Gelecekte gelişim yönü belli
Sektör temsilcilerine göre SaaS’ın gelişim yönünde önümüzdeki süreçte mobil platformlar, uygulamalarda ise ERP ve iş zekâsı başlıkları var. Logo CEO’su Buğra Koyuncu’ya göre de 2012, SaaS uygulamaları için mobil platformun daha çok kullanım alanı bulacağı bir yıl olacak. Uygulamalara olan güvenin artması ve maliyet avantajı sayesinde, orta boyutta işletmelerin de konuya ilgisinin artacağını belirten Koyuncu, “Bugüne kadar ağırlıklı olarak CRM uygulamaları söz konusuyken, bundan sonraki süreçte İK, satın alma, personel yönetimi gibi modülleri de içeren SaaS ERP uygulamalarının daha çok gündeme geleceğini öngörüyoruz” diye konuştu.
7/24 mobil şirketler doğacak
SaaS’ın gelişim rotasında mobili görenlerden biri de; HP Türkiye Yazılım Ülke Müdürü Nil Bağdan. Şirketlerin hizmet olarak yazılım modelinde ister bir muhasebe programı ister bir e-posta programı kiralayın, sonuçta bilgi patlaması dediğimiz büyük veriyi işlemek zorunda kalacağına dikkat çeken Bağdan şu değerlendirmelerde bulundu: “Şirketlerin işlerine en uygun yazılımları seçmesi ve büyük veri yığınlarını tarayarak işyerinde performansı artırması büyük önem taşıyor. Bu gelecekte daha da önemli olacak. Şirketler bulut hizmetlerinden yararlanarak büyük veri için dışkaynak kullanımına gidecekler veya anlaşmalı oldukları bağlı şirketler ya da çözüm ortaklarıyla işbirliği yaparak ortak bilgi işlem ağları kuracaklar. Örneğin, bir şirket yan sanayideki çözüm ortaklarının erişebildiği bir web portalı ve muhasebe programını internet üzerinden satış pazarlama kolundaki çözüm ortaklarına açacak. Hizmet olarak yazılım modelinde mobilite gittikçe önem kazanacak ve gelecekte, hizmet olarak yazılım modeli sayesinde “mobil şirketler” ortaya çıkacak. 7/24 yaşayan kurumların 10 yıl içinde 7/24 mobil şirketlere dönüşeceğini göreceğiz.” KoçSistem İş Uygulamaları Satış Direktörü Ercan Kuru da önümüzdeki dönemde kurumsal uygulamaların mobil platformlara taşınacağını öngörüyor. Günümüzde veriye ve bilgiye, mekandan ve zamandan bağımsız olarak ulaşma ihtiyacı kurumlar için bir zorunluluk haline geldiğini hatırlatan Kuru, sözlerini “Ancak bu değişimi gerçekleştiren kurumların, önümüzdeki dönemde rekabette avantaj sağlayabilecekleri görüşündeyiz. Yine önümüzdeki dönemde, veriyi işleyen değil, veriyi yorumlayan akıllı sistemlere ihtiyaç duyulacaktır. Bu nedenle iş zekâsı ve veri madenciliği alanlarına ağırlık verileceğini öngörüyoruz. Bunun yanı sıra veri yönetişiminin ve güvenliğinin sağlanması da bir diğer önem kazanan alanlar olarak karşımıza çıkacaktır” diye sürdürdü.
İş zekası ürünlerinde de yaygınlaşacak
İnnova Genel Sektör ve Finans İş Geliştirme Grup Yöneticisi Bilgehan Baykal da, kurumları başlangıç yatırım maliyetlerinden kurtaran, buna paralel olarak da süreçler konusunda uzmanlaşmış ve bu süreçlerin belirli kalite koşullarında ve belirli hizmet seviyelerinde işletildiği modellerin gelecekte birçok organizasyon tarafından tercih edileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulut bilişimin en önemli parçalarından biri olan yazılımın hizmet olarak sunulduğu SaaS uygulamalarının yaygınlaşması ve yazılımın bir hizmet olarak kiralanmaya başlaması işletmelerin BT altyapısını oluşturan yazılım ve donanım bileşenlerini mümkün mertebe kurumlarının bünyesi dışına çıkarmalarına ve bu sayede iş sürekliliğini daha çok garanti altına almalarına katkı sağlayacak. Bu modelin geleceği noktada, ürün ve hizmetlerin haftalık, günlük hatta saatlik olarak ücretlendirilerek kullanılması mümkün olacak.”
Yazılım olarak hizmet yaklaşımının iş zekâsı ürünlerinde de yaygınlaşacağını öngördüklerinin de altını çizen Baykal, “Bilindiği gibi donanım ya da yazılım olarak hiçbir ilk yatırım maliyeti olmaksızın hizmet kiralama modeline dayanan SaaS nispeten daha küçük işletmelerin iş zekâsı ürünleri ile tanışmaları için fırsat yaratacaktır. Ayrıca, günümüzde CRM uygulamalarının önemi birçok sektör tarafından benimsenerek orta ve küçük ölçekli işletmelerde de CRM stratejileri geliştirilmeye başlandı. Özellikle orta ve küçük ölçekli işletmelerde SaaS (Software as a Service – Hizmet olarak Yazılım) modelinin kurumlar için yazılımın geleceği olduğunu düşünüyoruz. Bu sayede CRM uygulamalarına olan talep her zamankinden daha fazla ve daha da artacak” diye konuştu.
Önce kritik olmayan iş yükleri ve ardından da kritik iş yükleri buluta taşınacak
Yazılımın hizmet olarak verilmesi tüm kurumlarda artık alternatif bir model olarak benimsendiğini ifade eden IBM Türk Bulut Entegre Teknoloji Hizmetleri Satış Lideri Baran Erdoğan da şu değerlendirmelerde bulundu: “Bize de şu anda çalıştığımız şirketlerden bu tarz talepleri almaya başladık. Bu da bize, hizmet olarak yazılımın Türkiye’de yükselmeye başladığını gösteriyor. Daha ileriki yıllarda bazı konularda bunun tek yöntem olacağına inanıyoruz. İnternetin gelişmesiyle özellikle e-posta ve işbirliği tarzı çözümlerin çok daha yaygınlaşacağını düşünüyoruz. En başta kritik olmayan iş yüklerinin ve ardından da kritik iş yüklerinin buluta taşınacağını öngörüyoruz.”
Workcube YKB Yardımcısı Özlem Açıkel Turhan’a göre CRM ve HR uygulamaları SaaS’a en hızlı uyum sağlayan yazılımlar olmakla birlikte araştırmalar ERP’nin geleceğini şekillendirecek en önemli eğilimin, ERP uygulamalarının da SaaS’a kayması olacağını ve bu pazarda SaaS’ın hızlı yükseleceğini gösteriyor. SaaS sayesinde ERP deneyiminin de küçük işletmelere doğru yaygınlaşacağı saptamasında bulunan Turhan, değerlendirmelerine şöyle devan etti: “Bu da ERP pazarının genişlemesine olanak sağlayacak. Şu anda SaaS‘a en uzak duran uygulamalar finans ve muhasebe uygulamaları. Çünkü müşteriler halen finansal verilerinin sahip olmadıkları bir sunucu üzerinde barınması fikrine alışamadılar. Ama her ön yargı gibi bu da çok yakın bir gelecekte yıkılacak ve On-Demand olarak sunulacak finans ve muhasebe yazılımları pazarda yerlerini alacaklar. Gelecekte SaaS uygulamalarının yatayda işletmelerin tüm fonksiyonlarını kapsar çözümler halinde sunulacağını ve ondan sonraki aşamada da dikey sektörlerde gelişeceğini düşünüyorum. Ayrıca SaaS tedarikçilerinin satış potansiyellerini artırmak ve pazarı genişletebilmek için yazılımlarını birbirleriyle bütünleşik çalışır hale getirmek üzere bütünleştirme sağlayacak ek geliştirimlere gitmesi de kaçınılmaz olacak.”