Facebook’ta “like” ve “öteki”
ABD’de teknoloji siyaseti, psikolojisi, sosyolojisine dair yayınları burada tanıtsaydım, başka konulara yer kalmazdı. Ama pek seyrek de olsa böyle bir tanıtıma galiba gerek var. Çünkü, bazılarından güncelliği kaybolmadan haberdar olmamız gerekir. Hele çoğu Türkçeye çevrilmezken… Hatta ingilizce kitaplar bile, yayınlandığı gün eskimiş olurken…
Harvard Üniversitesi’nde teknolojinin topluma etkilerini araştıran Berkman Merkezi’nde çalışmış, halen MIT “Yurttaş Gazeteciliği Merkezi” (Center for Civic Media) Yöneticisi Ethan Zuckerman’ın geçen hafta yayınlanan “Rewire” (Ağa Tekrar Bağlanma) başlıklı kitabı, sosyal medyanın eleştirisi gibi. En özet haliyle diyor ki: Teknoloji sayesinde dünya çapında bağlantılar kuruyoruz. Ama bu, insanların birbirini gerçekten anlamasını sağlamıyor. Dünya aslında düzleşmedi. Küreselleşme henüz yeni başlıyor.
Zuckerman, bu görüşünü çok çeşitli ve gayet renkli gerçek örneklerle savunuyor. Sosyal medyayı kullanan milyonlarca insanın, aslında “sadece kendine benzeyen, kendini yakın hissettiği” insanlarla ahbaplık kurduğunu (“homofili”), “öteki”ni anlayacak sabrı ve dikkati olmadığını söylüyor. “Okyanus ortasındaki bir adadan içme suyu getirtiyoruz ve içiyoruz, ama o adadaki yaşam bizi ilgilendirmiyor.” Yazara göre bu bir hata ve dünyanın gerçekten “düz” olmaması da zaten bu yüzden.
Bu iddia, internet ve sosyal medya sayesinde kaç milyonlarca insanın birbiriyle ilişki kurduğunu gösteren müthiş istatistiklerle çelişmiyor aslında: Zuckerman, sosyal medyanın, evet çok büyük sayıda, ama çok zayıf ilişki kurmaya uygun bir yapısı olduğunu anlatıyor.
Bu ilginç kitapta olmayan bir noktaya da ben işaret edeyim: Örneğin Facebook’taki “çok sayıdaki” arkadaşın, gerçek arkadaş değil, sadece sosyal ilişki noktası olduğunu biliyoruz. İnsana en yakın canlı türü olan primat araştırmalarıyla ünlü evrim antropoloğu Prof. Robin Dunbar, insanların en fazla 150 değişik kişiyle anlamlı ilişki kurabileceğini hesaplamıştı. Gerçek yaşamda bu sayının çok çok daha az olduğunu da biliyoruz.
Nitekim, 2009’da Burger King, “Facebook’ta 10 arkadaşını sil, bedava burger ye” kampanyası yapınca, iki hafta içinde 82 bin 771 kişi, 233 bin 906 “arkadaşını” silmişti- bir bedava burger uğruna!
Ciddi iddialı araştırma kitapları elbette çabucak yazılamaz. Hele kitabın basılana kadar zaman kaybetmesi en talihsiz durum. Bu kitapta da Arap Baharı ile sosyal medya ilişkisi kısaca var, ama Wall Street’i İşgal Et yok. Belli ki yazıma yetişememiş.