“Güle güle ACTA, hoş geldin demokrasi”
SOPA ve PIPA gibi baskıcı düzenlemelerin gömülmesinin ardından, demokratik olmayan, gizli saklı görüşmelerle devletlere dayatılmaya çalışılan ACTA (Anti-Counterfeiting Trade Agreement – Sahtekarlık Karşıtı Ticaret Anlaşması), Avrupa Parlamentosu’nda ezici bir çoğunlukla reddedildi. 650 üyenin 478’i hayır oyu verdi; 165 üye çekimser kalırken, evet oyu verenlerin sayısı sadece 39 oldu. Üyeler ve kararı sevinçle karşılayan çok sayıda sivil inisiyatif, bu zaferi “Güle Güle ACTA, Hoş Geldin Demokrasi” yazılı pankartlarla kutladılar (http://boingboing.net/2012/07/04/meps-vote-down-acta-hello-d.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+boingboing%2FiBag+%28Boing+Boing%29).
Bu slogan anlamlı, çünkü ABD’nin ve çok sayıda lobinin yoğun faaliyetleriyle yıllardır ülkelere dayatılmaya çalışılan bu anlaşmanın kaderi Avrupa Parlamentosuna bağlıydı ve Parlamento bir süredir ayyuka çıkan karanlık görüşmelerle kendisine dayatılan bu anlaşmaya demokrasiyi seçerek cevap verdi. ACTA, demokratik şeffaflıktan tamamen uzak bir biçimde görüşülmeye çalışılıyordu çünkü. Ama WikiLeaks sağ olsun, görüşmelerdeki kirli ayrıntılar ortalığa saçılınca anlaşmanın da ipi çekilmiş oldu.
ACTA, görünür amacını, yani telif hakkı korumasını gerçekleştiremeyecek kadar kötü, ama seçilmemiş çıkar odaklarına görülmemiş yetkiler tanıyacak kadar da haddini aşan bir anlaşmaydı (http://edri.org/edrigram/number10.13/good-bye-acta). Tıpkı öncülleri SOPA ve PIPA gibi çok geniş bir kesim tarafından “internetin ölümü”ne neden olacak kadar tehlikeli bir adım olarak nitelendiriliyordu.
ACTA öldü, ama (MÜYAP’ın ağababası) RIAA gibi lobileri bu da durdurmayacak elbette. Eskisinden de beter düzenlemeleri dayatmaya çalışacaklarına kuşku yok. Bu, onlar için anlaşılabilir bir şey, çünkü yeni ekonominin ve teknolojinin değişen paradigmasıyla kadük hale gelen haksız kazançlarını korumanın, hayatta kalmanın savaşını veriyorlar. İnterneti de haklı olarak hayati bir tehdit olarak algılıyorlar. Benzeri bir tehdit algısını paylaşan hükümetlerden de destek görüyorlar. Paralarıyla satın alıp yozlaştırdıkları siyasi mekanizmalar da cabası. Avrupa Parlamentosu bu yozlaşmaya teslim olamayarak kendisini akladı, Avrupalılar da onları çiçeklerle kutladı (http://falkvinge.net/2012/07/04/send-flowers-to-the-european-parliament-for-rejecting-acta/).
Ekonomi tarihi yaratıcı yıkımın açtığı mezarlarla dolu ve bu savaşı kazanan görülmedi. Bu yaşayan ölülerin tek yapabileceği herkese, hepimize, ülke ekonomilerine ve inovasyona biraz daha zarar vermek olacak, kendileri de bu mezarlardan birine gömülene kadar.