Nitelik için insan kaynağına yatırım
Eğitim bir kişinin yetkin olması için yeterli olmuyor. İş ortamında kazanılan deneyimin yanı sıra kişisel gelişim insan kaynağını nitelikli hale getiriyor. Her iş alanında sosyal yetkinliklerin insan kaynağında fark yarattığını belirten Bilin Yazılım Kurucusu ve Genel Müdürü Dr. D. Zafer İnkaya, teknik yetkinlikler konusunda şunları aktardı: “Nitelikli insan kaynağının akademik tanımı çok kolay yapılıyor. Herhangi tanımlanmış bir işi yapmak üzere, gerekli olan yetkinliklere ve eğitime haiz olan insan olarak bu tanım yapılıyor. Ama sorunumuz o eğitimi gerçekleştirmek. Bugün, bu tür insanlardan bahsetmemizin sebebi, standart ve ihtiyaçların belirlenmemesinden kaynaklanıyor. Çünkü böyle bir eğitim yok. Teknik yetkinliklerin bir şekilde sınıflandırılarak tanımlanması lazım. Son zamanlarda bir hareketlenme görüyoruz. Meslek Yeterlilik Kurumu belirli çalışmalar yapıyor. O yönde çalışmalar yapılması lazım.”
İnkaya, yaratılmış teknolojileri kullanarak çözüm üretmenin önemli bir fırsat olduğunun altını çizdi. “Bu konuda, en azından genç nüfus olarak, yeteneğimiz var. Bu konuda teknik yetkinliklerin ve iş alanlarının yanı sıra eğitim gereklerinin ne olduğunu düzenleyerek standartları belirlemeliyiz. İhtiyaçları ortaya koymalıyız. Ancak o zaman kendi sektörümüz için nitelikli insan kavramını tanımlayabiliriz” diyen İnkaya, böylece bu kaynağın sağlanması üzere plan yapılabileceğini söyledi.
Ölçülmeyen yönetilemez
Bilişim sektöründe istatistik çalışması yapılmadığını ifade eden İnkaya, “Bunu anlamak çok zor. Rakamlarla bu kadar ilgilenen bir sektör rakamlardan nasıl bu kadar uzak olabiliyor? Bir şekilde bunun yapılması lazım. Ölçmediğini yönetemezsin. O zaman yönetmek mi istemiyoruz?” dedi.
Yetkin insan kaynağı konusunda Avrupa ile Türkiye’yi karşılaştıran Netron Genel Müdürü Bülent Tekmen, Avrupa’da bilişim istihdamının yüzde 3 seviyesinde seyrederken Türkiye’de binde 5 seviyesinde olduğunu ve bu oranın büyüdüğünü kaydetti. İnternet erişim alışkanlıklarımıza dikkat çeken Tekmen, MSN ve Facebook gibi platformlarının kullanım yoğunluğuna işaret etti.
“Avrupa’nın yaşlanan nüfusuna karşı bizim genç nüfusumuz var ama şöyle bir gerçek söz konusu. Bizim nüfusumuz da belirli bir süre sonra yaşlanmaya başlayacak. Bu noktada akıl, beyin gücü ön plana çıkacak. Bu anlamda ülkenin de formasyon olarak hazır olması gerekiyor” şeklinde görüş bildiren Tekmen, genç beyin gücünün doğru şekilde eğitilmesinin önemini vurguladı.
Kurumların kalifiye insan kaynağını karşılamada nasıl hareket ettiği hakkında görüş bildiren Jobula.com Genel Müdürü Erdal Büyük, sektörde yetkin insan kaynağının bulunması konusunda şunları aktardı: “Jobula, altı yıldır sadece bilişim alanında seçme ve yerleştirme üzerine çalışıyor. Sektörde pozisyonlar ya geç kapanıyor ya da kapanmıyor. Ancak diğer yandan başvuru çok oluyor. ‘Aranılan pozisyonda o yetkinlikte insan var mı, yok mu, çok mu?’ sorusu soruluyor. Biz bilişimi 36 alt iş alanına ayırdık. Bu alt alanlar açısından baktığımız zaman Türkiye’de bulamadığımız bir pozisyon yok. Her iş alanında mutlaka en az 3-5 kişi bulunuyor. Böyle bir insan kaynağımız söz konusu. Ancak var olan insan kaynağına ulaşma konusunda bir sıkıntımız söz konusu. Bu anlamda bir yokluk söz konusu.”
İnsan kaynağının niteliği konusuna değinen Büyük, bu noktada şöyle bir sınıflandırma yaptı: “Birincisi üniversite eğitimi olması gerekiyor. Onun üzerine onun üzerine üstyapı eğitimleri dediğimiz özel kurumlardan alınan eğitimlerle kurumsal eğitimler geliyor. Üçüncüsü ise kişisel eğitimler. Bizim aday görüşmelerinde en çok dikkat ettiğimiz konu bu. Bu sayede kişinin kendini ne derece yetiştirdiğini görüyoruz. Sonuçta bizim yaptığımız pozisyonla adayı eşleştirmek. Yeni mezun olan bir kişinin eşleştirilebileceği pozisyonlar sınırlıdır.”
Eşleştirmede sıkıntılar
İnsan kaynağının uygun pozisyonla eşleştirilmesi sıkıntısına dikkat çeken Büyük, “Burada kurumlarda bir organizasyon oluşturma sıkıntısı söz konusu. Yani istedikleri pozisyonları kendi iş hedefleri çerçevesinde doğru tanımlayabiliyorlar mı? Burada bir sıkıntı var. Burada ayrıntıya bakarsak, bir kişiden birden fazla iş yapması beklenebiliyor. İstisnaları olabilir ama bu birçok durumda yanlış. Bir yazılımcı, yazılımla uğraşmalıdır; ön satş yapamaz. Burada yanlış profil eşleştirmesi söz konusu. Eşleştirme konusunda, o anda o pozisyona uygun olan insan kaynağı bulunamamasından kaynaklı sorun yaşanabiliyor” şeklinde görüş bildirdi.
Staj olanakları artmalı
Okuldan yeni mezun olan adayların staj konusunda sıkıntılar yaşadığını belirten Yenibiriş.com Genel Müdürü Deniz Ceylan Kılıçlıoğlu, “Adaylar okulda aldıkları bilgiyi uygulama fırsatı bulamıyorlar. Zaten okulda yeterince pratik bilgi alamıyorlar. Dolayısıyla iş hayatına atıldıklarını kendilerini birden bire uyumsuz bir ortamda buluyorlar. Şirketlerin staj fırsatlarını artırması lazım” dedi.
Kurumlar tarafında yetkinlikler konusunda artan taleplere işaret eden Bilge Adam Genel Müdürü Hakan Çevik, nitelikli insan kaynağı konusunda iki ayrı konuya dikkat çekti: “İki şehir efsanesi söz konusu. Birincisi; ‘Türkler bilişimcidir’. Rakamlar bilişim konusunda bizim sonlarda olduğumuzu gösteriyor. İkincisi ise ‘Türkler eğitime düşkündür’. Bu da yanlış bir veri. Yine dünya eğitim sıralamalarında arkalarda yer alıyoruz.”
Ulusal eğitim sistemimizde bilişimin pozisyonunun çok parlak olmadığının altını çizen Çevik, mesleki ve teknik eğitime daha fazla önem verilmesi gerekliliğini vurguladı ve “Meslek liseleri ve meslek yüksek okulları insan kaynağı katkısı anlamında önemli bir yere sahip. Batı Avrupa’da işgücünün yaklaşık yüzde 70’lik kısmını bu okullar karşılıyor. Bu anlamda maalesef çok geriyiz” şeklinde konuştu. Çevik, diğer bir yanılgının ise bilişim alanında çok sayıda mühendis mezun olduğu ve meslek liselerinden çok insan kaynağı çıktığı yönünde olduğunu kaydetti.