Siber güvenlik için ortak irade
Huawei Başkan Yardımcısı ve Global Siber Güvenlik Yetkilisi John Suffolk, siber güvenliğin yanı sıra onun teknoloji, toplum ve günlük yaşamımıza yansımaları hakkında Huawei’in bakış açısını anlattı.
John Suffolk, Huawei’nin 140’dan fazla ülkede faaliyette bulunan küresel bilgi ve iletişim teknolojileri çözümleri sunan bir şirket olduğunu belirterek ürün ve çözümlerinin dünya nüfusunun üçte birinden daha fazlasına hizmet verdiğini ve 140 binden fazla kişiye de istihdam sağladıklarını dile getirdi. Suffolk, siber güvenlikte uluslararası işbirliğinin gerekliliğinin altını çizerek “Siber güvenlik tek bir ülke veya belirli bir şirketin sorunu değil. Hükümet ve sektörler de dahil olmak üzere bu konuyla ilgili olan tüm taraflar siber güvenliğin risk-tabanlı yaklaşımlar, eldeki en iyi faaliyetler ve veri koruması konusunda uluslararası yaklaşımlar gerektiren ortak küresel bir sorun olduğunun farkına varmalı. Bu tip yaklaşımlar üretici/çözüm sağlayıcı şirketlerin, servis tedarikçilerinin ve şirketlerin veri koruması konusunda farklı ülkelerde farklı standartlarla uğraşması yerine tek bir çatı altında toplayacak ve verilerin korunması daha iyi bir düzeyde sağlanacaktır. Huawei, diğer küresel organizasyonlarla yakından işbirliği, inovasyon ve uluslararası standartların oluşturulmasına kendini adadı” açıklamasını yaptı. Suffolk, küresel bir şirket olmalarının yanı sıra dünyadaki pek çok ülkede çalışmalar yaptıklarından ötürü aynı zamanda yerel şirket yapılarını da vurgulayıp Türkiye’den örnek vererek çalışanların yüzde 85’inin Türk olduğunu kaydetti.
Siber güvenlik tasarım aşamasında ürünle bütünleştirilmeli
Huawei’nin kurmuş olduğu Global Siber Güvenlik Komisyonu’yla beraber Ar-Ge, tedarik zinciri, satış-pazarlama ve teknik hizmetler prosedürüyle ilgili programlar da yürüttüğünü belirten John Suffolk şunları söyledi: “Siber güvenlik her zaman varolacak bir konu. Siber güvenlik, bir ürüne sonradan ekleyebileceğiniz bir hizmet değildir, ilk tasarım aşamasında ürünle bütünleştirmek gerekir. Türkiye son zamanlarda çok sayıda siber saldırıya maruz kaldı ve buna karşılık olarak ülkeyi sanal saldırılardan korumak adına güvenlik duvarı koruma çalışmalarına hız verdi. Siber Güvenlik Strateji Belgesi’nin BTK ve TÜBİTAK tarafından geliştirilmesi oldukça doğru bir bakış açısı. Bu ayrıca mobil genişbant ve daha çok internet kullanıcısı konusundaki yüksek gereksinim açısından da isabetli bir yaklaşım. Uluslararası deneyime sahip bir bilişim şirketi olarak; siber güvenlik konusunda uluslararası düzeyde kabul görmüş olan en iyi adımları benimseyip kullanacağız. Türkiye’de de Ar-Ge yapıyoruz. Türk hükümetiyle ilişkilerimiz çok iyi. Türkiye’de özel, kamu ortaklıkları var; burada hizmetlere vatandaşları da dahil edebiliyorsunuz, açıklık ve şeffaflık bulunuyor, sorunları çözerken birlikte hareket etme kültürü gelişmiş. Biz de; siber savunmayı geliştirme adına yapılan her türlü araştırma faaliyetini destekleyeceğiz; hükümetlerin Huawei’nin güvenlik yeteneklerini izlemesine imkân verirken bir yandan da şeffaf bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bugüne kadar yaptığımız gibi bu sorunla mücadele etmek adına Türkiye’de de ilgili paydaşlarla beraber çalışma isteğimizin en üst seviyede devam ettiğini beyan ederiz. Siber güvenlikte; herkesi aynı düzeye yükseltmemiz gerekiyor; bağımsız denetimin de çok önemli olduğuna inanıyorum. Ortak irade, kararlılık, açıklık ve şeffaflık gösterebilirsek birçok şeyi yapabiliriz.”