Ar-Ge merkezlerinde verimli işleyiş açık inovasyona bağlı
Ar-Ge merkezlerinde verimli bir işleyiş için yaratıcılığa olanak tanıyan, açık inovasyona dayalı, yenilikçi fikirlerin olgunlaşabileceği platformlar ve çalışma süreçleri en önemli gerekliliği oluşturuyor.
Ar-Ge merkezlerinin işleyişlerinde verimliliğin artırılması çok önemli bir noktayı oluşturuyor. Bu alanda çalışanlara göre de Ar-Ge merkezlerinde verimli bir işleyiş için yaratıcılığa olanak tanıyan, açık inovasyona dayalı, yenilikçi fikirlerin olgunlaşabileceği platformlar ve çalışma süreçleri en önemli gerekliliği oluşturuyor. Turkcell Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz de, aynı görüşü paylaşanlar arasında. Ar-Ge merkezlerinin tüm dünyada bulundukları bölgeleri dönüştüren yapılar olduğunu belirten Kuruöz, “Teknokentler, nitelikli iş gücü için cazibe merkezi haline gelerek bölgenin ekonomik ve sosyolojik yapısını önemli ölçüde etkiliyor. Ar-Ge merkezlerinin iç işleyişlerinde verimin artırılması için yenilikçi fikirlerin olgunlaşabileceği platformlar ve çalışma süreçleri şart olduğunu vurguluyor.
Ar-Ge merkezleri, “Open Innovation”ı destekleyecek bölgelerde yer almalı
Her şeyden önce Ar-Ge merkezlerinin, amacı ve faaliyetleri itibariyle endüstri ile akademi kaynaklarının birlikte yoğrulduğu, çıktıları ise hizmet ve ürüne odaklı işletmeler olarak tanımlanabileceğini belirten Koçsistem Teknoloji ve İnovasyon Direktörü Bülent Erbaş, Ar-Ge merkezlerinin şirketler yönünden öneminin de; akademik bilgiyi endüstriye ve ticari faydaya dönüştürme olduğunu dile getirdi.
Erbaş’a göre bu kadar önemli bir rol üstlenen Ar-Ge merkezlerindeki faaliyetlerin verimi ise başta bu merkezlerdeki çalışma ortamının sınırsız düşünebilme ve bilgiye erişim yönünden herhangi bir kısıtın olmadığı, yürütülen çalışmalara uygun mimari yapı ve çevrede bulunmasına bağlı. Çok önemli bir başka unsur da Ar-Ge merkezleri, ulaşım ve erişim yönünden de artık vazgeçilmez olarak kabul edilen “Open Innovation”ı destekleyecek bölgelerde yer alması. Erbaş, araştırmacı ve akademisyenlerin sosyal yaşamdan izole edilmeden, ulaşım ve trafik sorunlarından arındırılmış kentsel alanların Ar-Ge ve inovasyonda öne çıkan ülkelerce tercih edildiği görüldüğünü de sözlerine ekledi.
Akademik çevreler ile yoğun işbirliği içinde olunması şart
Provus Genel Müdür Yardımcısı Fahri Söylemezgiller’e göre de özel şirketler ile akademik çevrelerin birlikte yapacakları ortak çalışmalar sonucunda ulusal ve uluslararası alanda rekabetçi, yenilikçi ve ileri teknoloji içeren ürünlerin geliştirilmesini sağlayan yapılar olan merkezlerin en yüksek verimde çalışabilmeleri için akademik çevreler ile yoğun işbirliği içinde olmaları gerekiyor.
Etkin Proje, bugüne kadar 18 Ar-Ge merkezinin kurulumu ve sonrasında da yönetilmesi konusunda danışmanlık vermiş bir kurum. Bu kapsamda diğer TEYDEP, San-tez, üniversite-sanayi işbirliği gibi konularda da Ar-Ge merkezlerine fiilen hizmet sağlıyorlar. Etkin Proje Proje Geliştirme Koordinatörü Kemal Sidar, Türkiye’de Ar-Ge merkezlerini 2’ye ayırıyor.
Birinci segmentteki Ar-Ge merkezlerinin kendiliğinden kurulu altyapısı olan ve büyük oranda bakanlığın beklentilerini karşılayan Ar-Ge merkezleri olduğunu ifade eden Sidar, “Bu grup genellikle yabancı şirketler veya Türkiye’nin büyük şirketlerinden oluşmaktadır. Bu şirketlerden ana beklenti daha fazla üniversite işbirliği ve temel araştırma yapmaları şeklinde olmaktadır. İkinci grup şirketler ise tam olarak hazır olmamalarına karşın bazı koşul ve daha sık denetlemeler karşılığında Ar-Ge merkezi belgesi alabilen şirketlerdir. Bu şirketlerden ise yerli ve yabancı fonlardan daha fazla destek almaları, personel niteliklerini artırmaları, patent üretmeleri ve akademisyenler ile daha yakın çalışmaları beklenmektedir. Şirketimizin hazırlık çalışmalarını yürüttüğü 6 Ar-Ge merkezi ile kurulum ve yönetim danışmanlığı alanında deneyiminin artarak devam etmesini beklemekteyiz. Danışmanlığı İSTKA tarafından desteklenen “Köprü Projesi” isimli üniversite-sanayi işbirliği platformumuz ve teknokent operasyonumuz ile desteklemekteyiz” şeklinde yaptıkları çalışmaları aktarıyor. Sidar’a göre Ar-Ge merkezlerinde verimli çalışabilmek için öncelikle Ar-Ge Merkezinin bir Ar-Ge stratejisi bulunması gerekiyor.
Grup şirketi olan Novicor Technology Partners ve Sistem YMM Sistem Grup çatısı altında teknik ve Mali açıdan Ar-Ge merkezlerine bütünleşik hizmet veren bir yapı. Ar-Ge Merkezi statüsünün kazanılması ve Ar-Ge merkezi anayasasının oluşturulması ve uygulanması gibi iki ana başlıkta hizmet veren şirketin çalışmaları hakkında Novicor Technology Partners Yönetici Ortak Özerk Şener, şu bilgileri verdi: “Novicor ile Kurumların günümüzdeki ve gelecekteki Ar-Ge faaliyetlerini analiz ediyor bu analiz doğrultusunda gerekli alanların güçlendirilmesi, Sanayi Bakanlığı’nın Ar-Ge merkezi kriterlerine uyumunu sağlamaya çalışıyoruz. Bu teknik değerlendirmeleri mali verilerle de birleştirerek Ar-Ge merkezi oluşumunun sağlayacağı faydaları ve taşıyacağı riskleri belirlemeye çalışıyoruz. Ar-Ge merkezi anayasasının oluşturulması ve uygulanması: Ar-Ge merkezinin teknik, mali ve hukuki açıdan sağlıklı yürütülmesi hizmetlerimizi ise Ar-Ge merkezi belgesinin alınmasından sonra başlatıyoruz. Belge alınmasından sonra başlatılan veya planlanan projeler süreç ve takipleri,bu amaçla özel bir yazılımın kurumda faaliyete geçirilmesi, uluslararası düzeyde kurumun faaliyet alanı ile ilgili gelişmelerin raporlanması, Ar-Ge merkezinde yürütülen projeler hakkında bilgiler, faaliyet döneminin genel değerlendirmesi ve raporlanması Ar-Ge faaliyetleri ile Ar-Ge harcamalarının tutarlılığının sağlanması.”
Şener’e göre: Kurulan Ar-Ge merkezlerinin önümüzdeki dönemde niteliksel olarak daha da gelişmesi söz konusu. Vergi ve SGK istisnalarının önemli bir itici güç olduğu Ar-Ge merkezleri kuruluşlarından bir süre sonra sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla Ar-Ge eşiklerini yükseltiyorlar bu da genel toplamda ülke ekonomisine pozitif katkıda bulunuyor. Bunun yanında stratejik önemi ve katma değeri yüksek belirli seçilmiş sektörlerde asgari arge personeli sayısının düşürülmesinin de faydalı olacağı görüşünü taşıyan Şener, “Gene bu sektörlerde birden fazla tuzel kisiligin bir araya gelerek toplu olarak asgari sartlari yerine getirecek ve ortak projeler geliştirecek sekilde arge merkezi yapılandırmalarının mevzuat ve destekler açısından önünün açılmasının anlamlı katkı sağlayacağını ve Türk Sanayisi için yeni sinerji alanları yaratacaktır” değerlendirmesinde bulundu.