Enerjisa Üretim Endüstriyel Kontrol Sistemleri Lideri Soner Solak“DÖNÜŞÜM TEKNOLOJİLERİ ÜZERİNE ÇALIŞIYORUZ”
“İş süreçlerini çevik yaklaşımla yüksek teknolojiler kullanarak daha hızlı, az maliyetli, kaliteli, verimli, emniyetli ve karlı hale getiren yeni süreçleri dijital dönüşüm olarak adlandırabiliriz. Endüstri 4.0 kavramının özellikle sanayi tesislerinde hayatımıza girmesiyle EKS sistemleri ile IT arasına konumlanmış OT olarak adlandırdığımız katmanların önemi ve gerekliliği gün geçtikçe içselleştiriliyor. OT’nin konumlandığı bu ara katmanlar olası tüm sorunların uçtan uca çözümünde ve sürdürülebilir dijital dönüşüm yolculuğunda kilit rol oynuyor.
Türkiye’nin lider özel sektör elektrik üretim şirketi Enerjisa Üretim’de, standartları belirleyen ve sektörün geleceğine yön veren enerji şirketi olarak teknoloji ve inovasyon yatırımlarına devam ediyoruz.
Enerjisa Üretim, Bandırma Enerji Üssü’nde Türkiye’nin ilk yeşil hidrojen üretim tesisi kurma çalışmalarını devam ettiriyor, siber güvenlik çözümlerinde global ölçekli satın almalar gerçekleştiriyoruz. Dağdelen HES’de insansız elektrik üretimi yapabiliyor, santrallerinde mobil teknolojilere yoğunlaşıyoruz, buna benzer birçok alandaki çalışmalarla dijital dönüşüm ve dijitalleşmede yatırımlar yapıyor ve adeta bir IT şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Enerjisa Üretim olarak uzman kadrosu ve yetkin takımı ile Senkron’u 2020 yılında hayata geçirdik. Pandeminin tam göbeğinde operasyonel sürekliliğini sağlayan Senkron, bütün santrallerini 7/24 online izleyebiliyor ve kontrol edebiliyor. Enerji üretiminde insansız santrallerin trend olmaya başladığı dünyada merkezi bir kontrol odası olan Senkron, burada hem izleme, hem veri analitiği, hem de performans yönetimi sağlarken tesislerin uzaktan operasyonlarını yapabiliyor . Senkron’da çoklu tesis yönetimimizle santrallerin performansını artırıyor ve maksimum verimlilikle enerji üretiminin sürdürülebilirliğini sağlıyoruz. Değer zinciri boyunca daha iyi entegrasyon ve iletişim sağlıyoruz.
Senkron’da raporlama ve izlemede farklı ürünlerle birlikte Aveva’nın Osisoft çözümlerinden faydalanıyoruz. Ürünün kullanımı, sektörel know-how’ın yorumlanması, anlamlandırılması noktasında benchmark olabilecek adımlar atıyoruz. Santrallerimizden alınan veriyi çeşitli yazılım ya da araçlarla birçok yönde evirip anlamlandırabiliyoruz. Bunun içerisine algoritmalar ve modellemeler, dijital ikiz çalışmaları, türbinlerin verimliliği, emre amadelik, performans analizleri ve daha birçok ölçeklenebilir hesap dahil edilebilir. Örneğin, Hidroelektrik santrallerimiz için tanımlı 70 binden fazla sinyal bulunmaktadır. Bu sinyaller yalın dönüşüm ile sadeleştirilerek ve analizlerinin girdileri sağlanarak ortak alarm sayfası oluşturulmuştur. Santrallerimizi durum bazlı inceleyen ve herhangi bir olumsuz durumda alarm veren bu sistem ile tüm veriyi tek bir ekrandan izleme ve müdahale etme kabiliyetine erişmiş durumdayız. Bunun yanında bir hidroelektrik santralin su seviyesine göre çalışma eğrisi, bir linyit santralin vibrasyon verisinin tahminlenmesi, bir rüzgar santralinin sensör verilerine ve hava şartlarına göre kapasite tahminleri gibi aklınıza gelebilecek birçok fonksiyon öngörülebilir. Önemli olan düzgün alt yapılarla anlamlı verileri emniyetli ve doğru şekilde sahalardan alabilmek olduğunu düşünüyoruz.
Özetle Senkron tüm birikimini yurtiçi ve yurtdışı paydaşlarına hizmet verecek yapıya getirmek üzere kendi iç yazılımlarını ve süreçlerini geliştirmiş, bu alanda global bir oyuncu olmak için ilk adımlarını atmıştır.
Çevik yaklaşım, veriye erişimi, doğru yorumlamayı, anlamlandırmayı ve yönetmeyi gerektiriyor. Bununla ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz. Stratejiyi yönetmek için EKS, OT ve IT’ye üst seviyede değer veriyor, ve önemsiyoruz. Farklı sektörlerden katılan meslektaşlarımızın ifade ettiği darboğazların aksine; doğrudan tek başına IT’yi proseslere indirmek yerine, core businesstan sorumlu iş birimlerinin yanında EKS ve OT sorumlularının da uçtan uca sürece dahil olacağı dönüşümleri planlıyoruz. Bu uygulamanın yüksek verimliliği ve değer yaratacak operasyonel faydaları ortaya çıkaracağını düşünüyoruz. Ülkemizin birçok bölgesine yayılmış onlarca santrali ile hali hazırda 4000 MW’a yaklaşan elektrik üretimi ve 5000 MW hedefine doğru ilerleyen böylesi geniş organizasyonda dijital dönüşüm yolculuğunu deneyimlerken her bir ekip arkadaşına ve iş birimine ihtiyaç kaçınılmaz boyutta. Verileri anlamlardırmak, darboğazları çözmek ve akışı hızlandırmak için PI gibi ürünlerin yanında, farklı araçlara, iş gücüne ve kaynaklara ihtiyaç olacaktır. Enerjisa Üretim’de eşsiz çözümler üreten iş birimlerimizin, IT ekiplerimizin, yazılım grubumuzun ve teknik ekiplerimizin hakkını teslim etmeden geçemeyeceğim.
Tüm bu teknolojik çalışmaları yaparken sahalardan başlayarak her seviyede EKS, OT ve IT katmanlarında yerel ve global standartlara uygun mimariler ve operasyonel faaliyetler oluşturmaya çabalıyoruz. Türkiye’de bir başka ilke imza atarak kendi OT Siber Güvenlik Operasyon Merkezini (SOC) kurup, Radiflow markasını bünyesine katarak Endüstri 4.0’la ivmelenen dönüşümün gittiği yöne doğru güvenle evriliyoruz. Her türlü teknolojik gelişim ve dönüşüm için OEM, start-up ve farklı kurumlarla iş birliğine de hazırız.
İfade ettiğimiz gibi Türkiye’de Hidroelektrik Santrallerin insansız santral haline getirilmesi hayalini deneyimleyen bir enerji şirketiyiz. Robotik teknolojiler üzerine projeler, PoC ve iş birliği çalışmalarına odaklanıyoruz. Bir yandan 1000 MW(megavat) rüzgar yatırımlarımızı açıklıyor, diğer yandan da karbon ayak izi, yeşil hidrojen üretimi gibi kapsamlı dönüşüm portföyü oluşturmaya ve eş zamanlı Ar-Ge iş birlikteliklerimize yoğunlaşıyoruz. Yeşil Hidrojen alanında Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük hibesini alan Türk iştiraki olduk. Bu süreçte Enerjisa Üretim olarak iş birliği içerisinde olan ve destek veren tüm iç ve dış paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.”