“Petabit Dönemi” başlıyor
Bell Labs, Petabit (1000 Terabit) hız dönemine hazırlanıyor.
Alcatel-Lucent bünyesindeki Ar-Ge organizasyonu Bell Labs, optik teknolojide yaptığı deney sonuçlarını açıklayarak ultra yüksek kapasiteli optik iletişim ağlarının üzerine çalıştığını açıkladı.
Bell Labs tarafından endüstri konferanslarında sunulan son bildirilerde, dalga boyu kanalı başına saniyede 1 Terabit’e ulaşan optik iletim hızıyla iletişim ağlarında Terabit arayüzlerin kullanımının yaygınlaşması için ilk adımların atıldığı duyurularak, Petabit düzeyinde veri iletimi çağına bir adım daha yaklaşıldığının altı çizildi. 1000 Terabit’e eşdeğer veriyi tanımlayan 1 Petabit seviyesinde veri iletimi 10 bin saatlik yüksek çözünürlüklü videoyu ağ üzerinden bir saniyede iletmek anlamına geliyor.
2010 yılında tek taşıyıcı ile saniyede 100 Gigabit iletim yapabilen platformu, Optik Fiber İletişim 2012 konferansında ise ikinci nesil Fotonik Servis Motoru (PSE) elektro-optik yongasını tanıtan Alcatel-Lucent, bu yonga ile kanal başına saniyede 400 Gigabit (400G) iletim hızı sağlayarak, servis sağlayıcıların uzun vadeli ihtiyaçlarını karşılıyor.
Bu büyük yeniliklerin üzerine, Bell Labs’ın saniyede bir Terabit bilgiyi iletmek için gereken alt taşıyıcı sayısını azaltarak, yeni nesil Terabit optik arayüz teknolojilerinin yolunu açtığı belirtildi. Yapılan deneme sunumlarında, günümüzün 100G çözümlerinin 10 katına ulaşan Tbps mertebesinde iletim hızına, uzun mesafede sadece iki alt taşıyıcı ile ulaşıldı.
Bell Labs Optik İletim Sistemleri ve Ağ Araştırmaları Yöneticisi Peter Winzer, ulaşılan başarıyı şöyle değerlendirdi: “Bell Labs, optik iletişim araştırmalarında sektörün itici gücü olarak, bir yandan yarının ağlarına etki ederken, diğer yandan bugünün en ileri teknolojilerini gerçekleştiriyor. Yaptığımız çalışmalar, iletişim trafiğindeki sonu gelmeyen artışa optik ağların yanıt vermesini sağlarken, modern uygulama ve hizmetlerle ekonomide sürdürülebilir büyümeyi mümkün kılıyor. Bu teknolojilerin bir bölümünün ticari kullanıma geçmesine henüz yıllar olsa da, bu teknolojilerin bugün oluşturuluyor ve geliştiriliyor olması çok daha aydınlık, bilgi açısından zengin ve global olarak bağlantılı bir geleceğin yolunu açıyor.”
