Büyümede sıçramaya hazırlık hamleleri
Dağıtıcısını satın alarak, ekonomideki büyümeye daha da paralel ilerlemek isteyen Konica Minolta Türkiye, detaylı 1000 günlük yol haritasından sapmıyor. Türkiye dağıtıcısı Transteknik Teknoloji’yi Şubat ayında satın alan Konica Minolta, pazar hedeflerini daha da büyüttü. Güçlü ve köklü bir dağıtıcıları olduğunu, böylece yıllar boyu dinamik büyüme sergilediklerini söyleyen Konica Minolta Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Ak, “Ama Türkiye’nin ve pazarın büyümesi ağır bastı. Bu büyümeye paralel duruş sergilemek bir süre sonra dağıtıcı sınırlarının ötesine çıkmaya başlıyor” dedi. Ak, yapılan görüşmelerle, iki tarafın da marka lehine profesyonel bir karar aldığını söyledi. Ak, hedeflerini; Konica Minolta Türkiye olarak Avrupa’daki paylarını yüzde 5’e çıkartmak olarak gösterdi. Şirketin ‘Bin günlük hedefi’ kapsamında yer alan bu hedefle, ilk yıl ulaşılacak büyüme sonrası amaç, 2013 yılında Türk Cumhuriyetleri’ne yönelmek. “Ama ilk yıl önceliğimiz Türkiye pazarı” vurgusunu yapan Ak, şöyle devam etti:
“Türkiye’de çok güçlü, başarılı çalışmalar yapan bir dağıtıcı satın aldık. Fotokopi sektörünü üçe ayırıyoruz: A4, A3 ve üretime dair yüksek hacimli makineler. Hepsinde de pazar payımız yıllardır güçlü bir noktada. Hedefimiz tüm bu başlıklarda birincilik. Zaten Transteknik’i satın alırken de sürece böyle bir planla yaklaştık. Türkiye olarak 20 milyon avro olan ciromuzu, bu ‘Bin gün’ sonunda 50 milyon avroya çıkarmak, çözüm ve OPS (Optimized Print Services – Geliştirilmiş Baskı Hizmetleri) gelirlerimizi de 50 milyon avroluk ciromuzun yüzde 25’i haline dönüştürmek, renkli ve siyah beyaz makinelerde de liderliğimizi teyit ve tescil etmek istiyoruz.”
Konica Minolta’nın imza attığı bir çalışma da FATİH Projesi kapsamında A3 ve A4 çok fonksiyonlu yazıcıların konumlandırılması. Ak, Türkiye çapında 3 bin 657 okula makinelerin kurulumunun tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. Makine ile ilgili bilgilendirmeleri Konica Minolta yaparken, pratik bilgileri de içeren eğitim filmleri MEB yapısında internet sitesinde sürekli ulaşılabilir durumda. Ak bunu, ‘yeni bir yaklaşımla bilgiyi müşteriye götürmek’ olarak tanımladı.
Donanımdan çözüm odaklı yapıya geçiş
Ak, “Şirketler yazılımların da yardımıyla iş akışlarını otomatize ve optimize etmeye yönelik arayışa girdiler ve sektörümüzün Ar-Ge’si bu iş akışlarını düzenleyen bazı yazılımlar geliştirdi. Donanım işinden çözüm odaklı yapıya geçiş böyle oldu” dedi. Her şirkette doküman yönetimi konusunda farklı öncelikler ve buna bağlı uygulamaların işlediğine dikkat çeken Ak, Konica Minolta’nın bEST Guard güvenlik yazılımı ile ilgili şu detayları paylaştı: “Doküman yönetimi yazılımlarında bEST Guard ile tekiz. Diğer uygulamalar kendinizi cihaza tanıttığınızda, ne zaman, hangi işlem için cihazı kullandığınızın kaydını tutuyordu. bEST Guard ile ise kayıt ve işlem bilgisine ek olarak, ilgili belgenin içeriği kayıt altına alınabiliyor. Belgenin orijinalinin görüntüsünü sunabildiği gibi, hangi tarih ve saatte, hangi belge, hangi aktiviteyle, nereye gitti, kaç kez çoğaltıldı, hangi bilgisayardan çağrıldı gibi detayları da tutuyor. Sektörümüzde tüm bunları yapabilen tek yazılım bu.”
Konica Minolta’nın bu yazılımı büyük ve kurumsal makinelerde yer alıyor. Bu ve benzeri yazılımları hem Konica Minolta geliştirebiliyor hem de dışarıdan satın alma yapılan yazılım şirketleri var. İki yapıda da temel hedef; donanımla tam uyumlu yazılımların çalışması. Bu noktada da “Kendimizi sadece yazılım veya donanım olarak tanımlamak istemiyoruz. Her ikisini de üreten bir şirketiz ve bunların kullanım alanındaki farklılıklarla kendimizi tanımlamak istiyoruz” hatırlatmasını yaptı. Bu başlıkta ‘doküman yönetimi hizmetini’ şirketlere sunan Konica Minolta, OPS kavramı ile şirketlerin doküman yönetimi işini üstleniyor. Detayları Ak şöyle anlattı:
“Doküman yönetimi, doğru makine parkı oluşumu, işe, ihtiyaçlara en uygun doküman yetkilendirmelerini yapıyoruz. Donanımı, içinde yazılımı veriyor, bunların yönetim bazında danışmanlığını da sunuyoruz. Çıkış noktamız; şirketin ihtiyaçlarının kapsamlı analizi. Tüm baskı cihazlarının performanslarını ölçen yazılımlarımız var. Cihaz özellikleri maliyete etki ettiği için bunların hepsini ölçüp rapor hazırlıyoruz. Sonra bu ‘durum raporunu’ optimize ediyor, teklifte bulunuyoruz. Müşteri nezdinde bir danışman ile bu optimizasyonu yapıyor, süreci yönetiyoruz. Sürdürülebilir, az maliyet üreten bir doküman yönetimini sunmuş oluyoruz. Marka bağımsız da çalışabiliyoruz.”
Yatırım hızı düşmeyecek
Gürsel Ak’a göre, Konica Minolta Japonya, Türkiye pazarına, potansiyeline güveniyor. Bu potansiyel ve son 2 yıldaki büyümenin de Transteknik satın almasına rehberlik ettiğini söyleyen Ak, “Sıçramalı büyümeye hazırlık için doğru zamanda adımlar atıldı ve çalışmalar sürüyor” dedi. Ak, yatırım planlarını şöyle anlattı:
“Çalışan sayımızı ve onlara yönelik yatırımlarımızı artırırken, burayı bir ‘bilgi merkezine’ dönüştürmeyi hedefliyoruz. Türkiye’de bayilerimiz çok güçlü. Onlarla, bulundukları illerde her türlü ortak çalışmaya her zaman olduğu gibi açığız. Cihazlardaki yazılımı buradaki arkadaşlarımız yerelleştiriyor. Ama Türkiye’den yazılım üretimine açığız. Cihazlarımızın teknolojisi ile uyum sağlayabilecek, müşteri ihtiyacını karşılayacak çözümleri geliştirenler bir işbirliği programına dahil olabiliyor ve seviyelere göre teşvikler alabiliyor. Bunlar internet sayfasında ilan edilen, Türkiye’deki yazılım şirketlerine de açık programlar.”