Türk şirketleri, iş zekâsının bir ihtiyaç olduğunu biliyor
İş zekâsı uygulamaları konusunda Türk şirketlerinin farkındalığın giderek arttığı sektörde hizmet veren BT şirketlerinin ortak fikri niteliğinde. Ama bu konuya yatırımda bakış açısı da değişmeli. Oytek Kartlı Sistemler ve Finansal Çözümler Müdürü Ayşe Kıral, önemli bir algı değişimi gerekliliğine şu sözlerle örnek verdi:
“Türkiye’de henüz olayın önemi tam kavranamamış olsa da, personelin ve zamanın tasarruflu kullanılamaması sonucu elde edilen zararları azaltmaya yönelik çözüm olarak değerlendirilmekte. Oysa ki; kurumların sadece maliyet azaltmak için değil, strateji belirlemede bir yol gösterici olarak da veriyi iyi analiz etmede, raporlama, karar verme süreçlerini ve iş planlarını oluşturmada iş zekâsı uygulamalarına ihtiyaçları var.”
Ereteam CEO’su Kutlay Şimşek, iş zekâsının, artık Türkiye’de kendini tanıtmış ve kanıtlamış bir kavram olduğunu belirtirken, “İş zekâsı enstrümanlarına ihtiyacın sorgulanmadığı, kurumların olmazsa olmazları arasında olduğu görülüyor” dedi ve ekledi: “Artık sorulan sorular; ‘İş zekâsının sunduğu yeni teknolojileri ne kadar kısa sürede şirket bünyesinde hayata geçirebiliriz?’ şeklinde. Bu da, iş zekâsına olan ilginin derecesinin göstergesi.” Likya Teknoloji Yönetici Ortağı Ayhan Demirci de, Türkiye’de rekabet batıya oranla daha gerilerde olmasına rağmen, bunun etkisini hisseden şirket sayısının giderek arttığına dikkat çekti ve bunun iş zekâsı çözümlerine ilgiyi artıracağına vurgu yaptı. Oracle İş Zekâsı Bölgesel Satış Direktörü Ali Rıza Kuyucu, ‘Analitik CRM’ uygulamalarının, şirketlerin müşterilerini daha iyi tanımalarını ve doğru ürünleri, doğru kanallardan doğru zamanda önermelerini sağladığına işaret etti ve ekledi: “Bugün irili ufaklı pek çok şirket iş zekâsı uygulamalarını stratejik yatırım alanı olarak görüyor. Kamu kurumları da süreçlerin analizi, giderlerin optimize edilmesi ve kamuya bilginin şeffaf sunulması için bu uygulamaları hayata geçiriyor.”
SAP Türkiye İş Zekâsı Çözüm Yöneticisi Yücel Yüksel’e göre ise Türkiye’de iş zekâsı konusunda herhangi bir sektör ağırlığı yok. Üniversitelerden bankalara, gıda şirketlerinden lojistik sektörüne kadar çok geniş bir yelpazede bu çözümlerin kullanıldığı görülüyor. Son dönemde ise bu alanda bulut, sosyal medya ve mobil alanlarına yönelik entegrasyonlar ve geliştirmeler dikkat çekiyor. Bimsa BO Takım Lideri Altay Rodoplu, ihtiyaç gelişimini şu şekilde anlattı:
“Önceki yıllarda yaptığımız projelere baktığımızda verinin sadece tablo ve grafik olarak görünümü raporlama için yeterliydi. Ancak gelişen teknoloji ile raporlamadaki talepler de değişiyor. Bugünün taleplerinde mobil uygulamalar, hız ve gerçek zamanlı analiz raporlamada önem kazanıyor. Şirketler günümüzün rekabetçi ortamında bilgiye en kısa, en hızlı ve en doğru şekilde ulaşmak istiyor.”
Dojop Teknoloji İş Geliştirme Uzmanı Filiz Babacan da, bu alanda özellikle son 5 yılda dikkate değer bir yatırım kararının şirketler tarafından alındığına dikkat çekti. Babacan’a göre, genellikle referans çalışmalardaki başarılar ve iş zekâsı uygulamalarına geçen şirketlerin pazardaki rekabeti artırması, şirketlerin yatırım kararı alması yönünde önemli bir faktör.
Yeni eğilimlerle zenginleşen çözümler zamanı
İnnova İş Çözümleri Grup Yöneticisi Feyza Narlı, kurumsal ilgiyi şu şekilde detaylandırdı:
“İş zekâsı alanında bazı eğilimler daha sık gündeme gelecek. Bunlardan birincisi; gerçek zamanlı karar destek sistemleri. İkincisi; “Bellek içi Analiz “ yaklaşımı. Üçüncü olarak SaaS (Hizmet olarak yazılım) yaklaşımının iş zekâsı ürünlerinde de yaygınlaşacağını öngörüyoruz. Son olarak da ileri analitik modelleme (predictive analytics) teknolojisinden bahsedilebiliriz. Mobil cihazların kullanımının yaygınlaşması, şirketlerin analiz sonuçlarını mobil olarak takip edebilmesi ihtiyacını ortaya çıkarmakta. Ayrıca büyük verinin işlenebilmesi için de yeni teknoloji ve çözümler hayatımıza girmeye başladı.”
BI Technology Genel Müdür Yardımcısı Müjde Işım, “İş birimleri kendi verileri üzerinde çabuk karar alabilme, sebep-sonuç ilişkilerini araştırıp, problem gördükleri noktalarda detay araştırmaya gidebilme, büyük veri hacimleri üzerinde yüksek performanslı analizler gerçekleştirebilme ihtiyacı içinde” tanımını yaptı. Işım’a göre, kullanıcı profilindeki bu değişim ile beraber, kolay kullanılabilirlik, az kaynakla hızlı konumlandırma, büyük veri hacimlerini yönetebilme, zengin görsellik, etkileşimli analiz yeteneği öne çıkıyor.
Bizcon İş Zekası Uygulamaları Grup Yöneticisi Özgür Yavuzkara da bu tabloda yönetim raporları, yönetim kokpitleri, kârlılık, planlama/bütçeleme, strateji yönetim, (Balanced Scorecard, Anahtar Performans Göstergesi Yönetimi) ve veri madenciliği uygulamalarındaki taleplerin ön plana çıktığına işaret etti. Intelart Genel Müdürü Serdal Mermer de şu eklemeyi yaptı:
“Özellikle Kurumsal Strateji Yönetimi, Bütçe ve Planlama, Konsolidasyon, Analitik Raporlama gibi başlıklardaki talepler ön plana çıkıyor. Bunların haricinde, kurumlar artık her türlü platform ve ortam üzerinden bu fonksiyonları yürütebilecekleri teknolojileri kullanmak istiyor. Özellikle mobil olarak kullanılan erişilebilir iş zekâsı teknolojileri öne çıkıyor.”
GNA Consulting İş Geliştirme Müdürü Evren Alim, hızın önemine işaret etti ve bunun da iş analitiği çözümlerinde klasik yaklaşımlardan ziyade, farklı yaklaşımlarla çözümler bulma zorunluluğu getirdiğini belirtti. IBM Türk İş Analitikleri Ürün Yöneticisi Yeliz Korkmaz da, “Bilgiye dayalı eylem almanın, bir işletmeye sağlayacağı katkılar fark edildikçe, bu artışın devam edeceğini düşünüyorum” eklemesini yaptı.
Konunun ‘coğrafi dağılım’ başlığında Navigator İş Uygulamaları Yöneticisi Melike Ayköse şu yorumu yaptı: “Türkiye’de bu farklı bakış açısı yeni oturmaya başlıyor. İstanbul’da çoğu şirket bu avantajların farkında. Ancak İstanbul dışındaki diğer şirketler yeni yeni bu sistemin avantajlarını anlayıp iş zekâsı projelerine başlıyorlar.” Obase Genel Müdürü Bülent Dal’a göre ise bugün birçok danışmanları Anadolu’nun farklı şehirlerinden gelen talepleri karşılamak için çalışmakta. “Şirketler gelecek stratejilerini 4 ana başlıkta belirlemeli” diyen Dal, bunları mobil zekâ, sosyal zekâ, bulut zekâ ve büyük veri olarak sıraladı. Dal bu gerekliliği ‘artan veri miktarı’ ile gerekçelendirdi.
“Türkiye’de yerli oyuncuların neredeyse hiç yer almadığını ve ağırlıklı olarak uluslararası yazılım şirketlerinin aktif olduğunu görüyoruz” diyen Software AG Türkiye Başkan Yardımcısı Gökhan Arıksoy’a göre, dünya pazarında son dönemde dikkate değer birleşmeler ya da satın almalarla pazarda hareketlilik var. Türkiye’de iş zekâsında büyümekte olan pazara dikkat çeken Arıksoy, “İş Süreçlerine Dayalı İş Zekâsı” eğiliminin şekillendiğini söylemek, orta vadede bu eğilime yönelik talebin artacağını öngörmek yanlış olmaz” dedi.
Türkiye pazarında iş zekâsı uygulamalarına yoğun talebe işaret eden SAS Türkiye, Kuzey Afrika ve Orta Asya Genel Müdürü Gökhan Nalbantoğlu, “Talepler tutarlı bilgi tabanı oluşturulması ve ihtiyaç ortaya çıktığında hızla bilgiye ulaşılması yönünde” dedi ama eklemeden geçmedi: “Artık şirketler bu uygulamaların geçmişe yönelik bilgiyi sunarken, geleceğe dönük karar almalarında analitik bazlı oluşturulan tahminler ile daha fazla yol gösterici olmasını istiyor.”
“İş zekâsı alanındaki uygulamalar ve gelişmelerle, işletmelerin veri madenciliğini etkin şekilde değerlendirdiklerini görüyoruz” diyen Anadolu Bilişim Hizmetleri Genel Müdürü Çetin Uygun’a göre, veri madenciliği, yüksek miktarda veriden anlamlı sonuçlar elde etmeyi hedefliyor ve bu çözüm, farklı iş akışlarına uygulanarak doğru kararlar almaya yardımcı oluyor.
KoçSistem Ar-Ge ve İş Uygulamaları Danışmanlık Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu’na göre, Türkiye’de iş zekâsı uygulamaları gelişiyor ve şirketlerde iş zekasının sadece teknik alt yapısının geliştirilmesi ve mobil raporlama özgürlüğünün sağlanmasının yanı sıra, stratejik raporlama hedefleri de oluşturulmalı. Akıllı telefonların ve sosyal medyanın yaygınlığının ışığında Çetinoğlu’na göre, şirketler işlerini daha iyi ve verimli yapabilmelerini sağlayacak çözümlere yönelmeli.
İş zekâsına gerek tedarikçi gerekse son kullanıcı seviyesinde oldukça yüksek ilgi olduğuna işaret eden Turkcell Global Bilgi Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı A. Fahri Arkan, “Genel olarak talepler; kurulan ve kullanılan sistemlerin raporlanma ihtiyacı ile başlıyor. Ne zamanki bu veriye ulaşılıyor ve analizler başlıyor, ondan sonra gerçek iş zekası ihtiyaçları da ortaya çıkıyor” dedi.
Metric Technology Genel Müdürü Ferhat Bakan’a göre, son birkaç yılda artan iş zekâsı çalışmalarıyla kurumların ve özellikle raporlama, analiz, planlama süreçlerinde, stratejik kararlar alma konularında aktif rol alan kurum çalışanlarının iş zekâsı uygulamaları hakkında ilgisi ve bilgisi arttı. Farklı yazılım şirketlerinin iş zekâsı forumları, sektörel çözüm günleri, tanıtımların artması, uzman iş zekâsı danışman kadrolarının oluşması da farkındalığı artırıyor.