Fiziksel networking vazgeçilmez…
Evet, geçen haftaki yazımızdan devam edelim. Benim o yıllarda fuardan anladığım İzmir enternasyonel fuarıydı. Baba memleketi İzmir’de fuar zamanı İzmir ayrı bir şenlenir, güzelleşirdi, özellikle 9 Eylül İzmir’in kurtuluşu yıl dönümünde kent ve fuar alanı kalabalıklaşır, 9 Eylül meydanında iğne atacak delik kalmazdı.
22 Ağustos tarihinde açılan fuara her sektörden firmalar katılır, ürünlerini sergiler, binlerce kişi de bu ürünleri tanımak ve gerektiğinde iş birlikleri kurmak üzere fuara akın ederdi. O dönem çalıştığım firma ile hemen 80’li yılların başında fuarda yerimizi almıştık. Temsilcisi olduğumuz bilgisayar modellerini o dönemde sahip oldukları geniş hacimleri nedeniyle taşımak için TIR kiraladığımızı hatırlıyorum. Sergiye koyduğumuz Mainframe sistemi buzdolabı, line printer yazıcısını çamaşır makinesinin sanıldığı yıllardı. Bireysel ziyaretçilere anlatmak kolay olmasa da kurumsal müşterileri bulmak için önemli bir fırsattı. İzmir Fuarı zaman için popülaritesini kaybetti, expo başvurusunu da kazanamayınca bayağı geride kaldı. Yakın zamana kadar ayakta kalma çabalarını duyuyordum, umarım ve hatta çok isterim ki yeniden eski gücüne kavuşsun.
Sonraki yıllarda bilişim için ayrı fuar yerleri açılmaya başladı. Compex ve Cebit bilinen en önemli iki fuardı. Zaman içinde Compex gerilerken, Cebit devleşti, 10-15 salon fuar alanına kadar çıktı. 2010 yıllarında tepe yaptı, ortaklarının ayrılıp Alman firmasına devri ile her yıl küçüldü ve 4 yıl önce kapanıp kayboldu. Almanya merkezi de 2 yıl önce Hannover’da yapılan bacağına son verdi. Cebit başka formatlarda devam ediyor ama eski şaşalı dönemi geride bıraktı.
Barcelona’da yapılan Mobile World Congress salgın zamanına kadar başarılı bir şekilde geldi, 2020 fuarı yapılamadı, 2021 için durumunu göreceğiz. En bilindik ve büyük fuarlardan Gitex bu yıl Dubai’de fiziksel yapmayı denedi, katılımcı konusunda başarısız oldu. Las Vegas’ta yapılan CES halen en büyüklerinden ama bu sene o da sanal yaptı fuarını.
Evet burada anlatılabilecek birçok fuar daha vardır eminim ama yazının amacı bu değil. Amacım hangi fuar nasıl ayakta kalır sorusuna cevap aramak.
Salgın dönemini bir kenara koyalım, 2020 öncesine bir göz atalım, bu bize 2022 için de ışık tutacaktır diye düşünüyorum.
Bir kere “İnternetin bu kadar arttığı dönemde fuara ne gerek var” yanlışını vurgulayalım. Elbette gerek var, öyle olmasa CES, MWC ve birçoğu yaşamazdı, bu ifade doğru olsa binlerce ziyaretçiyi fuar alanına çekemezlerdi. Demek ki bu yanlış düşünceyi kafalardan atmak lazım öncelikle, çünkü internet üzerinden bulanamayacak başka şeyler var, nedir bunlar?
- Ürüne dokunmak
- Ürün veya çözüm hakkında soru sorarak en yetkilisinden hatta ürünü ortaya çıkaran kişiden cevap alabilme imkanı
- Karşılıklı sohbet, üreticiyi tanıma
- Çok geniş kapsamlı networking
- Aynı zaman diliminde aynı ortamda gerçekleştirilen konferanslara katılarak en yetkin ağızlardan yeni teknolojileri, vizyoner düşünceleri, yol haritasını öğrenmek
Başarılı olanların başarısızlıkla sonuçlananlardan ayrılan özelliği de son maddede yatıyor. Başarılı konferans…
Bunu ister fuar organizasyonu içinde ister ayrı yapın, zengin içerikle ve en yetkin konuşmacılarla gerçekleştirilen konferanslar her zaman ilgi görmektedir. Fuarlarına bunu taşıyabilen markalar yolda daha emin adımlarla yürüyorlar. Ülkemizde de bu konuda başarıyla büyümeye çalışan markalarımız var.
Bizim gibi konferans düzenleyen markalar da bunu görerek, konferans alanlarında sergi alanları açtılar. Etkinliklerine zenginlik kazandırdılar. Fakat bu çok faydalı ortama sponsorlar adapte olamadı. Açtıkları stand alanlarını önemsemediler, duyuru yapmadılar, ziyaretçi çekmek adına bir pazarlama çalışmasına girişmediler, standlarını ilgi çekecek hale getirmediler, bütün bu gerekli çalışmaları yapmadıkları için de ziyaretçi sayıları düşük kaldı, bu düşük sayılar onların sergi alanlarına inancını daha da azalttı veya kaybettirdi. Halbuki konferans etkinliklerinde açılan stand alanları, konferans konularının tamamlayıcısıdır. Ürünü veya çözümü dinlemek için gelen kitleye gerekirse demo yaparak anlatılabilecek en uygun ortam işte bu sergi alanlarıdır. Bunun farkına varan firmalar gerekli pazarlama çalışmalarını yaparak bu fırsatları çok iyi değerlendirdi ve sergi alanlarından çok sayıda satış potansiyel yakaladı, bunu bizim yaptığımız etkinliklerden çıkan raporlara bakarak emin bir şekilde söyleyebiliyorum
Özetle tek başına fuar artık çok anlam ifade etmiyor. Mutlaka içeriğinde çok kaliteli konferans zinciri olmalı. Diğer yandan bizim gibi konferansları çok başarılı ve zengin yapabilen firmaların sergi alanları kendiliğinden çok önemli hale geliyor. Sponsorlar gereken ilgiyi gösterirse başarılı sonuçlara ulaşabilirler.
Peki salgın sonrası nasıl bir model ortaya çıkacak? Eğer ben yukarıda yazdıklarımda haklı isem fiziksel fuarlar salgın hafifler hafiflemez tekrar başlayacak. Bu fuarların içinde konferans programları olmaya devam edecek. Başarısız konferans yapanlar bu işten çekilecek, yerini uzman firmalara bırakacak.
Yeni dönemde açılacak fuarların kendi içinde bir kısmı fiziksel, bir kısmı da sanal yapılacak, yani hibrit. Ezcümle fiziksel fuarlardan, özellikle de kurumsala hitap eden etkinliklerden hiçbir zaman vazgeçilemeyecek. Fiziksel konferanslardan vazgeçilemeyeceği gibi.
Yazdım…