Gelecekte tekilleştirmeye herkesin ihtiyacı olacak
Tekilleştirme yakın gelecekte sadece yedekleme ortamlarında değil, üretim verilerinde ve kişisel bilgisayarlarda da kullanılacak.
Tekilleştirme, bugünün büyüyen veri ihtiyaçlarına cevap vermek üzere kurgulanmış bir teknoloji ve hızla gelişiyor. Peki bu teknolojinin geleceği nasıl şekillenecek, bundan sonraki adımlarda büyüyen veriyle nasıl baş edecek?
4S Ürün Teknolojileri Danışmanı Volkan Ünlüer, “Gerek iş sürekliliği ve verimliliğinin artırılması, gerek geleceğe dönük altyapı maliyetlerinin düşürülebilmesi, hatta bunların da ötesinde daha az yüklenilen altyapı sayesinde çevreyi, doğayı korumak adına her kurumun iş süreçlerinde tekilleştirmeye belli ölçeklerde yer vermesi kaçınılmaz olacaktır” diyor.
Datacore Müşteri ve Profesyonel Hizmetler Müdürü Hüseyin Şaşmaz, “Sosyal hayatımızda kullandığımız şahsi bilgisayarlarımızda bile birçok görüntü, film ve dosyalar tutuyoruz. Bu yaklaşım kurumların veriyi uzun süre tutma ihtiyacını da gerektiriyor. Veriyi tuttuğunuz zaman ise verinin, yedeklenmesi, ya da arşivlendiği yerde tekilleştirilmiş olarak tutulması bir ihtiyaç haline dönüşüyor. Büyük veri kavramı hayatımıza girdikçe tekilleştirme ileriye dönük yeniliklerle günden güne artarak popülerliğini korumaya devam edecektir” sözleriyle görüşlerini özetliyor.
“Tekilleştirme özellikle SAN, NAS gibi depolama sistemlerinde bir standart, olmazsa olmaz bir özellik olacak” diyor Destek Bilgisayar Danışmanımı Aydın Paykoç. Hatta bu sistemlerin gelen veriyi analiz edip tekilleştirilmeye uygun olup olmadığına karar verecekleri ve ona göre gruplayacakları günler çok uzak değil. Teknoser Kurumsal Sistem Çözümleri Uzmanı Selim Selveroğlu da şu anda çoğunlukla yedekleme ve arşivleme operasyonlarında kullanılan tekilleştirme teknolojisinin, gelişen işlemci teknolojileri ve donanım hızlandırıcılarıyla gelecekte birincil depolama alanları üzerinde aktif olarak kullanılabileceğini düşünenlerden.
GlassHouse Türkiye Satış Yöneticisi Ömer Öztürk, katlanarak büyüyen verinin getirdiği ihtiyaçların karşısında gerçek bir çözüm olarak yer edinen tekilleştirme teknolojileri yeni cepheler kazanarak gelişmeye devam edeceği inancında. “Bilişim teknolojilerinin kurumların ana iş operasyonlarına etkisi artarak devam ettiğinden, rekabet avantajı sağlayan teknolojik çözümlerin etkinliğini yaygınlaştırarak ilerlemesi kaçınılmazdır. Biz de bu konuda bugüne kadar üzerimize düşeni yaptığımız gibi bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz” diyor.
Bu konuda gelen diğer görüşler de özetle bu alanda kullanılan yöntem ve uygulamaların daha çok verimlilik sağlamak üzere evrileceği ve yedekleme altyapılarından çıkarak üretim verisi üzerinde de söz sahibi olacağı üzerine. Hatta yakında kişisel sistemlerde dahi tekilleştirmenin yaygınlaşacağı söyleniyor. Belki de buna bizlerin de çoktan ihtiyacı var.
Bu yazıyı yazarken göz attığım 500 GB’lık sabit diskimin üzerinde sadece 30 GB yer kaldığını fark etmiş olmam, bunun en belirgin işaretlerinden biri olsa gerek.
Günlük verilere tekilleştirme uygulanmamalı
Teknoser Kurumsal Sistem Çözümleri Uzmanı Selim Selveroğlu, “Tekilleştirme işlemi özellikle sürekli olarak kullanılan günlük veriler üzerinde uygulanmamalı” diyor. “Kullanımı daha az olan yedekleme ya da uzun dönem arşiv niteliğinde olan veriler üzerinde uygulanmalı. Aksi takdirde gündelik işlemlerde performans sorunları yaşanması muhtemeldir. Tekilleştirme teknolojilerinde bir de fazla bahsedilmeyen madalyonun öteki yüzü var. Yukarıda da belirttiğimiz gibi veriyi oluşturan parçalar disk üzerinde tek kopya saklanmakta, yani tüm yumurtalar aynı sepete konmakta. Bu tek kopyada bir bozulma olursa verinin geri kalanı kullanılamaz durumda olacaktır. Bu nedenle tekilleştirme teknolojisini kullanan ürünleri seçerken kendi kendini iyileştirme (self-healing) mekanizması ve algoritması olan ürünlerin seçilmesi önem kazanıyor. Riski bu şekilde ortadan kaldırdıktan sonra verinin tipine göre yüzde 90’lara ulaşan tekilleştirme oranlarıyla daha az disk alanında verileri saklayabiliyoruz. Böylece yedekleme işlerini daha kısa sürede tamamlayabiliyoruz.”
Kurumun yapısı ve ihtiyaçları çok önemli
“Tekilleştirme çözümleri mutlaka kurumun veri yapısı incelenerek yapılandırılmalı” diyen Destek Bilgisayar Danışmanı Aydın Paykoç, bunu şöyle detaylandırıyor: “Her veri tekilleştirmeye uygun değil. Özellikle medya dosyaları (mp3, mp4, jpeg ve kriptolanmış dosyalar) zaten tanımları gereği tekrar eden bilgilerden arınmış olduklarından tekilleştirme için uygun adaylar olarak kabul edilmiyorlar. Ancak aynı medya dosyası birden fazla defa diskte saklanmışsa o zaman tekilleştirmeye uygun hale geliyor. Yani her kurumun kendine özgü yapısı var. Tekilleştirmenin nerede yapılacağı (kaynakta, hedefte veya karma), nasıl yapılacağı (inline veya post-process), ne tip blok büyüklüğü kullanılacağı (sabit veya değişken) kurulacak sistemin verimini doğrudan etkileyen değişkenler. Doğru yapılandırılmış bir sistem kuruma veri saklama maliyetlerde azalma, yedekleme sürelerinde kısalma ve daha az yüklü bir ağ yapısı, daha düşük elektrik kullanımı sağlarken, yanlış uygulamalar tekilleştirmeye uygun olmayan verilerin de tekilleştirilmesine, ağ yükünün artmasına, performans düşüşlerine ve yedekten geri dönerken sorunlara neden olabiliyor.”
