4G
Hep dile getirilir: savunma sanayi birçok teknolojinin ortaya çıkmasına neden olmuştur diye. Bunlar sonradan değişik şekillerde biçimlendirilerek sivil kullanıma sunulmuştur. Bu geçişin sivil yaşamda en yaygın kullanılan örneği internettir. Buna karşılık, “savunma sanayisine yönelik teknolojilerin Ar-Ge harcamaları, nasılsa MSB tarafından karşılanıyor” düşüncesiyle, öteden beri, bu nitelikteki projelere devlet hibe destekleri verilmesine soğuk bakılmaktadır. Halbuki, o savunma projeleri, gelecekte sivil amaçlı uygulamalar için Türkiye’nin teknoloji birikiminin artmasına yol açarlar.
Basına pek yansımayan fakat internette dolaşan bir haber, ülkemizde bir 4G baz istasyonu yapıldığını ve denemeye başlandığını duyuruyordu. Sordum; evet, TASMUS’la başlayan, JEMUS’la süren IP esaslı telsiz haberleşme üzerine kazanılan birikim, PAMS ve GNSS projeleriyle gelişen radyo katmanlarında işaret işleme teknikleri, Netaş’ın bunları temel alarak bir 4G baz istasyonu “tasarlayıvermesine” yol açmış. Bu yeni ürünün tüm fikri mülkiyet hakları Netaş’a ait. Tüm tasarım yerli olduğu için, kullanıcının isteyeceği bir özellik, herhangi bir lisans engeline takılmadan kolaylıkla eklenebilecek. BTK’dan alınan izinle, baz istasyonu deneme amaçlı kullanımda. İlk aşamada 10Mb/s hız elde edilmiş, 100Mb/s çalışmaları sürmekte.
Bu geliştirmeyi yapan, ülkemizin donanım ve yazılım tümleşik sistemler üzerine belki de en yetenekli ve birikimli tasarım ekibini, direktörleri Ömer Aydın nezdinde kutluyorum. Şimdi, ülkemizde 4G’ye geçiş için yapılacak hamlede, bu baz istasyonlarının kullanılmasına odaklanmak gerek.
“Savunmada pişer, sivile düşer” sloganının doğruluğu bir kere daha kanıtlanmış oldu. Şimdi, teşvik mekanizmalarını oluşturan ve çalıştıranların, bu gibi gelişmeleri teşvik etmek için yeniden düşünme vakti. Çünkü, adını verdiğim savunma sanayi projeleri desteklenmiş olmasa idi, tek başına 4G baz istasyonu desteklense bile, elde birikim olmadığından geliştirilemeyecekti.