İstanbul Perder sektör içi iletişime yön veriyor
Yerel organize marketler zincirlerini bir çatı altında toplayan İstanbul Perakendeciler Derneği (İstanbul Perder) verdiği sektör içi eğitimlerle üyelerini bilgilendiriyor ve teknolojiyi yakından takip ediyor.
İstanbul Perder’in başkanlığını Haziran 2012 yılından beri üstlenen İhsan Biçen ile perakende sektöründe yaşanan teknolojik gelişmeleri ve sektörün gelişmesi için yaptıkları çalışmaları konuştuk.
Derneğin birincil amacının sektördeki iletişimi güçlendirmek olduğunu belirten Biçen, sadece işverenlerden oluşan bir dernek olmadıklarına, derneğin çalışanlarla işverenler arasında köprü görevi gördüğüne dikkat çekti.
Sektörde bilgi alışverişini güçlendirme amacıyla İstanbul Perder bünyesinde açılan Perder Gelişim Platformu’nun (PGP) sektöre katkıları ile ilgili Biçen şu detayları paylaştı: “İnsan kaynakları, muhasebe gibi farklı alanlarda uzman sektör çalışanlarından oluşan 17 kişilik PGP ekibi, yürütecekleri projeye göre kendi alanında uzman üyeleri bir araya getiriyor. Örneğin insan kaynakları ile ilgili bir proje düzenlenecekse şirketlerin İnsan Kaynakları birimlerinden uzmanlar birlikte çalışıyorlar. Şu ana kadar yürütülen 5 projeyle bilgi birikimi ve iyi örneklerin paylaşılmasını sağlayan PGP’yi bir iletişim platformu olarak nitelendirebiliriz.”
Sektöre üniversite
destekli eğitim
İstanbul Perder bünyesindeki bir başka oluşum ise eğitimler düzenleyen İstanbul Perder Akademi. Biçen, İstanbul Perder Akademi (İPA) ile ilgili şunları söyledi:
“İlk eğitimlerini mağaza müdürlerine veren İstanbul Perder Akademi’de yönetim değişse de değişmeyecek bir mekanizma kurduk. Okulların müfredatları gibi bir eğitim müfredatı oluşturduk; şu an iki sınıf Gelişen ve Değişen Perakende eğitimlerine devam ediyor. İstanbul Perder dışında da eğitimler ve sonunda sertifikalar veriliyor ancak biz bu sektör içi eğitimlere üniversitelerle işbirliği yaparak yeni bir bakış açısı getirdik. Sektör çalışanlarının üniversite ile bağ kurmasını sağlıyoruz.”
Mobil el terminalleri, RFID gibi teknolojik gelişmelerin sadece gıdayı değil tüm sektörleri etkilediğini belirten Biçen, “Hizmet odaklı olan ve temel gıda ihtiyacını sağlayan perakende diğer sektörlere göre oldukça dinamik ve kendi içinde sirkülasyonu yoğun olan karmaşık bir yapıya sahip. Bir mağazada bir gün içinde sadece 2 bin müşteriniz 5 ürün aldığını düşünün. 10 bin ürünlük bir satışı veriye dönüştürmek gerekiyor. Teknolojinin desteğini almadan bu döngüyü sağlamak mümkün değil. Barkod okuyucuların, mobil el terminallerinin yanı sıra çevreye de katkı sağlayacak bir proje üzerinde hala çalışıyoruz. Basılı olarak dağıtılan market broşür ve gazete insertlerinin mobil ortama uyarlanarak kağıt tasarrufu sağlanması bu projedeki temel amacımız. Çalışmalarımız hala devam ediyor. Cep telefonunu en çok kullanan ülkelerden biri olarak mobil teknolojileri sayısal pazarlamada daha iyi kullanmamız lazım. Yakın gelecekte mobil el terminalleri yerine artık perakendede her türlü işlemi akıllı cep telefonlarıyla yapacağız.”
“Sayısal pazarlamaya akıllı termal kameralar yön verecek”
Biçen, marketlerde kullanılan iki önemli uygulamadan bahsetti: “Kuyruk avcısı ile müşteriler kasada sıralarını beklerken aldıkları tüm ürünleri hafızaya alıp, sıra kendilerine geldiğinde hiç beklemeden sadece ödeme yaparak kasadan geçmelerine yardımcı oluyor. Ürünlerin barkod okuyucudan tekrar geçmesi de gerekmiyor. Bir başka önemli uygulamada sayısal pazarlamaya yön veren akıllı termal kameralar. Müşteriyi takip den bu sistemle hangi müşterinin hangi reyona ne kadar sıklıkla uğradığı ve hangi ürünleri aldığı gibi veriler kaydediliyor. Akıllı termal kamera tarafından tanınan müşteriye sistemdeki kayıtlı verilerine göre sayısal pazarlama yapılacak.”
Biçen, perakende sektörüne yön veren şirketlerin teknolojiyi kullanımını ise “Sektörde bir tarafta teknolojinin önemini fark edip değişimi yakalayanlar var; diğer tarafta teknolojinin öneminin farkında olup henüz harekete geçmemiş şirketler var; bir diğer tarafta ise değişime direnenler var” sözleri ile değerlendirdi.
Gelecekte alışverişte sepetler olmayacak
Perakende sektörünün e-ticaret kullanımı ile ilgili Biçen, “7 yıldır çevrimiçi alışverişte yer alan perakendeciler var. E-ticareti nasıl geliştirebiliriz konusuna toplantılar düzenleyerek kafa yoruyoruz. ABD’de gelecekte artık alışveriş sepetlerinin olmayacağı konuşulurken bizimde bu eğilime ayak uydurmamız lazım. Z kuşağı dediğimiz henüz iş hayatına atılmamış gençler her ihtiyacını çevrimiçi ortamda gideriyor ve teknolojiyle içiçe yaşıyor. Önceden hayal gelen bu uygulamalar yakın gelecekte kullanılacak” diye sözlerini bitirdi.