Dünya değerini 50 kat artıran para biriminin peşinde
Geçtiğimiz ay çok kısa bir süre içine değerinde yaşanan astronomik artış, Bitcoin adlı sanal para birimini dünyanın gündemine taşıdı.
Bundan 5 yıl kadar önce, 2008 yılında Satoshi Nakomoto adlı bir geliştirici sayısal ortamda hayat bulacak yeni bir ödeme sistemi modeli oluşturdu. Nakomoto’nun ortaya koyduğu modele göre bu elektronik para birimi güvenliğini sağlamak üzere açık kaynaklı bir şifreleme algoritması üzerine kurgulanacak ve herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmayacaktı. “Bitcoin” adı verilen bu yeni para biriminin kendi içinde tutarlı bir ekonomiye sahip olması için de bazı kurallar getirilmişti.
Uzun bir sessizliğin ardından, özellikle 2013 Nisan ayının başından itibaren yaşanan gelişmeler Bitcoin’i bir anda gündemin ilk sıralarına yerleştirdi. Bu yılın başında 13,50 dolar olan Bitcoin’in değeri Şubat ayı sonunda 33 doların üzerine çıktı. Nisan ayı başlarında hakkında ilk haberler çıkmaya başladığında değeri 100 doları zorluyordu. Ay ortasına doğru para biriminin değeri 266 dolara kadar yükseldi. Geçen yıl bu zamanlar tedavüldeki Bitcoin para biriminin toplam değeri 50 milyon dolarken bir anda toplam değer 1 milyar doların üstüne çıktı. Dünya ilk Bitcoin milyonerlerinden söz etmeye başladı.
Panik satışları, dünya genelinde çıkan haberlere bağlı olarak Bitcoin peşine düşen “madencilerin” sayısındaki patlama ve Mt. Gox gibi Bitcoin tabanlı borsalara yapılan saldırılar, bu sayısal para biriminin değerinin yükseldiği gibi hızla düşmesine neden oldu. Yine de yaşananlara bakılınca kayıp o kadar yüksek sayılmaz. Bu yazının yazıldığı an itibariyle Bitcoin’in değeri hala 150-160 dolar arasında seyrediyordu ki, bu hiç de fena bir rakam değil.
Neyin nesi bu Bitcoin?
Bitcoin, ortaya koyduğu ekonomik model açısından altına çok benziyor. Tıpkı altın gibi ‘maden kazarak’ bulmanız gerekiyor. Değer görüyor, çünkü talep var. Talep var, çünkü banka ve benzeri aracıları ortadan kaldırarak anonim bir ödeme alternatifi sunuyor ve herhangi bir şekilde kopyalanması mümkün değil. Bu nedenle piyasada dolaşan miktarı sınırlı. Hatta her ne kadar henüz hepsi bulunmamış olsa da piyasada dolaşabileceği miktar da belli. Her bulduğunuzda bir sonrakini bulmak için daha fazla emek harcamanızı gerektiriyor. Altından farkı merkez bankalarında, kuyumcularda, yastık altında saklanırken, Bitcoin dünya genelindeki birçok bilgisayara dağılmış olarak bulunuyor.
Bu durumun ortaya çıkardığı bazı ilginç sonuçlar da var. Örneğin birçok kullanıcı, her 10 dakikada bir dağıtılan Bitcoin kümelerine ulaşabilmek için en hızlı analizi yapmak üzere bir araya gelip gruplar oluşturuyorlar. Böylece sahip oldukları sistemlerin toplam işlem gücünden faydalanıyor ve kazanmaları halinde ödülü kendi aralarında paylaşıyorlar.
Bitcoin madenciliği
Artık bu iş için özel olarak kurgulanmış sistemler ve ağlar satanlar bile var. Öyle ki, dünyada Bitcoin madenciliği yapmak için harcanan işlem gücünün ve buna bağlı olarak tüketilen enerjinin dikkat çekici boyutlara ulaştığı söyleniyor.
Wired’in bu konuda wired.com/wiredenterprise/2013/04/bitcoin-mining-rigs adresinde yayınladığı harika bir makale var. İçindeki şu cümle özellikle dikkat çekici: “Bitcoin ilk çıktığında herhangi bir kişisel bilgisayarla da Bitcoin kazanma şansınız vardı. Bugün sözü edilebilecek bir kazanma şansına ulaşmak istiyorsanız, bundan 9 milyon kat daha hızlı olmanız gerekiyor.”