İsrail'de silah algısı sibere kaydı
İsrail Silahlı Kuvvetleri artık geleneksel silahlar yerine bilgisayarları kullanmaya başlayacak.
Bloomberg’de yayınlanan habere göre İsrail’de yaklaşık bir senedir faaliyet gösteren Ulusal Siber Büro dahilinde siber korunma konusuda üniformalı askerlerden oluşan bir ekip yetiştiriyor. Haklayıcıları ve sanal düşmanları takip ederek devlet sitelerine yönelik siber saldırıları engellemekle görevli olacak olan ekip hakkında konuşan Ulusal Siber Büro ‘nun sivil kısmının başkanı Rami Efrati konu ile ilgili şunları söyledi: “Siber güvenlik alanında ileri gelen ülkelerden bir tanesi olmak için mümkün olduğunca hızlı davranmalıyız. Ulusal anlamda bir büyüme aracı olacak siber güvenlik konusunda İsrailin lider olduğunu herkese göstermeliyiz.”
Başbakan Benjamin Netanyahu’nun da bu konuda desteğinin mevcut olduğu ve devlet kaynaklarından çeşitli destekler yapıldığı açıklandı. Geçtğimiz aylarda İsraile yönelik gerçekleştirilen siber saldırılardan İran ve müttefiklerini sorumlu tutan Netanyahu’ya cevap veren İran, 2011 senesinde İsrail ve ABD’nin birlik olarak, İran’ın nükleer programını sabote etmek için bilgisayar sistemlerine saldırılarda bulunduğunu açıklamıştı.
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü Başkanı Amos Yadlin ise siber güvenliğin üç aşamalı olduğunu ve bu aşamaların saldırı, savunma ve istihbarat ayaklarından oluştuğunu belirtti. Bu ayaklardan bir tanesi üzerine çalışıldığı zaman diğer ikisi hakkında da bilgi sahibi olmanın zorunluluğunu dile getiren Yadlin, siber ortamda nasıl saldırı yapılacağını bilmeden savunma yapmayı öğrenmenin mümkün olmayacağını belirtti.
New York merkezli güvenlik danışmanı Soufan Group’un 14 Ocak’taki raporuna göre İsrail devletine ait olan ağların dünyada en çok siber saldırıya maruz kalan ağlar olduğu belirtildi. Raporda günlük saldırı sayısının 10 bin civarında olduğu ve 5 bin civarında İsrail subayının cep telefonunun Hamas tarafından haklandığı belirtildi.
Bunun yanında eSecurity Planet’in açıklamasına göre ise, kendine ‘Yourikan’ adını veren İsrailli bir haklayıcı ise, Filistinli internet servis sağlayıcısı bir şirket olan Palnet’in müşterilerine ait kredi kartı bilgilerini ele geçirip bunları yayınladığı belirtilmişti.
Ortadoğuda’ki bu durumla ilgili olarak ‘Terror on the Internet: The New Arena, The New Challenges’ isimli kitabın yazarı Haifa Üniversitesi’nde görevli Profesör Gabi Weimann ise 10 yılın üzerinde bir zamandır Ortadoğu’da bu tarz sanal yumruklaşmaların devam ettiğini belirtti.
Kasım ayında Ynet’te yayınlanan haberlere göre ise İsrail ordusunun siber saldırı konusunda kullanılmak üzere yaklaşık 537 milyon ABD doları kaynak ayırdığı, Eylül ayında Channel 2’de yayınlanan başka bir haberde ise ordunun bu birimdeki personel sayısını iki katına çıkartmak istediği iddia edilmişti. İsrail ordusu ise bu konuda görüş belirtmekten kaçınmıştı.
Ocak 2012’den itibaren Başbakanlığa bağlı olarak çalışmaya başlayan Ulusal Siber Büro’nün faaliyetlerine başlamasıyla paralel olarak , Tel Aviv Borsası ve El Al Israel Havayolları Suudi bir haklayıcı tarafından haklanarak binlerce İsraillinin kredi kartı bilgileri afişe edilmişti.
Tel Aviv Üniversitesi'nden Yadlin’in belirttiğine göre ise siber saldırılar en geç 10 sene içerisinde fiziki savaşlarda belirleyici bir unsur olarak rol almaya başlayacak. İsrail'deki siber savaş teknolojileri ile ilgili projelerin finansörlüğünü yapan 900 milyon dolarlık Jaruselam Venture Partners’ın kurucusu Eral Margalit ise İsrail’in bu konuda yapması gereken birçok şey olduğunu belirtti. Çalışmalar kapsamında büro tarafından, 50 milyon İsrail Şekel’i eğitim projelerine, 80 milyon İsrail Şekel’i ise bilgisayar güvenliği üzerine proje geliştiren şirketlere yardım yapıldığı duyuruldu.
Siber savaş konusunda eğitilen 150 öğrenci bulunduğunu belirten Efrati, bu yıl içinde bu sayının katlanacağını belirtti. Bu öğrencilerin ise Ordunun istihbarat birimlerinde eğitim gördüğü açıklandı.
Haberle ilgili daha ayrıntılı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
