Ticaret hayatı yeniden tanımlanıyor
Yürürlüğe girmesi için gün sayılan Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve her ölçekte şirkete getirdiği bilişim merkezli yükümlülükler, İTO ve İntermedya’nın düzenlediği geniş katılımlı seminerde ele alındı. Yeni TTK’nın kurumsal hayatı temelinden değiştireceği, herkesin hemfikir olduğu bir konu oldu.Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) hayata girmesine geri sayımda İstanbul Ticaret Odası (İTO), İnterpromedya ile önemli bir etkinliğe imza atarak, yeni TTK ve bilişim kanadındaki yansımalarını ele aldı. 5 Haziran Salı günü İTO Meclis Salonu’nda düzenlenen ‘Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Bilişim Uygulamaları’ semineri kamu ve özel denetim şirketlerinden yetkili isimleri, akademisyenleri de biraraya getirdi. Seminerin bini aşkın konuğu, yeni TTK’nın kurumsal bilişim uygulamalarındaki yeri ve kendilerine yüklediği sorumluluklarla ilgili detaylı bilgi edinme sahibi oldu.
Seminerin açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Hasan Demir yaptı. Bilişim teknolojilerinin hızlı gelişimi ve şirketlerin, ülkenin kalkınmasında üstlendiği önemli role işaret eden Demir, mevzuatın da bu gelişime ayak uydurmasının önemine dikkat çekti. 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle büyük bölümü hayata geçecek olan yeni TTK’nın ticaret hayatını değiştireceğini söyleyen Demir, bin 535 maddeden oluşan yasa ile hukuk ve ticaret hayatının uyumlu bir hale geleceğini belirtti. Demir’in ardından söz alan İnterpromedya Genel Müdürü Güldane Taşdemir de bilişimin dikey bir sektör olarak Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak lokomotif bir sektör haline geldiğini belirterek başladığı konuşmasında, yeni TTK ışığında doğru BT yatırımlarını yapmanın önemine dikkat çekti. Açılış konuşmasında söz alan son isim BTK 1. Hukuk Müşaviri Atila Öztürk oldu. Tüm dünyada herşeyin elektronik ortama taşındığını belirten Öztürk, “Bu yapıda dünyanın iki problemi var: Hukuk uygulamalarının bilişimin gerisinde kalması ve güvenlik, ispat problemleri. Yeni TTK ise e-imza, kayıtlı e-posta gibi uygulamalarla iş yapmayı kolay hale getiriyor ve biz de bu işlemleri sunacak şirketleri yetkilendirip denetliyoruz” dedi.
Yazılım geliştiriciler açıklanacak
Seminerde Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Daire Başkanı Uğur Doğan, Gelir İdaresi Müdürü Yalçın Tercan ve Gelir Uzmanı Veli Doğanay da sunum yaptı. Doğanay: “İç ve dış denetim ihtiyaçları da yeniden tasarlanacak. Yeni TTK’nın bir avantajı da uzaktan denetim imkanını sağlaması. Uluslararası ortak denetime imkan sağlamak yeni bir açılım getirecek. Yasa ile e-defter tutma zorunluluğu yok ama Maliye, sektör bazında zorunluluklar getirebilir yıl sonuna kadar. E-defter başvuru şartı ise uyumlu bir muhasebe programına sahip olmak. Uyumlu yazılım geliştiricileri sitemizde duyurmaya da başlayacağız.” XBRL’in bu alanda yaygınlaşan bir programlama dili olduğunu ve kendilerinin de, XBRL-GL ile defter tutmak için olan yapıyı kullanacaklarını söyleyen Yalçın Tercan ise bunun muhasebe işlemi yapmak için önemli olduğunu vurguladı. Uğur Doğan şu sözlerle devam etti:
“E-defter yurtdışında tutulamıyor. Bulutun da Türkiye sınırları içinde olmasını öngörüyoruz. Avrupa Birliği’nde (AB) bazı ülkeler de bu konuyu tartışıyor, bilgi güvenliğini sorguluyor. Şu anki düzenlemeler ile bulutta tutulma şansı yok e-defterin. Denetim de uyum denetimi, bağımsız denetim, vergi denetimi, uzaktan denetim ve ortak denetim olarak yeni TTK’da 5’e ayrılıyor.”
Bulut için zaman gerek
Bulutun gelişen bir eğilim olduğunu söyleyen yetkililer, “Kamu olarak endişemiz güvenlik ve süreklilik. Yurtiçinde bir şirketin bulutta bilgi saklamasına izin vermiyoruz. Ama Sağlık Bakanlığı gibi bazı bakanlıklar verilerini bulutta tutmaya başladı. Bunun örnekleri arttıkça, kamuda gelişim artacaktır” dedi. Gelir İdaresi yetkilileri, yine bir soru üzerine, tüzel kişiler arasında kullanılan e-faturayı B2C gibi bireylerin de yer aldığı yapıya kaydırmak istediklerini söyledi. Seminerin son sunumunu Ernst&Young BT Risk ve Güvence Hizmetleri Kıdemli Müdürü Nilhan Fidan yaptı. Fidan yeni TTK’nın bilgi teknolojileri ile ilgili başlıkları ve kurumsal yönetim, BT yol haritası, elektronik işlemler, kayıtlı e-posta ve e- imza gibi başlıkları da paylaştı.
Uçtan uca yeni kurumsal hayat
İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim Teknolojileri ve Hukuk Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Leyla Keser Berber, MERSİS hakkında bilgi verdi ve yeni yasada bazı uygulamalarda hem kağıt hem elektronik uygulamaların paralel yürümesinin yarattığı sıkıntılara dikkat çekti. Berber, sayısal şirketin yeni TTK’da konumlanmasının önemine işaret etti. Bazı uygulamalarda Avrupa’ya kıyasla daha proaktif olunabileceğini söyleyen Berber, e-senet örneğinden yola çıkarak “ABD, bazı uygulamalarda Avrupa’ya kıyasla daha açık” dedi. Yeni TTK’nın e-imzayı desteklediğinin altını çizen Berber, sunumunda şu detayları paylaştı: “Yeni TTK’da e-sözleşme, sözleşmenin feshi, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbar ve ihtarlar, ‘trustmark’ olarak tanımlanan güven duyulan marka, güvenli e-imza ve temsil gibi manşetin gölgesinde kalan bazı düzenleme başlıkları da bulunuyor. ‘Herkes için erişilebilirlik’, bilgiyi insan hakkı olarak değerlendiriyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) çok veri barındırdığı için bilişim sisteminin hazırlanmasını üstlendi ve şu an belli testler devam ettiriliyor. Bu konuda MKK’nın görev alması önemli. Çünkü bir yabancı fon nerede olursa olsun, Türkiye’den alacağı bir e-imza ile hisse sahiplerinden biri olarak oy kullanabilecek ve bu önemli bir fırsat. Borsada olmayan şirketler ise elektronik ortamda toplantı yapıp yapmama konusunda serbest.”