Rekabet seviyesi artan yerli siber güvenlik ürünlerinin kullanım oranlarının artması güven veriyor
‘Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi 3’üncü Sektör Zirvesi’, 11-13 Şubat tarihlerinde Antalya’da düzenlendi. Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, “Siber Güvenlik Kümelenmemiz tarafından 2018 yılından itibaren pazara erişimi sağlamak adına 71 farklı organizasyon gerçekleştirildi. Yurt içi ve yurt dışı pazarlarda, firmalarımızı farklı sektörlerdeki alıcılarla bir araya getirmek adına düzenlenen bu organizasyonların en önemli çıktısı; firmalarımızın satışlarını artırmak ve büyümelerini sağlamak” şeklinde konuştu.
‘Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi 3’üncü Sektör Zirvesi’; Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç başkanlığında gerçekleştirildi. Sektör Zirvesi’nin açılış konuşmalarını; Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır yaptı. Savunma Sanayi Başkanı Prof. Demir, teknolojinin en hızlı değişiminin yaşandığı alanların başında gelen bilişim teknolojilerinin artık ülkelerin açık veya gizli mücadele alanlarından biri olduğunun altını çizerek “Teknolojinin kullanılması ve yaygınlaşması için ülkeler ciddi yatırımlar yapmakta. Ama teknolojideki hızlı gelişme aynı hızda belki de daha ivmeli bir şekilde güvenlik alanında da bir gelişmeyi tetikliyor. Bir taraftan hem bilişim sistemlerinin hem de klasik bilişim altyapılarımızın da ötesine geçecek şekilde ağ bağlantısı olan her bir cihazın korunması ve bu cihazlar tarafından oluşturulan verilerin güvenliğini sağlıyoruz. Özellikle yazılım temelli teknolojilerimizin, kritik altyapılarımızın, üretim tesislerimizin, bankacılık sistemlerimizin, sağlık sektörümüzün, enerji sistemlerimizin, savunma sanayimizin ve kamu kurumlarımızın verilerinin olası tüm siber güvenlik saldırı ve tehditlere karşı dayanıklı olması elzem haline geldi” açıklamasını yaptı.
Tüm siber güvenlik çözümlerini üretebilen bir ekosisteme sahip olmayı amaçlıyoruz
Küresel salgınla birlikte uzaktan çalışmanın da yaygınlaşmasının verilerin güvenliğini sağlamanın ne kadar önemli olduğunu hatırlattığını dile getiren Prof. Dr. İsmail Demir, şunları kaydetti: “Bunun için en verimli ve hızlı çözümün, yerli siber güvenlik ürünlerin kullanımıyla sağlanabilecek olması en büyük gerçektir. Savunma Sanayi Başkanlığı olarak siber güvenlik alanında en verimli ve en hızlı mekanizmaları hayata geçirerek ülkemizin olası saldırılarda kendi kendine yeten ve bütün siber güvenlik çözümlerini üretebilen bir ekosisteme sahip olmasını amaçlıyoruz. Yürüttüğümüz 50’ye yakın siber güvenlik projesiyle hem güvenlik hem de sivil/kamu kurumlarımıza ürün ve hizmet sağlamaktayız. Bu kapsamda, 2018 yılında Türkiye’nin siber güvenlik alanında kendine yetebilen bir ülke olması hedefiyle kamu, özel sektör ve akademi temsilcilerinin de katkılarıyla Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesini kurarak, yerli siber güvenlik ekosistemini geliştirmek adına önemli bir adım attık.” Demir, “Bugün 3,5 yılı geride bırakan Kümelenmemiz, 200’ün üzerinde üye firmayı, yerli imkânlarla geliştirilmiş 300’ün üzerinde ürünü ve 400’den fazla hizmet ve eğitimi bünyesinde barındıran bir platform haline geldi. Kümelenmemizin 3,5 yıl boyunca ‘Pazara Erişim, İnovasyon, Yeteneğe Erişim, Etkileşim ve Teknolojik Üstünlük’ başlıklarında gelişimi sağlamak adına 200’ün üzerinde etkinlik gerçekleştirdiğini gururla ifade etmek isterim. Temel hedefi firmalarımızı bir araya getirmek ve geliştirmek olan Kümelenmemiz tarafından 2018 yılından itibaren pazara erişimi sağlamak adına 71 farklı organizasyon yapıldı. Yurt içi ve yurt dışı pazarlarda, firmalarımızı farklı sektörlerdeki alıcılarla bir araya getirmek adına düzenlenen bu organizasyonların en önemli çıktısı; firmalarımızın satışlarını artırmak ve büyümelerini sağlamak” şeklinde konuştu.
Bulunduğumuz coğrafya itibarıyla her anlamda güçlü ve kendi kendine yeten bir ülke olmalıyız
Prof. Dr. İsmail Demir, yerli firmaların ürün, hizmet ve eğitimlerini dünyanın dört bir yanında tanıtmak ve ülke ihtiyaçlarının karşılanması noktasında ihtiyaç makamlarına sunmak için de çaba gösterdiklerinin altını çizerek “Sektörün en önemli problemlerinden biri olan nitelikli personel ihtiyacına yönelik siber güvenlik uzmanları yetiştirmek için faaliyetler gerçekleştirdiklerini vurguladı. Demir, şu noktalara dikkat çekti: “Küme üyesi firmaların gönüllülük esasına dayanarak eğitmen desteği sağladığı eğitimlerle bugüne kadar 94 farklı programda 264 eğitim verildi ve 10 binin üzerinde kişiye ulaşıldı. Her geçen gün rekabet seviyesi artan yerli siber güvenlik ürünlerimizin kullanım oranlarının artması bize güven vermekte. Bulunduğumuz coğrafya itibarıyla her anlamda güçlü ve kendi kendine yeten bir ülke olmak durumundayız.” ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ne önem verdiklerini altını çizen Demir, “Yapay zekâ ile ilgili de bir yapılanma olması gerektiğine inanıyorum. Biz bu meselelere yazılımsal olarak yaklaşırken donanımsal anlamda da ülkemizde önemli adımlar atılması gerekiyor. Bundan sonra olacak girişimlerde eğer donanım anlamında geri kalırsak belki de yazılım anlamında alacağımız tedbirlerin etkisiz kalma ihtimali çok büyük” dedi.
Gelecekte ‘Nerede o eski siber saldırılar?’ dedirtecek sürpriz bir ortam bizi bekliyor
Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, geleceğin teknolojilerinin, güvenlik bakış açılarını kökten değiştirdiğine değinerek yenilikçi teknolojilerle birlikte siber tehditlerin doğasının da akıl almaz ölçüde değişmeye devam ettiğinin altını çizdi. Koç, “Siber saldırıların seyrine baktığımızda geçmişte oldukça sade yöntemler kullanıldığını görüyoruz” ifadesini kullanarak şunları aktardı: “Günümüzde siber saldırılar devletler düzeyinde, otomatize edilmiş, daha sık, karmaşık, yıkıcı ve hedef odaklı olmaya başladı. Saldırganların motivasyonları ise çıkar sağlamaya ve zarar vermeye doğru evrildi. Gelecekte ise ‘Nerede o eski siber saldırılar?’ dedirtecek sürpriz bir ortam bizi bekliyor. Yeni nesil siber saldırılar, yeni nesil savunma gerektirir” şeklinde konuştu. Ekosistemin tüm paydaşları nezdinde yapılması gereken çok önemli işler olduğunun altını çizen Koç, “Başta ulusal siber güvenlik ekosistemimizin savunma ve ofansif güvenlik çerçevesinde yeniden yapılandırılması olmak üzere kamu ve özel sektör iş birliğini daha da artırarak kapasite gelişimini hızlandırmamız gerekiyor. Yapay zekâ, makine öğrenmesi ve benzeri yeni nesil teknikleri kullanarak ‘yeni nesil akıllı siber güvenlik çözümleri’ni birlikte geliştirip Türkiye’yi akıllı siber güvenlik ürünleri konusunda bir dünya markası yapmamızın önünde hiçbir engel yok. Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu icat etmektir. Bunu sizlerle birlikte başaracağız” değerlendirmesini yaptı.
Siber güvenliği sağlamak milli güvenliği sağlamak demek
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan konuşmasında, dünyadaki yarışın siber âleme kaydığını vurgulayarak “Saldırılar sanal silahlarla yapılıyor. Dolayısıyla siber güvenliği sağlamak demek milli güvenliği sağlamak demek” ifadesini kullandı ve BTK bünyesinde bulunan Siber Güvenlik Operasyon Merkezi ile USOM ve operatörler arasındaki iş ve işlemlerin, 7/24 kesintisiz olarak izlenebilmesine, gerekli durumlarda, aksiyonların zaman kaybetmeksizin alınmasına imkan sağlandığına dikkat çekti. Sadece son 3 yılda operatörler nezdinde 350 binin üzerinde Dağıtık Hizmet Reddi (DDoS) saldırısı tespit edilerek gerekli önlemler alındığını aktaran Sayan, şunları kaydetti: “Ayrıca yurt dışından sağlanan ürünlerin implementasyonları ya da hazır paket kurulumları gibi uygulaması kolay, kazancı ve işleyişi belli faaliyetler yerine yerli ve milli ürünlerimizin geliştirilmesi ve bu ürünleri başta KOBİ’ler olmak üzere tüm işletmelerin rahatlıkla temin edebilmesi hususunda paydaşların elini taşın altına koymalarını bekliyorum. Bu noktada yerli firmalarımıza desteğimizin her platformda süreceğini belirtmek isterim.” Siber güvenlik alanında yerli ve milli üretimin çok önemli olduğunu yineleyen Sayan, “Teknoloji dünyasının tamamı için bu söylediğim geçerli belki ama özellikle siber alanda yerli ve milli olma şiarından sapmak, evimizin arabamızın anahtarını yoldan geçen hiç tanımadığımız birine emanet etmekle eşdeğer. Bunun da altını bir kez daha çizmek istiyorum, Bu yüzdem siber çalışmalar konusunda oluşturulacak ekosisteme ziyadesiyle önem veriyorum” açıklamasında bulundu.
Üye firmalarımızla çalışmalarımız süratle devam etmekte
Yakında yayımlanacak ‘Ulusal Girişimcilik Stratejisi’nde siber güvenliği odak alanlardan biri olarak belirledikleri bilgisini veren Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, “Kamunun ve özel sektörün kullandığı yazılımlarda dışa bağımlılığı azaltmak ve olası siber güvenlik sorunlarını ortadan kaldırmak için yerli açık kaynak çözümleri geliştirmek üzere Bakanlığımız öncülüğünde ‘Türkiye Açık Kaynak Platformu’nu hayata geçirdik. Özellikle Platform bünyesindeki ‘Dijital Rozet Projesi’yle tüm sektörlere yönelik yetkinlikleri belirlemeyi ve bunları e-Sertifika haline getirmeyi planladık. Bu sayede siber güvenlik alanında çalışanların olgunluk seviyelerinin belirlenmesi ve bunun belgelendirilmesini sağlayacağız. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’ne üye firmalarımızla çalışmalarımız süratle devam ediyor. Diğer yandan 2017’den beri TÜBİTAK bilim insanlarına yönelik destek programları kapsamında siber güvenlik alanında 62 kişiye 15,9 milyon TL destek sağladık” açıklamasını yaptı.
300’ün üzerinde B2B görüşme gerçekleştirildi
Konuşmaların ardından ‘3. Sektör Zirvesi Ödülleri’ sahiplerini buldu: Girişimcilik Faaliyetlerine Destek Ödülü; STM’ye / Yerli Ekosisteme Destek Veren Entegratör Firma Ödülü; Türk Telekom’a / Yılın Parlayan Yıldızı Ödülü; Binalyze’a / Eğitim Faaliyetlerine Destek Ödülü; Deepcase’e / En Fazla Ülkeye İhracat Yapan Firma Ödülü; Chomar’a / Küme Çalışmalarına Destek Ödülü; Havelsan, Aselsan, STM, Oğuz Yılmaz ve Uğur Çağal’a verildi. Ödül töreninin ardından, TR TEST tarafından, test ve sertifikasyon süreçleri tamamlanan üye firmalara sertifikaları takdim edildi. Firma temsilcileri, ödül ve sertifikalarını; Demir, Koç, Sayan ve Kacır’dan aldı. Ödül ve sertifika takdiminin ardından SSB Siber Güvenlik ve Bilişim Sistemleri Daire Başkanı Muhammet Sami Ulukavak ve DDO Siber Güvenlik Birim Müdürü Duygu Fidancıoğlu sunum yaptı. Ulukavak, ürün olgunlaştırmaya ve yaygınlaştırmaya ağırlık verilmesi gerektiğinin altını çizereken Fidancıoğlu da dünyadaki diğer ekosistemlerle de iş birliği yapılacağını kaydetti. Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesinin düzenlediği 3’üncü Sektör Zirvesi; Demir, Koç ve Kacır’ın moderatörlüğünde, üye firmalara özel kapalı oturum ile devam etti. ‘Sektör Zirvesi’nin ikinci gününde B2B görüşmeler yapıldı. Üye firmalar ile entegratör üye firmalar olan; Adeo, Barikat, Beyaznet, Cyberarts, Cyberwise, Havelsan, Sabancı DX, STM, Turkcell, Türksat ve Türk Telekom arasında 300’ün üzerinde görüşme gerçekleştirildi. 3’üncü Sektör Zirvesinin son gününde, 2021 yılında tamamlanan 62 yeni ürünle üye firmalar arasındaki iş birlikleri için lansman düzenlendi.