Ar-Ge’ye daha fazla önem verilmeli
Bir sivil toplum girişimi olarak ortaya çıkan “Bilim Teknoloji İçin İstanbul Çalışma Grubu” ilk toplantısını Malta Köşkü’nde yaptı. Üniversite rektörleri, öğretim üyeleri, sivil toplum temsilcileri ve iş dünyasından isimlerin katıldığı toplantıda, Türkiye’nin bilim ve teknolojide gerekli seviyeye çıkması için sivil toplumun neler yapması gerektiği üzerinde duruldu. Toplantıda söz alan rektör, akademisyen, iş adamı ve sivil toplum temsilcileri bilim ve teknoloji konusunda bir seferberlik başlatılmasını önerdiler.
TÜBİTAK Bilim Kurulu üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek açılış konuşmasında Türkiye’de 60 bin civarında araştırmacı olduğunu ve bunun 200 bine çıkarılmasının gerektiğine işaret etti. “Bizde Ar-Ge için GSMH’dan binde 2 pay ayrılıyordu, şimdilerde GSMH’dan ayrılan bu pay 5 katına çıktı ve ayrılan pay yüzde bir” diyen Prof. Yüksek, ilerde bu oranın yüzde 3’e çıkacağını, yüzde birini devletin, yüzde ikisini de özel sektörün karşılayacağını belirtti. “1990’larda kaliteli buzdolabı denilince AEG ve Siemens alınırken, bugün Almanya’da, İngiltere’de Arçelik satılıyor” örneğini de veren Yüksek, orta gelir sendromunu ise şu sözlerle anlattı:
“Fakirlikten çıkarsınız ama zengin olamazsınız. Bir üste geçiş ancak teknolojik üstünlükle olur. 500 milyar dolar ihracat hedefi de ancak teknolojik ürünle yakalanır. Demirin kilosu 1.2 dolar, otomobilin kilosu 10, uçağın 100, uydunun 100 bin dolar. İnsanların da ülkelerin de hayali olmalı.”
Toplantıda bilim-teknoloji konusunda detaylı bir sunum yapan Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenlerinden Prof.Dr. Yunus Çengel de, TÜBİTAK’ın değiştiğini belirterek, 12 Temmuz’da yayınlanan kanunla TÜBİTAK’ın risk sermayesi vermeye başladığını da hatırlattı.