“Telekomünikasyon sektörü kâr etmeyen büyük şirketleri artık taşıyamaz”
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak gazetecilerle bir araya gelerek telekom sektörü ile ilgili bir gündem toplantısı düzenledi.
Türkiye’deki telekomünikasyon sektörü hakkında değerlendirmelerde bulunan Yusuf Ata Arıak, sektörün beklendiği gibi büyümediğini ve yapısal olarak da on sene önceki aktörlerin benzer pazar paylarıyla varolmaya devam ettiğini belirtti. Ülkemizdeki klasik yapıyı oluşturan telekomünikasyon şirketlerinin hisselerinin büyük çoğunluğunun yabancı ortakların elinde olduğunu belirten Arıak, alternatif operatörlerin ise büyük bölümünün yerli yatırımcılara ait olduğunu belirtti. Türkiye’de telekomünikasyon sektörünün son üç yıldır gerçek anlamda bir büyüme yaşamadığını söyleyen Arıak bilişim sektörünün gelirlerinin de telekomünikasyona dahil edilmesinin gerçekçi olmadığını dile getirdi. Telekom sektöründe çok büyük görünen fakat kâr etmeyen şirketler bulunduğunu belirten Arıak, sektörün bu yapıyla sürekli dışarıdan sübvanse edilen bu tarz şirketleri artık taşıyamayacağını ifade etti.
Mevcut yapının serbestleşmeye rağmen dengesiz olduğunu belirten Arıak, sektörün on sene önce olduğu gibi yine Türk Telekom ve üç büyük GSM operatöründen oluştuğunu alternatif telekom işletmelerinin pazar payının ise bu on yıl içerisinde yüzde 5 seviyesine yeni yeni ulaştığını ifade etti. Arıak, rekabetin düzenlenmesi ve tüketicilerin seçme hakkının genişlediği bir telekom sektörünün Türkiye’ye sayısız faydalar sağlayacağını sözlerine ekledi.
Geçtiğimiz günlerde BTK tarafından sektörün önemli sorunlarından olan “tesis paylaşımı”nın düzenlenmesi konusunda ilk adımın atıldığını söyleyen Arıak, bu adımla Türk Telekom’a erişim şebekesinde yer alan kanal ve gözlerini paylaşıma açma yükümlülüğü getirildiğini belirtti. Alternatif işletmeciler olarak bu kararı çok olumlu bulduklarını söyleyen Yusuf Ata Arıak, Türk Telekom’un boş duran kanal ve gözleri kullandırarak para kazanacağını, alternatif işletmecilerin de kazı izni alma, kazı maliyetleri gibi külfetlerden kurtulacaklarını ve sonuç olarak ülkenin fiber şebekesinin daha hızlı kurulacağının altını çizdi.
Benzer bir düzenlemenin de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapıldığını ve sektörün bir diğer önemli sorunu olan “geçiş hakkı”ile ilgili yönetmeliğin Aralık 2012 tarihinde yayınlandığı belirten Arıak, geçiş hakkı tarifelerini belirleme yetkisinin belediyelerden alınarak merkezi olarak belirlenmesinin de olumlu bir adım olduğuna dikkat çekti.
Sabit telefon kullanımından bir kaçış olduğunu söyleyen Arıak, bugün Almanya’da sabit ve cep telefonu trafiklerinin eşit olduğunu bizde ise sabit telefon trafiğinin son beş altı yılda dramatik bir düşüşle yüzde 60-70’lerden yüzde 8-10’lara düştüğünü ifade etti.
Sanal Mobil Şebeke Hizmeti konusunda da BTK tarafından 2008 yılından bu yana toplam 41 yetkilendirme yapıldığını söyleyen Arıak, bu işletmecilerin cep telefonu işletmecilerine yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığına dikkat çekti. Bu işletmecilerin hukuken pazarda bulunduklarını ama fiili olarak henüz hizmet veremediklerine değinen Arıak, BTK’nın yeni düzenlemesi ile birlikte bu alanda faaliyetlerin başlayacağını ümit ettiklerini sözlerine ekledi.