Sürdürülebilir kurumsal yapı, tüm taraflar için fırsat demek!
İş modellerini ve stratejilerini, Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (Environmental, Social and Governance) – ESG kategorilerine göre şekillendiren şirketlerin sayısı giderek artıyor. Uluslararası işe alım ve danışmanlık şirketi Michael Page Türkiye Direktörü Fatih Cömert, sürdürülebilirliğe öncelik veren şirketlerin daha çok sermayeyi ve yeteneği cezbettiğine vurgu yaparak, yeşil devrime sözde bağlılıktan daha fazlasının gerekliliğine dikkat çekti. Cömert’e göre, sürdürülebilirlik hedeflerinin şirketin tüm kademelerinde uygulanabilmesi için üst düzey yönetimin becerisine ve kararlılığına ihtiyaç var.
“Tüm şirketlerin önceliklerinden biri, gerçekçi hedefler belirleyerek, tüm iş gücünün sürece dahil olduğunu hissedebileceği bir sürdürülebilirlik yol haritası oluşturmak olmalı” vurgusunu yapan Cömert, “Şirketler sürdürülebilirliğin tüm kurumsal fonksiyonlar üzerinde etki sahibi olduğu çapraz bir organizasyon modelini ihtiva eden bir haritada ilerlemeli” dedi. Fatih Cömert sürdürülebilirlik ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şirketlerin sürdürülebilirlik vizyonunu uygulamadan sorumlu rollerin başında Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim (Environmental, Social, and Governance) – ESG Başkanı yer alıyor. Gelişmekte olan bu yeni rolde temel sorumlulukların başında risk ve fırsatları değerlendirerek, ESG faktörlerinin anlaşılmasını ve yatırım kararlarında dikkate alınmasını kolaylaştırmak geliyor. Hem işletme düzeyinde hem de finansal, sosyal/insani ve küreselleşme/kapsayıcılık düzeyinde sürdürülebilir kalkınma konusunda stratejik vizyon becerisine sahip olabilmesi gerekiyor. Kurumsal sürdürülebilirlik çağında ortaya çıkan kilit pozisyonlardan bir diğeri “Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Başkanı”dır. Bu rol, kurumsal çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarının akıllı ve şirket dostu uygulamalarına odaklanmayı, uluslararası, çok kültürlü bir temele ve küresel vizyona sahip olmayı gerektiriyor. Önemli rollerden bir diğeri ise “Sürüdürülebilirlik Geliştirme Müdürü” pozisyonudur. Bu pozisyon, işletme ve operasyonlardan çalışan kültürü ve davranışlarına kadar şirketin tüm süreçlerinde sürdürülebilirliğin uygulanmasından sorumlu olmayı kapsıyor. “Paydaşların, yatırımcıların, politika yapıcıların ve halkın artan beklentileri, küresel endüstriyi daha çabuk “çevreci olmaya” teşvik ediyor. Pandemi ve küresel sürdürülebilirlik hedefleri de bu eğilimi güçlendiriyor. Değişen iş ortamında yeni liderliğe dair açık bir vizyona sahip olmanın temelinde inovasyon yatıyor.”