Mağazacılıkta fijitalleşme dönemi

Pandemi dönemi pek çok iş kolu ve şirketin gelişimini derinden etkiledi. Teknoloji yatırımları sayesinde bu döneme uyum sağlayan firmalar ise büyüme süreçlerini devam ettirme şansını yakaladı. Türkiye’nin önde gelen hazır giyim mağazalarından DeFacto da hem pandemi öncesinde hem de pandemi sürecinde gerçekleştirdiği yatırımlar ile hem büyümesini sürdürdü hem de müşteri memnuniyetini artırdı. DeFacto CFO’su Önder Şenol, bu konudaki sorularımızı yanıtladı.

• DeFacto’nun teknoloji yaklaşımları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Günümüzde her alanda olduğu gibi teknoloji alanında da büyük ve hızlı değişimler yaşanmaktadır. Yaşanan bu değişim ve yenilişim (inovasyon), teknolojik yatırımların çeşitliğini arttırıp kullanım alanlarını çeşitlendirmektedir. Teknolojideki bu değişimler tüketicilerin satın alma davranışlarını etkilemekte, istek ve ihtiyaçlarının farklılaştırılmasına neden olmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında bizler için de teknoloji büyük önem taşıyor ve en çok yatırım yapılan alanların başında geliyor. Bu bağlamda teknoloji yatırımlarına hız kesmeden devam ediyoruz. Pandemi öncesi yani 2015 yılında bir teknoloji şirketi kurduk. İstanbul Teknopark’ta DeFacto Tekno teknoloji şirketimizde 100’ün üzerinde yazılımcı ile araştırma ve iş geliştirme, kendi yazılımlarımızı geliştirme üzerine çalışıyoruz.

Bizler, hazır giyim ve moda sektörüne kazandırdığımız ilklere bir yenisini daha ekleyerek Türkiye’de omnichannel’ı ilk kez en yaygın uygulayan moda markası olduk. 2015’ten bu yana yaptığımız yatırımlarla ülke genelindeki tüm mağazalarda omnichannel sürecini tamamladık ve 2016 yılı itibariyle müşterilerimizin hizmetine sunduk. DeFacto olarak e-ticaret sitesinde ve omnichannel’da yurt dışına açılmaya devam edeceğiz.

• Bu kapsamda hangi alanlara (güvenlik, müşteri ilişkileri, tasarım, üretim vs) yönelik teknoloji projeleri gerçekleştirdiniz ve gerçekleştiriyorsunuz?

DeFacto moda üretmenin yanı sıra ihtiyaç duyduğu teknolojiyi kendi bünyesinde üreten yapıda bir şirket. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi, dijital dönüşüm yolculuğumuza hız kattı. Perakende sektörü dinamikleri hızla dijital dünyaya doğru evriliyor. Biz de müşterilerimize hem fiziksel hem de dijital deneyim yaşayabilecekleri hem de ‘Güvende Kal’acakları deneyimler sunmayı sürdürüyoruz. Geçen senelerde hayata geçirdiğimiz ilk Akıllı Mağazamızı takiben, fijitalleşme stratejimizin çıktısı olan DeFacto Fijital Akıllı mağaza konseptinin ilkini İstanbul Torium AVM’de açtık. Teknoloji projelerimize önümüzdeki dönemlerde de ara vermeden devam edeceğiz.

• Pandemi döneminde yaptığınız bu teknoloji yatırımlarının ne tür artıları oldu sizlere? Bu dönem sizin vizyonunuzda ne tür değişiklikler gerçekleşti?

Teknoloji ve dijitale yüzümüzü dönerek 2021’de de müşteri öngörü ve beklentilerinin analiz edilmesine yönelik stratejiler geliştirmeye, omnichannel yatırımlarımızı artırmaya, lojistik altyapının geliştirilmesine ağırlık vermeye, mobilden ve sosyal medya üzerinden alışverişe ve e-ticaret üzerinden ihracat yapılmasına odaklanmaya karar verildik. Pandemide e-ticaret hacmimiz büyük artış gösterdi.

• DeFacto, yaygın mağazaları olan bir firma. Bu dönemde satış oranlarınızı sanal ve gerçek ortam için değerlendirebilir misiniz? Bu dönemde nasıl değişimler oldu ve olmaya devam edecek?

Hepimizin bildiği üzere, bu dönemde dijital entegrasyon büyük önem kazandı. Geçmişte online alışveriş belirli bir yaş aralığının tercih ettiği bir yöntemken artık günümüzde 18-70 yaş gibi geniş bir yaş aralığı online alışverişi tercih ediyor. Artık insanlar evlerinden telefon ile ayırttıkları ürünleri gidip mağazadan alabiliyor. Ya da mağazaya hiç gelmeden hatta evinden hiç çıkmadan bile ürün değişimi gerçekleştirebiliyor. Bu kapsamda mobil uyumlu siteler daha büyük önem kazandı. Tüm bu gelişmeler sonucunda gerçek ortamda olduğu kadar sanal ortamda da büyüme kaydettik.

• Mağazacılık kavramı nasıl bir değişim gösteriyor? Siz bu değişime nasıl hazırlanıyorsunuz?

Covid-19 pandemisi dünyanın dört bir yanında tüketicilerin satın alma davranışlarını da değiştirdi. NielsenIQ’nun “Pandemi Döneminde Tüketici Davranışlarını Anlamak” başlıklı araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki tüketicilerin artık daha tedbirli olduklarını ve satın alma alışkanlıklarını bugünün dünyasının yeni ekonomik koşullarına göre değiştirdiklerini işaret ediyor. Türkiye’deki tüketicilerin %75’inin son 6 ay içinde davranış biçimlerini değiştirdiklerini gösteriyor. Bu oran global ölçekte ise %66 seviyesinde.

Araştırmaya göre, tüketicilerin %45’i markadan bağımsız promosyonlara göre ürün tercih ediyor. Bununla birlikte, tüketicilerin neredeyse yarısı (%48) marka sadakatini koruyor ve tercih ettiği markayı satın almaya devam edeceğini ifade ediyor.

2021 yılındaki mobil uygulama indirmelerinde bir patlama yaşandı ve 2019-2020 yılındaki oranlar ikiye katlandı. Mobil kullanımı son yıllarda yükselişteydi, ama pandemi süreci bu kullanımı daha da artırdı. Mobil uyumlu siteler daha büyük önem kazandı.

İhtiyaç duyduğu teknolojiyi kendi bünyesinde üreten bir şirket olarak tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi dönemi dijital dönüşüm yolculuğumuza da hız kattı. Geçen sene hayata geçirdiğimiz, dünyada bir ilk olan ilk Akıllı Mağazamızı takiben, şimdi de fijitalleşme stratejimizin çıktısı olan DeFacto Fijital Akıllı mağaza yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Omnichannel pazarlama stratejimiz ile birçok kanal kullanarak müşterilerimiz için farklı kullanıcı deneyimleri yaşatabiliyoruz. Müşterilerimizin demografik yapısını, hangi telefonları kullandığını, e-ticaret mi mağaza üzerinden mi alışveriş yaptığı gibi birçok farklı data analizleri ile kişiye özel kampanyalar üretebiliyoruz. Kullanıcılara kişiselleştirilmiş ürünler ve paketler sunabilmek çok önemli. Elimizdeki veriler doğrultusunda müşterilerimizin profillerini çıkarıp onların ilgi alanlarına göre onlara spesifik ürünler öneriyoruz. Alışverişlerinde müşterilerimizin yanında olabilmek ve müşteri deneyimi kalitesini arttırmak için her kanalı değerlendirmeye özen gösteriyoruz.

Müşteri öngörü ve beklentilerinin analiz edilmesine yönelik stratejiler geliştirmeye, omnichannel yatırımlarımızı artırmaya, lojistik altyapının geliştirilmesine ağırlık vermeye, mobilden ve sosyal medya üzerinden alışverişe ve e-ticaret üzerinden ihracat yapılmasına odaklanacağız.

• DeFacto, dünyanın farklı bölgelerinde de faaliyet gösteriyor. Bu açılımda teknolojinin rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Farklı ülkelerdeki yapılanmalarınızda teknoloji yaklaşımlarınız nasıl oluyor?

DeFacto olarak 2020 yılına kıyasla yüzde 71 büyüme gösterdik.  Bu büyümede teknolojinin rolü oldukça fazla. Özellikle yurtdışı ve online kanallarda büyüme hızımız teknolojinin yaygınlaşması ve gelişmesi ile birlikte oldukça yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Yükseliş trendinde sürecin devam edeceğini düşünüyoruz. Türkiye’de olduğu gibi farklı ülkelerde de teknoloji yatırımlarımıza ve çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yeniliklere ve gelişime açık olduğumuzu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada ispatlamayı hedefliyoruz.