Yurtdışı merkezli şirketler Türkiye’deki piyasayı da genişletiyor
Bulutun da getirdiği küreselleşme sayesinde neredeyse tüm şirketler, ülkemizdekiler kadar etkin çözümlerini uzaktan sunabiliyor. Bu durumun sektöre etkisini sektörün paydaşlarından dinledik.
Bulut bilişim küreselleşen dünyada bilginin de yayılmasını kolaylaştırıyor. Bunun yanında dünyanın bir başka yerinde bulunan bir şirketin artık hizmetlerini oturduğu yerden verebilmesine olanak tanıyor. Küreselleşen dünya ile dev şirketlerin her ihtiyaca tek elden çözüm için birçok girişimi satın aldığı görülüyor. Bu konsolidasyon sonucunda bulut bilişim kavramıyla tanımlanan “hizmet olarak yazılım” çözümleri artıyor. Bu durumun yerel şirketler için neler ifade ettiğini bilgi ve doküman yönetimi sektöründeki şirketlere sorduk. Zira bulut üzerinden verilen hizmetler doğrudan bu sektöre de etki edecek.
Günümüzde bulut hizmetlerinin CAPEX ve OPEX maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda kurumlar için anlamlı olduğunu dile getiren Aksis Genel Müdürü Burak Müjdeci, “Bu modelde hazırlanmış olan hizmetler yeni iş ortaklık modelleriyle iç piyasanın hızlıca gelişmesini sağlayacak olan bir oluşumdur” şeklinde görüş belirtti.
Çok uluslu şirketler yerli yazılıma katkı sağlıyor
Öncelikle gelişen eğilimlerin aksine bir yönde hareket etmenin doğru bir yaklaşım olmadığına işaret eden Easy Software İş Geliştirme Yöneticisi Yunus Emre Yıldız, “Ancak ‘her gelişen eğilim ve iş modeline de ülkemiz henüz hazır mıdır?’ bu da ayrı bir tartışma konusudur. Şu an için çok uluslu şirketlerin Türkiye’deki yerli yazılımların gelişimlerine katkıda bulunduğunu düşünüyorum. Türkiye için yeni bir kavram olan bu pazar Avrupa ve ABD için son derece gelişmiş çözüm ve ürünleri barındıran köklü bir pazardır. Buradaki ürün bilgi ve tecrübelerinden yerli üreticilerin faydalanması gerektiğini düşünmekteyim” dedi.
IBM olarak iş ortaklarımızın yetkinliklerinin çok uluslu şirketlerin seviyesinde olması için eğitim yatırımlarının devam ettiğinden söz eden IBM Türk Kurumsal İçerik Yönetimi Satış Uzmanı Gökçe Baysal, “Bu noktada yabancı şirketlerin sağlayacağı yenilikçi çözümlerin bir tehdit olarak algılanmasından çok, yeni iş modelleri olarak düşünülmesini ve yatırım yapılmasına yardımcı olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yenilikçi çözümler tehdit olarak görülmemeli”
Her durumdan bir fırsat doğar felsefesine inandıklarını belirterek sözlerine başlayan Koda Genel Müdürü Erhan Taşkın, “Gelişen durumları iyi analiz edip kendinizi doğru konumlandırırsanız yeni oluşan durumları lehinize çevirebilirsiniz” dedi. Taşkın’a göre, çok uluslu şirketlerin internet üzerinden hizmet vermesi, toplam çözümün bir parçası olabilmeyi başarma durumunda bu büyük oyuncularla işbirliği yapma potansiyelini de beraberinde getirmekte. Tabii başarılı olabilmek için kalite, verimlilik gibi bazı dinamiklere sahip olmak gerekmekte.
Çok uluslu şirketler pazarların büyümesine katkı sağlıyor
“Rekabet kaçınılmaz olduğuna göre hizmetin nereden verildiğinden çok nasıl verilip, sürdürebildiğidir. Çok uluslu şirketler verdikleri hizmetler ile mutlaka pazarların büyümesine ciddi katkı sağlamaktadır. Maliyetlerin düşürülebilmesi verimlilik ve volüm ile yakından ilgilidir. Dünya pazarlarında var olan şirketlerin işlem hacimlerinin büyüklüğü bizim pazarlarımızın gelişmesine mal ve hizmetlere ulaşabilme değerlerinin de düşmesine imkan sağlamaktadır.”
Tüm bunların doğal sonucu çok daha geniş kitlelere ulaşarak pazarı büyütme ve geliştirme şansı ortaya çıktığını vurgulayan Başoğlu, “Burada önemli konu Türkiye’de ki şirketlerin organizasyon yapılarını ve yatırımlarını pazarın şartlarına göre oluşturmalarıdır. Aksi taktirde geride kalmak kaçınılmaz olur” dedi.