Bitmeyen Ar-Ge macerası
Dassault Systèmes, stratejik satın almalarla büyümeye devam ediyor, Türkiye pazarının da gücüne ve potansiyeline inanıyor. Dassault Systèmes tarafından düzenlenen geleneksel Türkiye 3D Experience Forumu’nun üçüncüsü 14 Haziran’da Marriott Hotel Asia’da, Fransa ve Türkiye Dassault Systèmes üst düzey yöneticilerinin ve iş ortaklarının katılımı ile gerçekleştirildi. Forumda “3D Experience” kavramı, bu kavramın iş ve günlük hayata etkileri üzerinde duruldu. Etkinlik sonrası görüşme yaptığımız Dassault Systèmes Global İlişkiler ve Topluluklardan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Philippe Forestier, Ar-Ge stratejilerinde çok farklı başlıklar olduğunu, BT altyapısında mobilite ve bulut bilişimin öne çıktığını söyledi. İş hayatındaki değişimi ‘devrim’ olarak tanımlayan Forestier, bu yapıda bulut ve mobilite odaklı çözümlerin gereklilik halini aldığını söyledi. Forestier’in dikkat çektiği ikinci konu içerikle bağlantılı olarak, farklı sektörlere yönelik temellerin önemli hale gelmesi. “Geliştirdiğimiz ürün ve teknolojilerin büyük bölümü her sektöre uygun” diyen Forestier, ekledi: “Ama farklı sektörlere baktığımız zaman, Ar-Ge olarak belli fonksiyonları pakete eklememiz, kullanıcılara gerçek faydayı sağlayabilmemiz gerek. Teknoloji temeli aynı olsa da, sektöre özel farklılaştırma böyle oluyor.”
Türkiye pazarı bizim için fırsat demek
Forestier, küresel bazda sıkıntılı ve istikrarsız bir sürecin varlığına işaret etti. Şirketlerin teknoloji yatırımları sayesinde kendilerinin bu sıkıntılardan aynı şiddette etkilenmediğini söyleyen Forestier, “Her sektörden şirket daha rekabetçi olmak ve maliyetlerini azaltabilmek için giderek daha fazla BT yatırımı yapıyor. Bu eğilim devam edecek” diye ekledi. Çünkü Forestier’e göre, birçok şirket Ar-Ge harcamalarını kesmenin yaratacağı riskin farkında. Forestier, 3D Deneyim Platformu ile ilgili olarak da, “Bunun, aramada Google, videoda YouTube gibi bir vazgeçilmez olmasını hedefliyoruz. Gelecekle yön buluyor, onu yaratmak için de geçmişi iyi anlamamız gerektiğini biliyoruz” dedi. Forestier, Türkiye pazarına yönelik beklentilerini şöyle anlattı:
“Türkiye, ekonomik büyümesiyle önemli bir pazar ve BRIC ülkeleri ile kıyaslanıyor. Sektörün canlılığı ve sağlığı, inovasyonda ve rekabet gücünde daha ileri gitme isteği bizi etkiliyor. Avrupa ülkeleri ile arada büyük farklar var. Umarım bu eğilim devam eder. Pazarın gelişimi bizim için fırsat.”
“Rakibi satın almak hatadır”
Dassault Systèmes; satın alma ve birleşmelere önem veren bir şirket. Bu konuda dikkatli adım atmak gerektiğini belirten Forestier’in ‘asla yapılmaması gereken şey’ kuralı ise rakip bir şirketi satın almak. Forestier, konu satın alma olduğunda, fırsat sunan, yenilikler ortaya koyan ve kurumsal vizyonu tamamlayan şirketlere bakmak gerektiğine dikkat çekti. Dassault Systèmes’in satın alma stratejisi; her ölçekte şirketle kendi kurumsal stratejisini tamamlamak üstüne kurulu. Forestier, yeni satın almalar olacağını belirterek, “Finansal açıdan çok sağlıklı olduğumuz için kazandığımız parayı doğru satın almalarla, doğru biçimde harcamak istiyoruz” dedi. Şu anda hangi şirketlerle ilgilendiklerini açıklayamayacağını söyleyen Forestier, yine de şu detayları paylaştı:
“Satın alma stratejimizde düzinelerce şirket olduğunu söyleyebilirim. Analizlerimiz hiç bitmiyor. Bu şirketlerin hepsini satın almayacağız. Ama hepsi için analizlerimizi yapıyoruz. Birçok rakibimiz geçmişte rakiplerini satın almışlar, güçlerini böyle artırmayı hedeflemişlerdi. Ama bu bir hatadır, asla bunu yapmayız. Net Ar-Ge stratejimiz var ve temelini de teknolojinin değerli şirketlerini, dünyanın hangi ülkesinde olurlarsa olsunlar satın almak oluşturuyor.”
Yaratılan veri miktarı hızla, sürekli büyüyor. Forestier, bu tablo karşısında Ar-Ge stratejilerine önem verdiklerini, bu strateji kapsamında bir şirketi satın aldıklarında onun varlıklarını ve insan kaynağını da aldıklarını vurguladı. “Teknolojiyi alıp Paris’teki merkezimize götüreceğiz, eski şirketin tüm çalışanlarını da işten çıkartacağız demeyiz asla” yorumunu yapan Forestier, “Eski çalışanları muhakkak tutarız. Çünkü satın aldığımız teknoloji onların eseri. Bir şirketi varlıkları ve insan kaynağıyla alıyoruz” dedi.
Forestier’e göre, farklı yerlerde Ar-Ge merkezlerine sahip olmak da bir sorun değil. Bunun yerine ‘ortak inovasyon’ felsefesi ön planda. Bu yüzden Ar-Ge’ye büyük bir enerji ve para harcadıklarına dikkat çeken Forestier, sürekli katma değer katarak inovasyon yapmanın, sürekli gelişmenin de sırrının bu olduğunu vurguladı.
Mühendislik eğitiminde devrim şart
Dassault Systèmes, iki bilim adamına projelerinde kendi teknolojisi ile destek verdi. Forestier, detay vermekten kaçınsa da, eylül ayında açıklayacakları yeni projeleri ile sanal ve gerçeği birleştireceklerini söyledi. “Hazırlanacak filmlerle Paris’in üstünde bir kilisenin üstüne geldiğinizde geçmişi göreceksiniz” ipucunu veren Forestier, şöyle devam etti:
“Çözümlerimizle destek verdiğimiz projelerin mimarlarının hepsi hayatlarını ideallerine adamışlardı. Onların çözmeleri gereken sorunları karşısında, teknolojimizle biz devreye giriyoruz. Öte yandan, eğitimin önemine inanıyoruz. Birçok ülke eğitimli mühendis kıtlığı çekiyor. Çünkü bilim, gençlerin ilgisini eskisi gibi çekmiyor. Eğitim sistemi değişmeli, zamana ayak uydurmalı, gençleri bilime çekmek için daha farklı eğitim yöntemleri hayata geçirilmeli. Aynı durum üniversiteler için de geçerli. Bazı ülkelerde mühendislik başlığında eğitim içeriğini değiştirmek için girişimlerimiz var. Ama bu adımların herkes tarafından kabul edilmesi zaman alacak.”