Pulcra Chemicals Group – Global IT Altyapı Servisleri Müdürü Hasan Öner: “HİZMET SÜRELERİ NETLEŞTİRİLMELİ”
“Üretilen tüm veriyi toplamamız, işlememiz ve gerektiğinde ihtiyacı olanlara doğru bir yoldan kullandırmamız gerekiyor. BT açısından baktığımızda yaptığımız operasyonların gerekçesi genel olarak hep bu çerçevede gerçekleşmekte. Muhasebe yada insan kaynakları departmanlarından tutun, üretim otomasyon ve robotik süreçlere kadar aslında tüm faaliyetlerin döngüsü bu şekilde gerçekleşiyor. Dijital etkileşimlerin sayısı arttıkça mükemmel bir kullanıcı deneyimi sağlama çıtası da yükselmekte. Bu bağlamda kuruluşlara sürekliliğin sağlandığı, yüksek veri işleme ve erişim imkanları sağlayan esnek altyapılar gerekiyor. Bulut bilişim artık bizim için vazgeçilmez bir gerçek. On-prem ürünler kullandığımız zaman bunun pek çok maliyeti var. Donanım, yazılım, bakım ve enerji maliyetlerinin yanı sıra, bunların yedeklenmesi, felaket kurtarma için farklı veri merkezlerinin kurgulanması gibi bize birçok görev yüklüyor. Ayrıca donanımları olası ihtiyaçlara göre fazla kaynakla satın alırken, bulut bilişimde sadece ihtiayacınız olan kaynakları edinebiliyor ve istediğinizde arttırıp azaltabiliyorsunuz. Şu anda nasıl uzun yıllardır sanallaştırma bizim için olmazsa olmazsa, bulut bilişim de bundan birkaç yıl sonra sanallaştırma gibi olacak. Bulut bilişim dışında aklımıza bir şey gelmeyecek. Buna ülkeler de, regülasyonlar da, şirketler de uyum sağlayacak. Çünkü büyük bir esneklik, maliyet ve yönetim avantajı sonucu optimizasyon sağlama imkanı bulunmakta. Bulut bilişime geçiş için kafaları karıştıran iki konu var. Birincisi maliyetlerin hesaplanması. Bize nasıl bir maliyet avantajı sağlayacak? Önümüzdeki yıllarda, belki beş ve hatta on sene sonra donanım yenilemelerinden kaçınma, bakım, lisans, enerji, danışmanlık gibi konularda bize katacaklarını anlamak için uzun dönemli bir projeksiyon gösterilmesi önemli. Artık bulut bilişim firmalarının bu bilgileri kolay şekilde çıkartabilen araçlara sahip olduğunu görüyoruz. İkincisi sistemlerin yönetimi. Eğer biz ‘software as a service’ bir ürün almıyorsak, sunucularımızı alıp bir şekilde ‘platform as a service’ yada ‘infrastructure as a service’ olarak bir yerlerde tutacaksak, bunların ağ, güvenlik ve sistem yönetimi tarafı halen çok netleşmiş durumda değil. Daha önceki görüşmelerimizde şunu gördük: Verilecek hizmet için hedeflenen KPI ve SLA süreleri var. On-prem’de içeride bir kaynak tuttuğumuzda, basit operasyonları çok kısa sürelerde yapabiliyoruz. Bunu bir şekilde bulut tedarikçiye verdiğimiz zaman ne tür gecikmeler yaşayacağız, bunun ortaya iyi konması lazım. Bir sorun yada talep varsa ve gün içerisinde kısa sürede bir işlem yapılması gerekiyorsa, bunu kendi kaynağımızla çok kısa sürelerde çözebilirken, bulut bilişimde bunların zamanlarında uzamalar olabiliyor. Henüz hiç bir tedarikçi de bunun garantisini vermiyor. Verilen hizmetler belki biraz daha kurumlara ya da yapılan taleplerin cinsine ve içeriğine göre şekillendirilip netleştirilirse, kritiklik durumuna göre teknik danışmanlara ulaşmak mümkün kılınır yada yönetilen hizmetler benzeri müşteriye özel çözümlerle ilerlenilme fırsatları sunulursa iyi bir avantaj sağlayabilir, en azından bulut bilişimi anlatırken.”