Bireylerden sonra nesneler için de ‘internetsiz asla’!
Bilişim Zirvesi’nde Ana Salon, günün ikinci yarısında “Yeni Nesil Nesnelerin İnterneti Platformu”na evsahipliği yaptı. EY Türkiye Şirket Ortağı ve Siber Güvenlik Hizmetleri Lideri Ümit Yalçın Şen, “Daha Akıllı ve Daha Hızlı IoT” sunumuyla ana salonda platformun açılışını yapan isim oldu. Genel trendlere değinerek sözlerine başlayan Ümit Yalçın Şen, yeniliklerin beraberinde fırsatlar kadar riskleri de getirdiğine dikkat çekti. IoT ile artan veri gerçeğine işaret eden Ümit Yalçın Şen, IoT’nin hayatımıza kattıklarında artan gelir artışına dikkat çekti. Bir takım temel değerlere işaret eden Ümit Yalçın Şen, şöyle devam etti:
Sektörler IoT ile yenileniyor
“Yakın zamanda hala IoT yatırımı yapmakta olduğunu söyleyen kurum sayısı yaptığımız bir araştırmaya göre yüzde 27, önümüzdeki iki sene içerisinde IoT tabanlı yeni bir platform, servis sunacağını veya kendi iş modelini IoT ile destekleyeceğini söyleyenlerin oranı da yüzde 60’a gelmiş durumda. IoT ile doğrudan ilgilenmeyen bir kitle de var. Buradaki zorluklara bakarsak; bir yatırım alanı ve üretim problemimiz var. IoT’yi ister kendi organizasyonumuzda, ister müşteriye sunarken nasıl kullanmak gerektiği ve kullanım alanı ile ilgili bir üretim problemi var. Hatta bunun yansımasını 5G odağında tüm dünyanın tartıştığı bir dönemdeyiz. 5G’ye yapılan yatırımlar nasıl gerçekten ticarileşecek ve kullanım alanı bulacak, işte bunlar önemli bir tartışma konusu. Tabii ki işin bir risk kısmı da var. IoT cihazlarını ne kadar kullanıma sokarsak, özellikle siber teknoloji ile alakalı risklerden ne kadar etkileniriz? Burada da bir zorluk gözüküyor. Diğer gelişen teknolojilerde yapay zeka, büyük verinin versiyonları, blockchain gibi teknolojilerle nasıl bir ilişkisi olacak gibi sorular da yatırımların hızını yavaşlatan durumlar gibi gözüküyor. Bunlar dünyanın genel trendleri. Türkiye’de de yakın zamanda bir çalışma yaptık. Özellikle teknoloji alanında Covid-19 sonrasında ne gibi öncelikler gündeme gelecek sorusuna odaklandık ve ilk 3 sırada IoT’yi görmedik. Veri, analitik, bulut hizmetleri, yapay zeka gibi konular şirketlerin gündemine geldi Türkiye’de, ama önümüzdeki 2 yıllık projeksiyona baktığımızda IoT sadece yüzde 30’luk yer bulmuş. Bu da aslında ekosistemde kullanım alanı ile ilgili birtakım çekinceler olduğunun göstergesi. Genel olarak trendler bu şekilde. Kullanım alanları ile ilgili sektör örnekleri var. Örneğin; lojistik tarafında güzel gelişmeler oluyor. Banka ve sigorta tarafında ilginç konular var. Enerji de IoT kullanımı açısından ilk akla gelen konulardan. Otomotiv tarafında kullanımı ise az çok biliyoruz ve bunlar günlük hayatımıza girmiş durumda. Araç içi bilgilendirme, aracın komple yönetimi ile ilgili bu cihazlardan, sensörlerden çok ciddi bilgiler geliyor. Sağlıkta da önemli gelişmeler var. Pandemi ile beraber tüm sağlık sektörünün uzaktan tedavi, uzaktan izleme, uzak mesafe ameliyatlarının gibi geleceği veya bunların zaten yapıldığı ama daha da hızlanacağı ile ilgili birtakım örnekler var. özellikle giyilebilir cihazlarla bizim sağlık durumumuzu daha yakından takip edecek, sağlık kurumları hatta devletlerin burada sigortalar üzerinden daha iyi bilgilendirme alabileceği ve bu dataları daha iyi yorumlayabileceğine ilişkin konular söz konusu. Yakın zamanda piyasaya çıkan pek çok akıllı saatte kandaki oksijen miktarının izlenmesi için bir takım sensörler olduğunu görüyoruz. Özellikle 5G’nin de yaygınlaşması ile beraber veya kurumlara özel birtakım şebekelerin kurulması ile beraber tarımda mahsul verimi, yağış miktarının durumu ve projeksiyonu, mahsulün böceklenmesinin önüne geçilmesi, toprağın bununla ilgili analiz edilmesi üretimsel açıdan ve çevresel diğer etkiler, önemli olacak.”
Yapay zeka katma değer noktası halini alıyor
“Nesnelerin İnterneti ve Gelecek” başlıklı sunumuyla Knowledge Club Genel Müdürü Erdeniz Ünvan, IoT’nin geleceğine ve Quanum konseptinde gelişen yapay zeka ile beraber bizi bekleyen geleceğe odaklandı. Yıllar içinde etrafımızdaki her şey akıllı hale geldi. Bireysel ve kurumsal hayat kadar devlet de akıllı uygulamalarla gelişti. Bu nedenle Erdeniz Unvan’a göre, içinde bulunduğumuz dönemde sadece pandemiden ötürü değil, mevcut gelişen teknolojinin ilerlemesi ile beraber bir dijital dönüşüm sürecindeyiz. “Çünkü teknoloji sadece gelişmiyor, teknoloji evrimleşiyor” yorumunu yapan Erdeniz Unvan, “14 Eylül’de Gartner’da yayınlanan rapora göre, kişi başına dünyada 4 akıllı cihaz düşmekte. 2,5 milyar cihazın entegre olarak çalıştığını görmekteyiz” bilgilerini paylaştı. Bunun faydaları kadar dezavantajları da var ve Erdeniz Unvan, şu bilgileri sunumunda paylaştı:
“Bu dijitalleşme ve dönüşüm döneminde bu avantajları özellikle maliyet avantajını yönetmemiz için daha fazla programlamaya, daha fazla otomasyona ve özellikle yapay zekanın geliştirilmiş halini kullanmaya odaklanıyor. Otomasyonun programlamayla artması ile birlikte operasyonel maliyetlerin azaldığını, kalitenin ve verimliliğinin arttığını görmekteyiz. Network programlama ise nesnelerin internetinde özellikle yapay zekanın geliştirilmesinde çok önemli bir teknik olarak ele alınmakta ve otomasyonla beraber çalışmakta. Network programlama ve network otomasyon yeni nesil nesnelerin interneti dediğimiz nesnelerin geleceğinde yapay zeka geliştirmesinde önemli kavramlar. Amaç tabanlı ağlar; bütün bilgi işlem altyapısının hem makine öğrenme hem veri modelleme seçeneklerini kullanarak geliştirilmiş yapay zeka çözümleri ile sadece donanımlarımızın değil, ilgili bulut çözümlerimizin, büyük veri sistemlerimizin hep beraber konfigüre yönetilmesi, raporlanması ve erişim kontrolünün sağlanması demektir. Burada önemli olan ise nesnelerin internetinde yapay zekayı nasıl güçlendireceğimiz. Yapay zekayı güçlendirmemiz için öncelikle makine öğrenmesi ve derin öğrenme, bunlara ek olarak veri modellemesi ve model ortaklı otomasyonu kullanarak yapay zekayı güçlendirip veri transferlerini sağlayabiliriz. Nesnelerin internetinin geleceği, sahip olduğumuz tüm yazılım tabanlı ağlar, bulut bilişim, diğer çözümlerle beraber mevcut tüm yapının yönetilmesi, raporlanması, orkestre edilmesidir. Burada önemli olan ise güçlendirilmiş yapay zekayı kullanarak, ilgili veri öğrenme, veriyi işlemeyi kullanarak ve makine öğrenmeye de ek olarak derin öğrenme de kullanarak hangi parametrelere ve hangi değişkenlere göre ilgili programlama protokolü atayacağımızı, hangi veri formatıyla nasıl çalışacağımızı, tüm bunları yaparken ilgili modellemeyi kullanarak hangi protokole göre veriyi çekeceğimizin bilinmesine hizmettir. Nesnelerin internetini güçlendirilmiş yapay zeka altyapısına eklediğimizde, gelişen teknoloji altyapısında daha az sorunla karşılaşır, daha iyi çözümler sağlarken daha az güvenlik problemleriyle karşılaşırız.”
Bağlantı gücü ekmek ve su gibi vazgeçilmezimiz oldu
Keenetic Türkiye Ürün Pazarlama Müdürü Fatih Kurt, “Yeni Nesil Akıllı Ev ve Ofis İnternet Erişim Çözümleri” başlığıyla panelden önceki son sunumu yapan isim oldu. Yeni nesil akıllı ev ve ofis internet erişim çözümlerini merkeze alan Fatih Kurt’in da belirttiği gibi, internete bağlı cihazların sayısı o evin ne kadar akıllı olduğu ile ilgili bir fikir beyan edebilir. Günümüzde hemen hemen tüm cihazlarımız internete bağlanabiliyor, tek bir sesli komutumuzla ışıkları açıp kapatabiliyoruz. Cihazların akıllanması, önceden programlanabilmesi, öngörülebilir, pratik çözümler sunması da söz konusu. “Bu cihazların sayıları ve kullandıkları veriler sürekli artıyor” diyen Fatih Kurt’un da belirttiği gibi pandemi herkesi eve tıkı ve internet kullanımı artışta olduğu için ‘verimli internetin’ önemi artıyor. Veri trafiği ve IoT cihazların kullanımı arttıkça ortaya çıkabilecek problemlere odaklanan Fatih Kurt, devam etti:
“En temel problemimiz Wi-Fi ve özellikle IoT ve yeni nesil cihazların bağlantı arayüzü olarak Wi-Fi’yı tercih ettiğini görüyoruz. Yani Wi-Fi ekmek gibi su gibi temel ihtiyaçlarımızdan birisi. Wi-Fi performansının iyi olması yaşam kalitemizi ve etkileşimimizi, sosyal varlığımızı da üst seviyeye çıkaran bir durum. Kapsama alanı ve sorunsuz geçişler, kesintisiz veya yedekli bağlantı gibi temel noktaları da Keenetic dolduruyor. Bütün cihazlarımızı, sunmuş olduğumuz Wi-Fi 5 sistemi ile kullanıcıya mekanından ve konumundan bağımsız olarak, ona kesintisiz bir Wi-Fi 5 alanı sağlayabiliyoruz. Bu ölçeklenebilir potansiyelle müşterimizin bütçesine göre ölçekleyebileceğimiz akılcı çözümler de sunabiliyoruz. Burada sağladığımız temel avantaj evin tüm alanını mesafeden ve büyüklüğünden bağımsız olarak Wi-Fi Match sistemine dahil edebilmemiz. Yine fark yaratan ve bütün kablosuz ağ cihazlarında bulamayacağınız Mu-mimo, Beamforming, Airtime Fairness gibi kablosuz özellikler de var. Ayrıca WPA3&OWE standartlarını sunuyor, VPN& Ebeveyn kontrolü gibi özellikleri bünyemizde barındırıyoruz. Keenetic bütün ürünlerinde mobil uygulama üzerinde kullanılabilmeye imkan tanıyor. Kullanıcımız, cihazın altındaki QR kodu taratarak cihazın kurulumunu sağlayabiliyor. Bu sayede tamamı Türkçe olan uygulamamızla da yine biz kullanıcının ev alıcı cihazlarını internete bağlamasına ve onu yönetmesine imkan tanıyoruz. Keenetic’in sunmuş olduğu bulut tabanlı işletim sistemi sayesinde kullanıcılarımıza ekle-çıkar bileşenler sunabiliyoruz. Cihazın işlemci gücü ve bellek gibi kısımlarının daha optimize çalışmasına fayda sağlayabiliyorsunuz. Bunu da Keenetic OS ile sunmuş olduğumuz bulut tabanlı işletim sistemimiz sayesinde yapabiliyoruz. Keenetic olarak sunmuş olduğumuz çözümlerle hem esnek hem kolay hem de geleceğe dönük olan bu çözümlerle sürekli yapmış olduğumuz güncellemelerle kullanıcılarımıza en optimum çözümü en uygun maliyetle sunmayı amaçlıyoruz.”
Bilişim Zirvesi Ana Salon’daki platform buluşması “IOT mi? TOI mi? Milyarların Yönetiminde Platform ve Yapay Zekanın Rolü” başlıklı panelle tamamlandı. TTGV Yönetim Kurulu Üyesi Suat Baysan’ın yönetiği panelin katılımcıları ise SOTI Güneydoğu Avrupa Bölge Satış Müdürü Ayşem Pınarlı, Knowledge Club Genel Müdürü Erdeniz Ünvan, İGA İstanbul Hava Limanı Dijital Hizmetler ve Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ersin İnankul ve Borçelik Dijital Dönüşüm ve Teknolojilerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mustafa Ayhan oldu. IoT’nin farklı sektörlerde gelişimi, öğrenebilen sistemler ve yapay zekanın öneminin değerlendirildiği panelde dijital dönüşümün IoT ile tüm sektörleri yenileyeceği üzerinde duruldu.