Verimlilik hesabı
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda 22 kilometrelik metro hattının işletmeye açılmasıyla “bazı tasarrufların sağlanacağı”nı öğrendik. Metroya binerek Kartal’a gidip dönme heyecanını yaşayan medyamız, bu tasarruf verileriyle fazla ilgilenmedi. Kayıt olsun diye buraya aktarıyorum (Sabah,18.08):
• Bu hatla yılda 1 milyar 153 milyon lira tasarruf edilecek.
• Kişi başına yıllık 15 günlük zaman tasarruf edilecek.
• Akaryakıt, yol bakım ve onarım giderlerinden tasarruf edilecek (miktar belli değil).
• Bu hat yapılmasaydı, Kadıköy-Kartal arasında her yıl 32 otobüs ve 67 minibüsün devreye alınması gerekiyordu.
• Şimdi ise ilk yılda 572 otobüs ve 1,227 minibüs trafikten çekilecek.
• Bu sayede İstanbul trafiğinde çok büyük rahatlama yaşanacak.
Rakamların doğru mu eğri mi olduğunu bir kenara bırakırsak, bu tür tasarruf hesaplarının kamuoyu ile paylaşılmasına alışık değiliz. Yeni metroyla birlikte bu veriler, bir başka yenilik oldu. Teşekkürler.
Metro konusunda belediye başkanının şu sözleri ise çok şey diyor:
“Dünyada otobüslerle yolcu taşıma kapasitesi 12-15 bin (bir hatta, bir yöne doğru), İstanbul’da ise 33 bin kişi. Yani bu otobüslerle olacak iş değil. Bu kadar yolcuya hafif metro ve raylı sistem olması gerekiyor. Çünkü 35 bin, 50 bin yolcu, hafif metro demektir.” (15.08)
Oysa, benzer sorunlar Avrupa’da daha otomobil icat edilmeden çözülmüştü.
Belediye başkanı, metrobüslerde “yeni bir elektronik kontrol sistemi” kuracaklarını da müjdeledi. Nerede çok yolcu bekliyor, oraya boş bir metrobüs gönderilecek. Otobüsler arası “radyo ringi” [aynen bu sözcük] kurmak suretiyle aradaki haberleşme sağlanacak. “Tarihi bir çalışmaya giriyoruz” diyor. Yine, elalemin, düzinelerle yıllar önce çözdüğü bir soruna biz yeni çözüm öneriyoruz. Eh, bunlar terakki elbette.