Çağrı merkezi sektöründe Türkiye’de yeni bir isim: Vocalcom
1994 senesinden beri çağrı merkezi çözümleri ve sistemleri ile dünyada tanınan Vocalcom, Türkiye’deki yeni yapılanmasıyla sektörde iddialı. Türkiye’ye girişi 2009 krizine denk gelen Vocalcom Haziran ayı başında yeni kurduğu Türkiye ekibi ile pazarda rekabeti ve kaliteyi artırmayı hedefliyor. Vocalcom Türkiye Genel Müdürü Türker Erkin ile Vocalcom Türkiye’nin hedeflerini, farklarını ve Türkiye’nin Vocalcom için önemini ise Vocalcom Bölgesel Genel Müdürü Ali Kassab ile konuştuk.
1994 yılında kurulan çağrı merkezi sistemleri üreticisi olan Fransız menşeli Vocalcom, özellikle Y kuşağı denilen 80 sonrası kuşağın talepleri doğrultusunda çağrıya yanıt verme, kısa mesaj ile müşterilere ulaşma gibi klasik iletişim yöntemleriyle değil; facebook, twitter gibi sosyal ağlarla, akıllı telefonlara yüklenen uygulamalarla kurulan iletişim yöntemlerine uygun teknolojiler geliştirerek farklı hizmetler veriyor.
“Yeni iletişim yöntemlerine ayak uyduran şirketler ayakta kalabilir”
Vocalcom’un bir çağrı merkezinde olması gereken tüm modülleri sağladığını belirten Vocalcom Türkiye Genel Müdürü Türker Erkin, “Santral, ses kayıt sistemi, CRM çözümleri, dış arama, scripting çözümleri gibi -all in one dediğimiz- hepsi bir arada çözümleri bulunuyor. Ayrıca facebook, twitter gibi sosyal ağlardan gelen iletilerin operatörlere sanal bir kuyrukla çağrı olarak iletilmesi söz konusu. Bu tür değişikliklere ayak uydurabilecek şirketlerin ayakta kalacağını düşünüyorum. Vocalcom pazara -90’lı yıllarda- son giren teknoloji üreticilerden biri olarak yeni iletişim yöntemlerine ayak uydurma konusunda avantajlı durumda” dedi.
Erkin Vocalcom’un farkını ise şu sözlerle açıkladı: “Vocalcom ürünleri hızlı kurulumu ve sunduğu esnek çözümlerle diğer ürünlerden farklılaşıyor. Pazardaki ürünler şu ana kadar insanların bildiği ve kullandığı ürünler ancak çağrı merkezi sistemleriyle ilgili aslında yeni arayışlar ve çözüm beklentileri bulunuyor. Biz bu beklentiyi yaptığımız müşteri ziyaretlerinde görüyoruz. Kendi ofisimizde de Vocalcom ürünlerini kullandığımızdan müşterilerimizi ofisimize davet ediyoruz ve birebir Vocalcom ürünlerinin işleyişini görmüş oluyorlar.”
“Sektörde kalite ve rekabet artacak”
Özellikle Avrupa’da, Güney Amerika’da, Ortadoğu’da çok yaygın bir müşteri ağı olan Vocalcom’un, bu bölgelerde yerel şirketler tarafından ciddi bir rakip olarak görüldüğünü söyleyen Erkin, Türkiye’de de bir iletişim merkezine sahip tüm şirketlerin müşteri profillerini oluşturduğunu belirtti ve ekledi:
“Türkiye’de sektöre yeni bir soluk getirip, ürettiğimiz alternatif çözümlerle tercih edileceğimize inanıyorum. Daha ilk ayımızda referanslar elde etmeye başladık. Sektörde tecrübeli insanlardan oluşan çok güçlü bir teknik ve satış ekibi oluşturduk. Bu çok büyük bir avantaj. En önemli özelliğimiz, hızımız. En son aldığımız bir projeyi 5 iş günü içerisinde tamamladık. Sektöre taze kan olarak girdiğimizden, sektörde rekabeti ve kaliteyi de artıracağımıza inanıyorum.”
“Türk pazarına girmekte geç kaldık”
Vocalcom Bölgesel Genel Müdürü Ali Kassab, Vocalcom’un farkını şu sözlerle anlattı: “Küçük ölçekli işletmelerden en büyük ölçekli işletmelere kadar ürünlerin kurulumunu kolay ve hızlı şekilde gerçekleştirmesi, kullanıcı-dostu esnek çözümler üretmesi Vocalcom’un en büyük farkı. Müşterinizle doğru iletişim kuramazsanız yeni müşteri kazanmakta ve müşterilerinizi elinizde tutmakta zorlanırsınız. Sadece telefon ya da kısa mesaj yoluyla değil, bütün yeni iletişim ağlarını da kullanarak bu iletişim kanallarını ortaklaştıran hızlı yanıt vermenizi sağlayan çözümler sunuyoruz. Böylelikle müşteriyle şirket arasında bağ kurulmuş oluyor.”
2009 senesinde Türkiye pazarına giren Vocalcom için Türkiye’nin önemini “Türkiye otonom/özerk ve hizmet sektörüne önem veren ekonomisiyle, Vocalcom için uygun bir pazar ve stratejik bir öneme sahip. Aslında Türkiye pazarına girmekte geç kaldık” sözleriyle vurgulayan Kassab, “Karşılaşabileceğimiz bütün zorluklarla karşılaşmış olduk. 2012 haziran ayından beri, kurduğumuz İstanbul ofisimizde 3 senedir Türkiye’de kazandığımız müşterilerimizi geliştirmek için yerel/lokal bir ekip kurarak doğru stratejiyle çalışmalara başladık. Türkiye’de bizim için önemli olan şirketlerin güvenini kazanmak. Aldığımız tepkiler çok iyi; talep çok fazla, bizim için önemli olan bu talebi karşılamak ve şirketlerin güvenini kazanmak” dedi.