstanbul 2012 etkinliğinde ele alınmıştı. Forum İstanbul’da ‘Türkiye’nin Sürdürülebilir Yeni Büyüme Stratejisinde Teknolojik Atılımın Gücü, Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon’ başlıklı oturumun konuşmacılarından biri de Huawei Türkiye Carrier Network & Software Çözüm Satış Direktörü Murat Hacısalihoğlu olmuştu. Etkinlik sonrası sorularımızı yanıtlayan Hacısalihoğlu’na göre, 2023 vizyonu tüm sektörün paylaştığı bir vizyon olduğu gibi, en çok paydaşı da biraraya getiren bir hedef. “Huawei’de Arnavutluk’tan Moğolistan’a uzanan coğrafyada 10 ülkenin merkezi Türkiye” diyen Hacısalihoğlu, şu farka dikkat çekti:
“15 yıl önce Avrupa’dan bir uzman gelip bize anlatırdı, biz dinlerdik, şimdi biz o konumdayız. Bölgedeki fırsatları Türkiye’nin değerlendireceğini düşünüyoruz. Huawei’nin Çin’in dışında en büyük Ar-Ge merkezlerinden ilki Hindistan’da, ikincisi 350’yi aşkın mühendisle İstanbul’da. Bunlar ürün geliştiriyor, geliştirilene destek veriyor. Küresel bazda kaynak havuzu olarak bilgi transferi yapıyoruz.”
Bulutta yatan fırsatlar
“Biz cihaz üretiminden, bu işin son kullanıcılara erişeceği uygulamalara kadar bireysel ve kurumsal kullanıcılara ‘teknoloji süpermarketi’ sunuyoruz” tanımını yapan Hacısalihoğlu, Türkiye’de en büyük müşterileri olan operatörlerle 2023 vizyonunda yapılabilecekleri ele aldıklarını söyledi. Gündemde ilk sırada bulut bilişimin geldiğini söyleyen Hacısalihoğlu, şu detayları paylaştı:
Bulut giderek öne çıkıyor ve bu konuda, KOBİ’lere ulaşmada ciddi erişim kanalları olan operatörlerin önderliği var. Operatörler KOBİ’lere farklı iletişim yapıları sağlarken, onları bulut bilişime taşıma önerisiyle de gidiyor artık. Biz, bulut teknolojisi ile onlara destek oluyoruz. 2023 vizyonunda bu önemli. Çünkü ticaret hacmi artarken, bunun gerektirdiği altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için şirketlerin kendi BT departmanını oluşturması önemli bir yatırım. Bu bakış açısına sahip olmaları gerek, ama bunu büyük bir risk ve maliyet unsuru olarak da görüyorlar. Oysa bu, küreselde ve yerelde rekabette bir gereklilik. Yeni TTK gibi düzenlemeleri de unutmamak gerek. Bunlar herkes için bir fırsat.”
M2M, kullanıcı tabanını yeniden tanımlayacak
Katma değerli servislerin de buluta taşınacağına işaret eden Hacısalihoğlu’na göre, bu da her ölçekte şirkete etkinlik, daha doğru hizmet üretme imkanı sağlayacak, verimlilik anlamında maliyetlerini aşağı çekecek, takip edilebilirlik, ölçülebilirlik olacak. ABD’de ve Avrupa’da bu tür hizmetleri sağlayan çok büyük şirketler doğduğu bilgisini paylaşan Hacısalihoğlu’na göre, Türkiye’de de operatörlerin altında bu tür şirketler olacak. Çünkü internet erişimi ile KOBİ’ye ulaşmış olan bir operatör, diğer hizmetleri de bulutta sunmaya başladı ve bu eğilim artacak. Hacısalihoğlu, “Örnekler arttıkça bu bir standart hale gelecek” yorumunu da yaptı ve işin yasal düzenleme tarafında da teknoloji şirketleri ve operatörlerin ilgili kurumlarla birlikte çalıştığı bilgisini paylaştı. 2023 vizyonunda öne çıkan, Forum İstanbul’da da gündeme gelen bir başlık da M2M. Bu konuda çifte vergilendirme engelinin aşılmasıyla kurumların çalışmalarının devam ettiğini hatırlatan Hacısalihoğlu’na göre, M2M ve taşıdığı potansiyelin herkes farkında. Türkiye’yi mobil abonelikte bir üst noktaya taşıyacak konunun M2M olduğunu, M2M ile penetrasyonun yeniden tanımlanacağını vurgulayan Hacısalihoğlu, şöyle devam etti: “Huawei olarak geliştirdiğimiz ürünlerden Smart Metering ilk akla gelen örneklerden ve bununla gelen, çok kapsamlı faydalar sağlayan uygulamalar var. M2M’de değer zinciri ve farklı halkaları var. Bunun bir bölümü uzaktaki cihazın geliştirilmesi. İkinci halkada ya operatörün kendisi ya da bir şirket taşıyıcı durumunda. Üçüncüsü, bunu başka bir cihazla konuşturuyor olmanız lazım ki uçtaki ağınızı yönetebilin. Biz bu değer zincirinin 3 tarafına da farklı çözümler sunuyoruz. Kendi çipimizi geliştiriyoruz. Bu nedenle yeni cep telefonlarımız kadar, M2M uygulamaları için de farklı cihazlar geliştiriyoruz.” M2M’in gelişiminde yazılım açısından fırsatlara, teşviklere ve girişimcilere dikkat çeken Hacısalihoğlu, “Türkiye’de müşteri ihtiyaçlarına göre yazılım geliştirmeye devam edeceğiz. Ama işin donanım tarafı da kritik” dedi ve ekledi: “Belli bir noktaya ulaşılırsa, üretimin de Türkiye’de olabileceğini düşünüyoruz. İçerdeki ihtiyaç değil, bölgede lider rolü ile Türkiye’de üretim bu ülkelere de yansıyacak. Türkiye’yi teknoloji ihraç edebilir hale getirmemiz lazım ve yapılmaması için sebep yok.”
Kurumsal ve bireysel kullanıcıda yaygınlık
Hacısalihoğlu, şöyle devam etti: “Bulunduğunuz lokasyonda sizinle baz istasyonu arasındaki iletişimi kurgulayan, yatırımı daha etkili kılan, daha akıllı ağlara doğru gidiyoruz. Yaklaşımımız bu şekilde ve geliştirdiğimiz ürünler bu anlamda farklılıklar gösteriyor. LTE ile ilgili uygulamalarla ödüller alıyoruz. Türkiye’de ise LTE’ye gitmek için biraz daha zaman var. Bu zaman da servislerin, içeriklerin gelişimi ile gelecek. Bu nedenle operatörlerle beraber, onlara katma değer yaratan servisler konusunda çalışıyor, fikir alışverişi yapıyoruz. Bu yıl ve sonrasında kullanıcılar Huawei’nin ismini cep telefonlarında da daha çok duyacak. Cep cihazlarına KVK’lardan ulaşılabilecek ve başka satış kanalları da oluşacak. Kurumsal kanada ek olarak, son kullanıcı tarafında da Huawei ismi daha çok duyulacak.”