Büyüme rakamları geldi
“Ne kadar köfte, o kadar ekmek” deyişinden anımsayacaksınız, iki ay önce siz okuyucularıma “sofistikasyon”dan söz etmiştim. Yalın, basit teknoloji içeren ürünlerden, daha karmaşık (sofistike), daha ileri teknoloji içeren ürünlere geçmedikçe, sıkışıp kaldığımız eşiği aşamayacağımızı ileri sürmüştüm. 2012 için açıklanan büyüme rakamları, bu savımı kanıtlar nitelikte.
AB’de birçok ülke zor durumda. Türkiye, şükürler olsun bir kriz yaşamıyor. Birçok yönden düşüncelerim örtüşmese de, günümüz hükümetinin “para”yı iyi idare ettiği bir gerçek. Zordaki ülkeler parayı (veya borcu) “çeviremiyorlar”. Öyleyse bırakın yüzde 8’i, yüzde 4’ü; bu yüzde 2,2 büyüme neyin nesi? Neden düştü büyüme?. Basit yanıt: “AB zorda, bizden mal almıyor”. Ama o kadar da basit değil: AB hâlâ mal alıyor. Alıyor da, bizim sattıklarımızdan değil. Peki biz AB’nin aldığı mallardan üretiyor muyuz? Çoğu için yanıt: “hayır onlar ileri teknoloji ürünü, bizde yok”. Bilmem sofistikasyonun etkisini ortaya koyabildim mi?
“Herkes kaşığı oyar da, sapını doğru getirmek marifet ister” bir Anadolu sözüdür. Bunu güncel teknolojiye uyarlarsak, modül veya ara malını herkes yapar da, bununla sistem kurmak marifet ister şeklinde ifade etmeliyiz. Sofistikasyonu artırmak için, şirketlerimizin, cesaret gösterip, bugüne kadar parçasını ürettikleri sistemleri kuracak şekilde atılım yapmaları gerek. “Acemi berber tıraşı müşterinin suratında öğrenir” deyişi ile özdeş, bu atılımı yapacak şirketlerin ilk sistemlerinin aksayan yanları olacaktır. Deneyim kazandıkça aksayan yanlar azalacak, günümüzdeki rakipleri ile eşdeğer olacaklardır. İşte bu geçiş döneminde, şirketleri eğitmek adına devletin alım yapması ve ufak kusurların sonradan düzeltilmesine de olanak sağlaması gerek. “Saçı bitmedik yetimin hakkı” edebiyatı ile atılım yapacak şirketleri zorda bırakmadan veya iflasa sürüklemeden, ama yetimin hakkını da yedirmeden bir orta yol bulunmalı, Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alımlarda, özellikle sistem düzeyindeki işlerde yerli sistemler desteklenmelidir.
Aksi durum yüzde 2,2 büyüme demek.