Küresel eğitim teknolojileri pazarı katlanarak büyüyecek
GOOINN, Edtech alanındaki inovasyon ve girişimcilik yetkinliğini artıracak detayları ortaya koyan Eğitim Teknolojileri (Edtech) Raporu’nu yayınladı. Araştırma raporunda Edtech’in tanımı ve araçları, dünyada ve Türkiye’de Edtech sektörü, sektörün avantajları, bilinmesi gereken kavramlar, e-learning ve Edtech arasındaki fark, Edtech ve Metaverse, bu alanda önemli teknolojiler ve geleceğin trendleri gibi konu başlıkları ele alındı. Dünyada Edtech pazarı, yapay zeka ve dijitalleşme ile sürekli gelişiren, teknoloji, ilk, orta ve kurumsal eğitime hizmet eden eğitim kategorilerinde önemli bir rol oynamakta. GOOINN’in Edtech alanında yaptığı özel araştırmaya göre, küresel anlamda pazar büyüklüğü geçtiğimiz yıl 255 milyar dolarken, bu rakam 2027 yılına kadar 605 milyar dolar seviyelerine ulaşacak. Raporda ayrıca, öğrenci ve öğretmenleri desteklemek için en çok kullanılan 10 Edtech aracı şu şekilde sıralanıyor:
Araç 1. Video konferans kameraları
Araç 2. Görüntülü toplantı uygulamaları
Araç 3. Öğrenme yönetim platformları
Araç 4. Oyun uygulamaları
Araç 5. Dijital beyaz tahtalar
Araç 6. İletişim panoları/tartışma araçları
Araç 7. Dizüstü bilgisayarlar, tabletler ve projektörler
Araç 8. İletişim uygulamaları
Araç 9. Araştırma platformları
Araç 10. Sunum ve tasarım yazılımı
GOOINN’in Edtech raporuna göre, çevrimiçi iletişim, etkinlikler, içerikler, konferanslar ve iş birliği geliştirmek için geliştirilen yüzlerce girişim hızla büyüme göstermekte. Eğitim teknolojileri hem öğrenciler hem de öğretmenler için bu avantajları sağlıyor:
Artan işbirliği: Bulut özellikli araçlar ve tabletler, sınıfta işbirliğini teşvik ederken, öğrenme oyunları ve çevrimiçi derslerle dolu tabletler, öğrencilerin sorunları birlikte çözmeleri için araçlar sağlamakta. Bulut tabanlı uygulamalar öğrencilerin ödevlerini yüklemelerine ve ihtiyaç duyabilecekleri herhangi bir yardım için birbirleriyle dijital olarak sohbet etmelerine olanak tanımakta.
7/24 öğrenmeye erişim: Eğitim teknolojileri öğrencilerin dijital ortamda sınıfa tam erişime sahip olmalarını kolaylaştırmakta. Bu teknolojiler sayesinde öğrenciler istedikleri yerden, istedikleri zaman kendi hızlarında ve kendi programlarına göre çalışmalarını tamamlayabilmekte.
Yeni nesil öğrenme: Geleneksel sınıf kavramında öğrenciler dersleri dinleyerek, sınıfta okumalar yaparak ve ardından evde projeler ve ev ödevleri üzerinde çalışarak eğitim almakta. Fakat video dersler ve öğrenme uygulamaları gibi edtech araçları sayesinde öğrenciler artık sınıf zamanını kullanarak projeler üzerinde grup olarak işbirliği içinde çalışmak için evde kendi hızlarında dersleri izleyebilmekte. Bu tür bir öğrenme stili, öğrenciler arasında kendi kendine öğrenmeyi, yaratıcılığı ve işbirliği duygusunu geliştirmeye yardımcı olmakta.
Kişiselleştirilmiş eğitim deneyimleri: Edtech, eğitimcilerin her bir öğrencisi için kişiselleştirilmiş öğrenme planları hazırlaması için fırsatlar sunmakta. Bu yaklaşım, öğrenmeyi öğrencinin güçlü yönlerine, becerilerine ve ilgi alanlarına göre özelleştirmeyi amaçlamakta. Analitik sayesinde öğretmenler, hangi öğrencilerin belirli derslerde sorun yaşadığını görebilmektedir ve konuyla ilgili daha fazla yardım sunabilmekte.
Dikkat çekici dersler: Edtech sayesinde hem sürükleyici hem de eğitici ders içerikleri hazırlanabilmekte. Bu şekilde öğrencinin dikkati çekilerek sınıf katılımı artmakta. Örneğin; dünyanın farklı noktalarından diğer sınıflarla video aracılığıyla etkileşimde bulunulabilmekte; ev ödevleri video veya podcast çekilerek teslim edilebilmekte.
Otomatik derecelendirme: Yapay zekalı eğitim teknolojisi araçları ödevin özelliklerine göre yanıtları analiz etmek ve değerlendirmek için makine öğrenimini kullanarak otomatikleştirmekte. Öğretmenler için ekstra boş zamanın olması öğrenciler ile daha fazla birebir ilgilenme fırsatını ortaya çıkarmakta.
Sınıf yönetim araçları: Eğitim teknolojisi, öğretmenlerin öğrencileriyle iletişim kurma biçiminden öğrencilerin davranışlarına kadar her şeyi biraz daha kolaylaştırma potansiyeline sahip. Örneğin; sınıf yönetim araçları sayesinde öğrencilerin sınıftaki gürültü seviyelerini kendi kendilerine izlemelerine olanak tanımakta. Sınıfa eklenen bu araçlar daha az kaotik, daha işbirlikçi bir ortam sağlamakta.
Kağıtsız sınıf: Baskı bütçeleri, kağıt israfı ve fotokopi makinesinde geçirilen sayısız zaman, edtech sayesinde büyük ölçüde azaldı. Dijitalleşen sınıflar, ödevlere not vermenin daha kolay bir yolunu sağlarken, yandan yüzlerce ev ödevi dosyasını koruma zorunluluğunu azaltmakta ve sınıfta genel olarak daha çevreci politikaları teşvik etmekte.
Tahmini ortadan kaldırma: Öğretmenler, öğrencilerinin becerilerini veya gelişim alanlarını değerlendirmek için sayısız saatler harcamaka, ama Edtech sayesinde harcanan saatler en aza indirilmekte. Öğrencilerin becerilerini ve ihtiyaçlarını sürekli olarak değerlendiren ve verileri öğretmene ileten sayısız araç, veri platformu ve uygulama bulunmakta.
Edtech sektörünü geliştiren teknolojiler
GOOINN’in Edtech raporunda ayrıca, sektörün büyümesinde ve gelişmesinde önemli rol oynayan yapay zeka, IoT, bloackchain, AR, VR, makine öğrenimi, bulut bilişim, oyunlaştırma, giyilebilir teknoloji, 3D baskı ve ödeme geçidi gibi ayrı ayrı incelenen teknolojiler pazarının 2023’de daha da büyüyeceği belirtiliyor.
Yapay zeka: Yapay zeka teknolojisi içerik oluşturmaya, öğrenme süreçlerinin özelleştirilmesine, performansların değerlendirilmesine, gerçek zamanlı iletişimin sağlanmasına ve derecelendirmenin otomatikleştirilmesine yardımcı olmakta. 2023 yılında eğitimde yapay zekanın küresel pazarı 3,68 milyar dolar değerinde olacağı öngörülmekte.
Nesnelerin interneti (IoT): Eğitim için IoT çözümleri birçok konuda fikir edinmek, bilimsel deneyler yapmaktan beyaz tahtalar ve ışıklara kadar birçok öğeyi birbirine bağlayarak farklı bir öğrenme deneyimi sunmakta. IoT’nin eğitim alanındaki küresel pazarının büyüyeceği ve 2023 yılında 11,3 milyar dolar değerinde olacağı öngörülmekte.
Blockchain: Blockchain teknolojisi sayesinde çevrimiçi bir öğrenme platformu aracılığıyla dünyanın farklı yerlerinden öğretmenler ile etkileşime girilebilmekte, ekosistem genelinde kayıtlar yönetilerek korunabilmekte ve öğrenciler için maliyetler sübvanse edilebilmekte.
Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik (AR/VR): Eğitimciler ve öğrenciler teorik konsepti görselleştirmek, sanal olarak farklı görevleri yapmak ve gerçekçi senaryolar ile deneyimlemek için AR ve VR teknolojilerinden yararlanmakta.
Makine öğrenimi ve öğrenim analitiği: Makine öğrenimi ve öğrenim analitiği teknolojileri, öğretmenlerin, profesörlerin ve diğer sistemdeki paydaşların öğrenme deneyimlerini anlamalarına, optimize etmelerine, öğrencilerin öğrenmelerini web üzerinden değerlendirmelerine ve raporlamalarına olanak tanımaktadır.
Bulut bilişim: Eğitim alanındaki bulut bilişim teknolojisi dünya çapında öğrenciler ve öğretmenler arasında işbirliğini kurmak, bilgi yedekleme, gelişmiş dosya erişimi ve daha düşük masraflar gibi birçok avantaja sahip.
Giyilebilir teknoloji: Giyilebilir teknoloji öğrencilerin akıllı saatlerinden, bileziklerinden ve akıllı gözlüklerinden yeni kavramları her zaman ve her yerde öğrenmelerini mümkün kılmakta.
Oyunlaştırma teknolojisi: Oyunlaştırma teknolojisi öğrencilerde yaratıcılık, heyecan ve hayal gücü uyandırarak ve onları eğitim ortamına bağlı kalmaya teşvik ederek eğitim alanına çok çeşitli faydalar katmakta.
Ödeme geçidi (Payment Gateway): Günümüzde çeşitli eğitim platformları, çevrimiçi öğrenme kursları, kitaplar, sertifikalar ve diğer kaynakları sağlamaktadır. Öğrenciler mobil cihazlarında birkaç dokunuşla bunları çevrimiçi olarak satın alabilmekte.
3 boyutlu baskı: 3D baskı, öğrencilerin fikirleri ve tasarımları hızla gerçeğe dönüştürmelerine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda yaratıcılığı, problem çözmeyi ve mantıksal akıl yürütmeyi teşvik ederken öğrencilerin tasarım odaklı düşünme yeteneklerini geliştirmekte.
Eduverse, neden olmasın?
Metaverse’te yapay zeka ve makine öğrenimi kullanımının gittikçe yaygınlaştığı görülmekte. Özellikle yapay zeka sayesinde öğrencilerin avatarları oluşturularak onlara farklı bir öğrenme deneyimi yaratılabileceği öngörülmekte. Öğrenciler sanal uzmanın veya bir yapay zeka avatarının gözetimi ve rehberliği altında güvenli bir ortamda kendi hızlarında öğrenebilirken istedikleri deneyleri yapabilecekler. Ayrıca, Metaverse’te oyunlaştırmanın kullanılması, öğrencilerin öğrenmeye ilgi duyması ve öğrenmeyle meşgul olması için oldukça çekici bir yol olarak görülmekte.
GOOINN’in araştırma raporuna göre, K12 eğitimcileri kapsayıcı bir öğrenme oluşturmak için öğrencileri avatarlar olarak bir araya getirmeyi amaçlayan, web3 alanında devrim niteliğinde çevrimiçi sanal öğrenme ortamı olan Eduverse’i geliştiriyor. Bu ortam öğrencilerin sanal alanlarda işbirliği yapmalarını sağlayarak öğrenmenin yeni bir yolunu sunacak. Öğrenciler, sınıf içinde veya dışında erişilebilen bir web tarayıcısı ve hatta etkileşimli beyaz tahtalar ile herhangi bir cihazdan Eduverse’i kolayca keşfedebilecek.
2022 Edtech Raporu’nun tamamı için tıklayın.