HP depolamadaki harcamalarını meşrulaştırıyor
Şirket, depolama ve sunucu alanında yaptığı satın almaların somut karşılığını alarak piyasadaki payını artırırken Moonshot gibi sürprizlerle satın almalarının gerekliliğini kanıtlamaya çalışıyor.
2012 yılının sonunda Frankfurt’ta gerçekleşen HP Discover etkinliğinde Meg Whitman’ın artık ne denli şirkete hakim olduğu görülmüştü. HP’nin satın almalar için harcadığı paraların eleştirildiği bir dönemde krizlerle boğuşmayı göze alarak sorumluluk alan Whitman, yeni stratejilerinde Autonomy, Vertica ve 3PAR’ın öneminden söz etmişti.
Autonomy’nin satın alınırken yapıldığı iddia edilen hesap hatasının kamuoyunda yarattığı izlenim, geçtiğimiz hafta HP Yönetim Kurulu Başkanı Ray Lane’in istifasına kadar uzandı. Ayrıca şirketin iki yönetim kurulu üyesi John Hammergren ve Kennedy Thompson da görevinden ayrıldı. Lane istifa mektubunda gelecekte başarıya uzanacaklarına emin olduğunu dile getirdi. Uzmanlara göre, HP’nin geleceğiniyse depolama ve sunucu alanındaki başarısı belirleyecek.
Geçtiğimiz hafta ülkemizi ziyaret eden HP EMEA Depolama Bölümünden Sorumlu Başkan Yardımcısı Chris Johnson ile özel bir toplantıda bir araya geldik. Depolama alanında şirketin 3PAR ile önemli adımlar attığını Frankfurt’ta görmüşken, Johnson’a da depolamada nelerin değişeceğini sorma şansı bulduk.
Johnson, rakiplerinden örnekler vererek, “IBM’de ağ, Cisco’da depolama, Oracle’da da birçok alanda eksiklikler var ama HP’de hepsi var. Dünyada olduğu gibi Türkiye’deki kullanıcılar da tek bir üreticiden bütün hizmetlerini almayı tercih ediyor” dedi.
Yedekli veriler 5 kat daha hızlı kurtarılıyor
HP’nin depolama alanındaki çözümlerini de özetleyen Johnson, piyasadaki lider depolama şirketi EMC’ye göre veriyi üç kat daha hızlı yedekleyebildiklerinin altını çizdi. Ayrıca yedekli verinin de 5 kat daha hızlı şekilde veriyi kurtardığını belirten Johnson, bunun sırrını 3PAR’ın teknolojisine bağladı. 3PAR’ın depolamadaki gereksiz olarak görülen 0’ları ortadan kaldırdığını aktaran HP Yöneticisi, bu sayede gereksiz verilerin depolanmadığını, hem depolama alanında hem de bant genişliğinde tasarruf edildiğini belirtti. Chris Johnson şu örnekle devam etti:
“İki tane iş e-postasının kullanıcıda bulunduğunu varsayalım. Bunlar arasından birisi sosyal hayatıyla ilgili, diğeri de işle ilgili olsun. İşle ilgili olan yedeklenirken, sosyal hayatla ilgili olan yedeklenmiyor.”
“Nasıl ayrım yapılarak gerekli e-postalar anlaşılıyor?” sorumuza Johnson, tüm HP yöneticilerinin gizemli sorulara verdiği cevapların bir benzerini veriyor:
“Autonomy. Autonomy’nin çözümü sayesinde e-postaların hangisinin iş amaçlı olduğu anlaşılıyor. PowerPoint, video ya da ses dosyalarının tamamını algılayabilen yazılım gereksiz verilerin kaydedilmesinin önüne geçiyor. Araştırmalara göre, gereksiz veriler toplamın yüzde 95’ini teşkil ediyor.”
Yüzde 50 verimlilik garanti altında
EMC’den alınan bir depolama çözümüne göre 3PAR ile disk kullanımının yüzde 50 düşeceğini sözleşmeyle garanti altına aldıklarını belirten Johnson’a HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar da destek oldu ve Türkiye’deki projelerde de bu sonucu gördüklerini ekledi. Verilen bilgilere göre, sunucu başına iki kat daha fazla sanal makine oluşturulabiliyor. Ayrıca rakiplerde bulunmayan farklı bir işlemci daha sunucularda yer alarak işlem sürelerinin kısalmasını sağlıyor.
Şirketin hedefleri arasında KOBİ’ler de yer alıyor. Tier 1 standardını tüm işletmelere taşımayı hedefleyen HP’nin “Polimorfik basitlik” olarak adlandırdığı bütünleşik depolama vizyonu çerçevesinde farklı özelliklere göre değişiklik gösteren, farklı form faktörlerine sahip olan, kurumsal şirketler ile KOBİ’lerde farklı biçimlerde ölçeklenen donanımların tek bir ortak mimariyle çalışması öngörülüyor.
HP’nin önümüzdeki dönemde de “Moonshot” sunucularını ülkemizde tanıtması bekleniyor.