Artan ilgiye bilgi ile destek BT şirketlerinden
Türk şirketleri, hangi ölçekte olursa olsun, özellikle son yıllarda iş sürekliliği ve bunun bir parçasını oluşturan felaket kurtarma teknikleri için önemli yatırımlar yapıyor, en azından büyük bir kurumsal yapı, risklerin farkında olduğunu gösteriyor. Helyum Bilişim İş Geliştirme Müdürü Sinem Tirkeş’in belirttiği gibi, Türk şirketlerinde iş sürekliliği ve felaket yönetimi kültürü tam olarak oluşmasa da, kötü tecrübeler sonucunda bu konuda daha hassas davranılmaya başlandı. Double-Take Teknik Müdürü Erkan Tuğral da, verilerin kritik hale gelmesi, sanallaştırma teknolojisi ile pek çok fiziksel varlığın sayısal hale getirilerek sanal makine olarak depolanmasıyla birlikte artan veri miktarına dikkat çekti. Prolink Kıdemli Sistem Mühendisi Bilgehan Poyraz ise şu eklemeyi yaptı:
“Felaket yönetimi çözümleri için bazı şirketler kendi bölge ofislerini kullanıyorken, orta ve büyük ölçekli şirketler sistemlerini veri merkezlerinde konumlandırmayı tercih etmekte. Hemen her kuruluş bu iş için yatırımlar yapmakta, danışmanlık almakta ve veri güvenliğini sağlamak için çaba sarfetmekte. Bundan on yıl önce bir hayal olan teknolojiler, bugün kolaylıkla ulaşılabilen teknolojiler.”
IBM Küresel İş Hizmetleri İş Sürekliliği ve Altyapı Hizmetleri Yöneticisi Ayça Tuba Konakoğlu, kurumların finansal ve iş gücü kaynaklarının kısıtlı olmasının, kendi varlıklarını da daha özenle koruma ihtiyacını doğurduğunu vurguladı. Türk sanayisinin ve iş dünyasının büyük çoğunluğunun yerleştiği bölgelerdeki olası deprem ve doğal afet riskleri de bu ihtiyacı artırmakta. Rekabetin artması, bankalar için iş sürekliliğine yönelik mevzuat gereklilikleri de iş sürekliliği kültürünün gelişmesini sağladı.
Glasshouse Teknik Müşteri İlişkileri Yöneticisi Serkan Turhan da hatırlatmadan geçmedi: “Bu zaman aralığında iki ekonomik kriz yaşadık ve şirketlerin teknoloji altyapılarına beklenen bütçeleri ayırma tereddütleri anlayışla karşılanabilir. Yakın gelecekte, ekonomideki olumlu gelişmelerin ivmesi ile bu açığın kapanacağı inancındayız.”
Dışkaynak hizmeti ile gelişen işbirliği
“Türk şirketlerinde felaket yönetimi çok daha öncesinde yerleşmiş olup, iş sürekliliği kavramına geçiş ve gelişim süreci son iki yılda hızlandı” yorumunu yapan 4S Anahtar Teknoloji Danışmanı Evrim Tarımer’e ek olarak, Anadolu Bilişim Hizmetleri Genel Müdürü Çetin Uygun’un da dikkat çektiği gibi, dünyada oldukça yaygın olan iş sürekliliği ve felaket yönetimi kültürü, Türkiye’de yaygınlaşmaya başladı. Uygun, dışkaynak kullanım kapsamının; bir hizmet seviyesi anlaşması ile kurumun iş sürekliliğini etkileyen bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısının kopyasının başka bir bölgede oluşturulması şeklinde olduğunu belirtti. Bu durumda şirket; ana bilgi ve iletişim merkezinde bir sorun durumunda dışkaynak hizmeti aldığı servis sağlayıcıya ait yedek merkeze erişerek işlerine devam edebiliyor. Symantec Güneydoğu Avrupa ve Türkiye, Bölge Teknoloji Müdürü A. Burak Sadıç ise şu eklemeyi yaptı:
“İş sürekliliği kültürünün oluşmasının ilk adımı kurumların süreçlerini tanıması ve bilginin kendileri için ne kadar önemli olduğunu kabul edip, bilgiyi yönetmeye başlamaları. Bu kavramlar KOBİ’lerden dev kurumsal şirketlere, özel sektörden kamuya herkesin yakından tanıması gereken kavramlar.”
Türk şirketlerinin iş sürekliliği ve felaket yönetimi konularına ilgisi ortada. NetApp İş Ortakları Teknik Yöneticisi Levent Kaptanoğlu’nun hatırlattığı gibi, bu eğilimin gelişmesinde düzenlemeler ve rekabet koşulları ile, gerçekleşen, dolayısıyla örnek teşkil eden doğal felaketler önemli bir yer tutuyor. Kaptanoğlu’na, Treo Genel Müdürü Evren Ballı da şu sözlerle katıldı:
“Türkiye’nin 2023 vizyonu çok net. Bunlardan bir tanesi 500 milyar dolar ihracata ulaşmak. Bu vizyon ile hareket eden şirketlerin “Akşam bakım çalışması yaparız” veya “Sistemlerimiz bir gün durabilir” deme lüksü yok. Sınırların ve zaman kavramının ortadan kalktığı ortamda Türkiye’nin yeteneklerini ortaya koyması, tüm şirketlerin bu kültürü oluşturması gerek.”
Sağlıklı bir yapı için sürekli kontrol
Kurumların acil durumlarda ayakta kalabilmek için felaket yönetimine ilişkin çözümleri kesinlikle kullanması gereklilik ve Bimsa Çözüm Yöneticisi Hüseyin Ulutürk, gerek yedek donanım gerekse güvenli lokasyonlarında sunucu hizmeti sağlayan çözümlerin, kesintisiz iş yaşamı açısından önem taşıdığına işaret etti. Cloudturk Genel Müdürü Mustafa Yazıcı, bu nedenle kritik olarak nitelendirilen bu süreçleri yöneten uygulamaların acil durumlarda çalışmaya devam etmelerini sağlamak üzere merkezi sunucuların fiziki olarak farklı lokasyonda, kısa sürede erişilebilir, hatta otomatik olarak devreye girebilen kopyalarının tutulmasının iş sürekliliği açısından atılacak ilk adım olması gerektiği kanısında.
KoçSistem Veri Depolama ve Yedekleme Birim Yöneticisi Serhat Erürker’e göre şirketler, bu çözümleri denetimlerden geçer not almak için uygulamakta ve asıl ihtiyacı göz ardı etmekte. Yine şirketlerin bazıları, sadece altyapıyı oluşturma maliyetine bakarak bu fikirden uzaklaşmakta, hizmetin devam ettirilememesi durumunda yaşanacak kaybın altyapı maliyetinden daha fazla olabileceğini dikkate almamakta. Bu arada, hizmet kesintisinin müşteri gözünde yaratacağı itibar kaybını da unutmamalı. Oytek Bilişim Hizmetleri Sistem Yönetim Müdürü Kudret Gülcan şu hatırlatmayı yapmadan geçmedi:
“Sanallaştırma ve iletişim teknolojilerindeki gelişimler, maliyetlerin azalması ve iş sürekliliği için kullanılabilecek uygulamaların artmasıyla birçok şirket bu konuda yatırıma başladı. En büyük sorun ise iş sürekliliğinin yaşayan bir süreç olduğunun gözardı edilmesi.”
Microsoft Türkiye Uygulama Platformu Ürün Yöneticisi Gökben Utkun, iş sürekliliği kültürünün oluşması için birçok çalışma yürüttüklerini, sundukları pek çok farklı internet sitesinde bu konuyla ilgili bilgiler vermeye çalıştıklarını belirtti. Utkun, bir yandan da iş sürekliliği ve felaket yönetimini konu alan internet seminerleri ve farklı etkinlikler düzenlediklerini söyledi ve ekledi: “İş ortaklarımız da gerek bizlerle yaptıkları çalışmalarda, gerekse kendi etkinliklerinde konunun üzerinde duruyor. İş sürekliliği sadece felaket anlarında değil kurumlarda günlük süreçlerin iyileştirilmesine de katkı sağlar. Kurumlar kritik risklerini ve bu risklerin işlerine etkilerini uygun araç ve metotlarla ölçmeli, önceliklendirmeli, gerçekçi ve uygulanabilir stratejiler ile iş sürekliliği planlarını geliştirmeli ve bunları sürekli test etmeli. Bu planların işletmedeki her değişiklikle güncellenmesi de şart.”
Kurumların kritik veriler ve iş süreçlerini, bunlara ilişkin teknolojik, operasyonel, mali, hukuki ve benzeri risklerini, bu risklerin işlerine etkilerini uygun araç ve metotlarla ölçmesi, gerçekçi ve uygulanabilir stratejiler ile iş sürekliliği planları geliştirmeli ve bunları periyodik olarak test etmesi gerektiğini söyleyen İnnova Teknoloji Çözümleri Direktörü Mehmethan Şişik, “İş sürekliliği planları yaşayan dokümanlardır, işletmedeki her değişiklikle beraber güncellenmeleri gereklidir” dedi.
KOBİ’leri bilinçlendirmek üzere Ankara ODTÜ Teknokent’te hizmet veren HP İş Kurtarma Merkezi’nde iş sürekliliği, yedekleme ve felaketten kurtarma konularında eğitim verdiklerini söyleyen HP Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Yöneticisi Hande Baykan, pazardaki potansiyeli şöyle anlattı: “KOBİ’ler Türkiye’de henüz bulutun ve felaketten kurtarmanın yeterince farkına varabilmiş değiller. Veri gizliliği ve güvenliğini garanti edecek gerekli düzenlemeler yapıldığında, hizmetler ve altyapı yaygınlaştığında, özellikle internet altyapısı geliştiğinde bulut bilişim ve iş sürekliliğinde dışkaynak kullanımı KOBİ’ler arasında yaygınlaşacak.”
Emobil Kurumsal Çözümler Birim Yöneticisi Gökhan Yeltan’a göre bu konu, BT projeleri içinde, şirket yönetimlerinin, sadece onay aşamasında değil, planlama ve yönlendirme aşamasında da doğrudan içinde olmalarını gerektiren ender konulardan biri. “Felaketten kurtulma çözümleri, iş sürekliliğinden ayrı uygulanabilir, ancak bunun neye hizmet ettiği de ayrıca sorgulanmalı” diyen Yeltan, şöyle devam etti:
“Bu konuda bir kültür oluştuğunu söylemek zor. BT bölümlerine, bu konuda yönetimlerini bilinçlendirme konusunda görev düştüğünü düşünüyoruz. Bu süreçte biz de bu tür projelerde şirket yönetimleriyle doğrudan görüşüp, onları riskler ve fırsatlar hakkında doğrudan bilgilendirmeye çalışıyoruz. Temel sloganımız; ‘(Örneğin 1 gün) çalışmamanızın size maliyetini hesapladınız mı?’ Bizim ülke olarak uluslararası rekabette tutunmamızı sağlayacak yaklaşıma zamanla geçileceğini umut ediyor ve öngörüyoruz.”
Tara Sistem Genel Müdürü Aybars Gümüş’e göre, iş sürekliliği ve felaket yönetimini bir bütün olarak ele almak gerekir. Bu tabloda da, olasılığı düşük risklere büyük yatırımlarla önlem alırken, sıklıkla karşılaşılabilecek iş kesintileri ve veri kaybına da aynı zamanda önlem sağlayan tümleşik çözümleri tercih etmek önem kazanmakta. Yakın zamana kadar yüksek maliyetinden dolayı yedekleme ile sınırlı kalan şirket çözümlerinin, iş sürekliliği gereksinimin artması ve bunu sağlayan teknolojilerin gelişimi ve maliyetlerinin düşmesi ile daha genele yayılmaya başladığına işaret eden Gümüş, şöyle devam etti:
“Kurumsal büyük müşterilerimiz yanında, bu bilince sahip KOBİ mertebesinde de müşterilerimiz var. Uygulama, işletim sistemi, sunucu ve veriyi yedekleyen, kesinti olduğunda çok hızlı uygulamayı devreye alan bütünleşik çözümümüz ile kurumlar lokalde ve felaket yedekleme merkezinde karmaşık olmayan etkin çözüme sahip olabiliyorlar. Esas olan etkin ve uygun maliyetli, kurumların zaten sınırlı iş yükünü daha da artırmadan çözüm sunuyor olmak bu kültürün yaygınlaşmasında büyük katkılar sağlamakta.”
“Maalesef ülkemizde iş sürekliliği emekleme aşamasında ve daha alınacak çok yolumuz var” diyen Turkcell Global Bilgi İç Denetim ve Bilgi Güvenliği Müdürü Temel Tokgöz’e göre, iş sürekliliği kültürünün gelişmesi için; ‘bizim de başımıza gelebilir’ düşüncesini üst yönetime kabul ettirmek ve onların desteğini almak şart. Bu destekle, tüm çalışanların eğitilmesi, konuyla ilgili tatbikatlar yapılması gibi faaliyetler ile iş sürekliliği de kurum kültürünün parçası olmalı.