Dijital kanalların gücü artıyor
Dijital bankacılığın zirvesinde bulunmayı hedefleyen VakıfBank, bu amaçla hızlı ve çevik çalışma modelleriyle ilerliyor.
Pandemi süreci, her sektörde olduğu gibi bankacılık sektöründe de dijital dönüşüme çok büyük bir ivme kazandırdı. Bu dönemde dijital kanallar üzerinden çok yüksek sayılarda bankacılık işlemi gerçekleştirildi. Pandemi, dijital ürün yaşam döngüsünü daha da hızlandırdı. “VakıfBank olarak bu konuda çok iyi bir sınav verdik. Kısa sürede NFC, OCR ve yüz tanıma teknolojileriyle uzaktan müşteri edinimi süreci, teminat mektubunun güvencesini çek kolaylığıyla birleştiren VBanko Çek Dijital ve SKY Limit başta olmak üzere pek çok yeni ürün çıkardık” bilgisini veren VakıfBank Genel Müdür Yardımcısı Metin Recep Zafer, yeni ürünleri devreye almaya devam ettiklerini vurguladı. Metin Recep Zafer’in dikkat çektiği gibi, günümüzde, yaş ve meslek ayrımı olmadan müşterilerin çok büyük bir kısmı dijital kanallara yönelmiş durumda. “Şube dışındaki kanallardan yapılan işlemlerin oranının yüzde 95’i aşmış olması; mobil bankacılık kanalımızın milyonlarca aktif müşterimiz tarafından kullanılması bunun en önemli göstergeleri” örneğini veren Metin Recep Zafer’e göre, dijital kanallar; bankacılık işlemlerinin hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi noktasında büyük kolaylık sağlıyor. Dijitalleşmenin bir diğer önemi ise sürdürülebilirliğe olan etkisi. “Dünyada son dönemlerde yaşananlar düşünüldüğünde, sürdürülebilirlik tüm kurumlar için en hassas konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor” diyen Metin Recep Zafer’e göre, finans dünyasında dijitalleşme sayesinde bankalar hem kendilerinin hem de tüm paydaşlarının sürdürülebilirliğe etkisini ölçme ve buna uygun konumlanma konusunda daha avantajlı konuma geçebiliyor. Sürdürülebilir bankacılık yetkinliklerini artıracak şekilde dijitalleşmeyi stratejinin bir parçası olarak gördüklerinin altını çizen Metin Recep Zafer, sorularımızı yanıtladı:
Teknolojik yenilikler Vakıfbank’ta gerek müşteri ilişkileri gerek çalışan memnuniyeti gerekse düzenleyici kuruluşlarla bağlarda nasıl bir yere sahip?
VakıfBank olarak, çok hızlı değişen teknolojileri ve dijital dünyayı yakından takip ediyor ve gelişmeleri hızla içselleştiriyoruz. Bu uyumu da 900’ü aşkın kişiden oluşan genç ve dinamik bir ekip ile gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz dijital bankacılığın zirvesinde bulunmak. Bunun için de hızlı ve çevik çalışma modelleriyle ilerliyoruz. Ekiplerimizin başarılı çalışmaları sonucunda kendi altyapımızı ve bankacılık uygulamamızı oluşturduk. İhtiyaçlara daha hızlı cevap veren, büyümeye elverişli ve yeni teknolojilerin entegrasyonunu kolaylaştıran altyapımız sayesinde, müşterilerimize sunduğumuz ürünlerde çok daha yüksek bir rekabetçi güce sahibiz. Değişen müşteri ihtiyaçlarına ve her gün gelişen yeni düzenlemelere hızlı cevap verebilmenin ancak teknolojinin etkin kullanımı ile mümkün olduğuna inanıyoruz. Müşterilerimizi ve çalışanlarımızı daha iyi anlamak ve onlarla aramızdaki bağı güçlendirmek için veriye ve özellikle yapay zeka gibi yeni teknolojilerin kullanımına önem veriyoruz.
Bilişim yatırım önceliklerinizi nasıl belirliyor, nasıl bir planlama ile hayata geçiriyorsunuz?
BT yatırımlarımızı, bankamızın stratejik amaçlarını ve hedeflerini en çok destekleyecek faaliyetlere göre belirliyoruz. Bunu yaparken çok farklı perspektiflerden bakıyoruz. Yatırımların önceliklendirilmesinde işin müşteriye faydası, bankaya faydası, riske etkisi, sürdürülebilirlik, inovasyon yönü gibi birçok kriteri baz alıyoruz. BT planlama sürecinde birçok paydaş bu sürece dahil oluyor. En önemli paydaşımız ise müşterilerimiz ve teknolojilerin benimsenmesinde oyunun kurallarını onlar belirliyor. Bugün geldiğimiz noktada müşterinin ihtiyacına yönelik ürün geliştirme modelleri yapıyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde müşteriyi tanıyan, ihtiyacına önem verip ona gerekli ürünü sunan bankaların fark yaratacağını düşünüyoruz. Bu nedenle elimizdeki verileri iyi analiz ediyor ve müşterimize ihtiyacı olanı daha istemeden sunmaya gayret gösteriyoruz. Yatırımlarımızı ve planlamalarımızı da bu bakış açısıyla yapıyoruz.
Pandemi dönemi bu önceliklerinizi nasıl etkiledi?
Günümüzün ve önümüzdeki dönemin en önemli gündem maddesi şüphesiz ki dijital bankacılık. Pandemi, bu süreci inanılmaz derecede hızlandırdı. Temassız kart kullanım oranları sektörde olduğu gibi bizde de hızla çok yüksek seviyelere ulaştı. Temassız işlemlerin yoğunlaşması çerçevesinde dijital bankacılık alanındaki çeşitli özelliklerin kullanımı da artmaya başladı. Bunu destekleyecek şekilde, POS cihazlarındaki QR kodun VakıfBank Mobil uygulamasında okutularak ödeme sürecinin kolaylaştırılmasını sağladık. ATM üzerinden QR kod aracılığıyla temassız bir şekilde para çekme ve yatırma işlem kullanımı ciddi şekilde arttı. Ayrıca, BKM ile geliştirilen proje ile diğer bankaların ATM cihazlarından da müşterilerimiz için QR kod kullanarak para çekme işlemi kullanıma sunuldu. Mayıs başında ise uzaktan müşteri edinimi uygulaması hayata geçti. Ölçümlediğimiz deneyimlere göre banka ile ilk tanışması dijital kanallar üzerinde gerçekleşen müşterilerin, sonraki yolculukları da dijital ağırlıklı olarak ilerliyor. Bu konuya büyük önem veriyoruz ve ihtiyaçları tespit ederek süreçlerimizi devamlı yeniliyoruz.
Orta vade için bilişim yatırım planlarınız neler? Düzenleyici yapılardan bu teknolojik yatırımlar odağında neler bekliyorsunuz?
BDDK’nın çıkardığı son Dijital Bankacılık Yönetmelik Taslağı gibi düzenlemeler, inovatif ürünlerin çıkışını ve dijital dönüşümü daha da hızlandırıyor. Dinamik bir sektör olduğumuz için yeni teknolojik gelişmeler ve düzenlemeleri hızlı bir şekilde süreçlerimize uygulamamız kolay oluyor. Bankacılık uygulamalarımızın yanı sıra yapay zeka, veri analitiği, makine öğrenmesi, robotik yazılımlar, DevOps kısa ve orta vadede en büyük yatırım alanlarımız olmaya devam edecek. Dijitalleşmenin bir etkisi olarak siber güvenlik konularının çok daha fazla önem kazandığını söyleyebiliriz. Siber güvenlik uygulamalarımız ve yatırımlarımız da önümüzdeki dönemde artarak sürecek. Şu anda büyük bir gelişme gösteren açık bankacılığın (API Bankacılığı) gelecek dönemde daha da öne çıkacağının farkındayız. API bankacılığı konusuna büyük önem veriyor ve çalışmalarımızı artan bir ivme ile sürdürüyoruz. Bu konuda çok iyi bir altyapıya, yüksek motivasyona ve iyi bir ekibe sahip olduğumuzu söylemek isterim.
Fintech’lerle bağları olan, onları destekleyen bir bankasınız. Türkiye’de fintech ekosistemini, inovasyon gücünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’deki fintech ekosistemi yıldan yıla güçleniyor. Yapılan yatırımlar pandemiye rağmen artmaya devam ediyor. Başarılı fintech girişimlerimizin dünya çapında fark edilir oluşuna ve yeni unicorn fintech’lerin Türkiye’den çıkabilmesine tanıklık etmek bizi heyecanlandırıyor.
Ekosistemin gelişim süreci oldukça ilerlemiş durumda. Girişimler ve erken aşamadaki fintech şirketleri birçok farklı kanal ve dikeylerde destek alabiliyor. Girişimler, devlet ve TÜBİTAK’ın desteklerinin yanı sıra; üniversite, teknopark, teknoloji tanıtım ofisleri ve farklı şirketlerin verdiği destek modellerine kadar geniş bir yelpazeden faydalanma şansı yakalayabiliyor. Bu sayede, girişimler çok daha hızlı ve verimli bir ürün/hizmet geliştirme, pozisyonlama, pazarlama ve yatırım alma şansı bulabiliyor. Ayrıca, bankacılık dünyasına dokunan birçok farklı dikeyde fintech’lerin varlığı ve artışını, Türkiye’nin inovasyon gücünün ve girişimcilik ruhunun göstergesi olarak görüyoruz. Ödeme sistemleri ve cüzdan çözümleri, muhasebe, kişiselleştirilmiş finans çözümleri, fatura ödeme, kredi skorlama ve kredilendirme, e-ticaret ve pazar yeri çözümleri, tahsilat çözümleri, yazılım servisleri, İK çözümleri ve benzeri alanlarda üretilen çözümlerin, finansal servislerin çıtasını üst seviyelere taşıyacağına inanıyoruz. Böylece, müşteri deneyiminin artması ve ekosistemin parlayan yıldızlarının küresel çapta başarıya ulaşmasıyla birlikte ülke ekonomisine de katkı sağlanmış olacaktır.
Fintech başlığında ne gibi yenilikler gündeminizde gerek destek gerek öne çıkan teknolojik ürün ve çözüm başlıklarında?
Fintech ekosistemini yakından takip ediyoruz. Potansiyel işbirliği fırsatlarını her fırsatta değerlendiriyoruz. Düzenli olarak startup ve fintech’lerle görüşmeler yapıyor, yeni iş modelleri ve teknolojilerin bankacılıkla nasıl birleştirileceğini ekosistemin oyuncularıyla birlikte değerlendiriyor, en iyi kullanım senaryolarını birlikte oluşturuyoruz. Karşılıklı bir fayda yaratma sürecinin içindeyiz. Fintech’ler, çevik iş modelleri ve yeni teknolojiler konusunda bizlere potansiyel sunarken, fintech’ler de bizden bankacılık ve finans ürünlerinin geliştirilmesi noktasında destek ve geniş müşteri tabanımızdan faydalanma imkanı buluyor. Siber güvenlik konusunda ise bilgi güvenliği kapsamında güvenlik seviyesini sağlamlaştırmamıza katkı sağlayacak fintech firmaları ile işbirlikleri gerçekleştiriyoruz.