Tüm eğitim sistemimiz değişmeli-II
Son yazımdaki eğitim konusuna devam ediyorum:
Sıkıntılarından bahsettiğimiz mevcut eğitim sistemi, yaklaşık 300 yıl kadar önce, Büyük Britanya’da ortaya çıktı. Dünya üzerindeki en büyük imparatorluklardan birisini, bilgisayar olmadan, telefon olmadan, hiçbir yeni nesil iletişim altyapısı olmadan, elle, kağıtlara yazılan bilgilerle ve gemilerle seyahat ederek yönettiğinizi hayal edin. İşte Britanyalılar bunu yaptılar.
Bu küresel yönetim ve devlet sistemini çalıştırmak için çok işgücüne ihtiyaç vardı. İşte bildiğimiz anlamı ile OKUL, bu amaçla yaratıldı. Britanya’ nın yarattığı okullar, daha sonra bu bürokratik yönetim makinesinin parçaları olacak olan insanları üretecekti.
Aynı amaç için üretilen tüm bu insanlar birbirileriyle aynı olmalıydılar. Üç şeyi kesinlikle bilmeleri gerekiyordu. Güzel el yazıları olmalıydı, bilgi el yazısıyla aktarılıyordu; okuyabilmeleri gerekiyordu, anlamak ve öğrenmek için; temel aritmetik hesapları yapabilmeleri gerekiyordu.
Birbirlerine benzer olmalıydılar çünkü, herhangi bir ihtiyaç anında, Yeni Zelanda’dan birini alıp, Kanada’ya gönderdiğiniz zaman anında işler olmalıydı. İşte bu noktada, aklına Roger Waters’ın “The Wall” filmi gelmeyenlere tekrar izlemelerini salık veririm :
Sistem o kadar iyi kurulmuştu ki, günümüzde artık imparatorluklar kalmadı ama, artık var olmayan bir düzen için birbirinin eşi insanları üretmeye devam ediyoruz.
Ken Robinson’un dediği gibi, “Eğitim sistemlerimizi fast food modeline uyarlamışız”. Bildiğiniz gibi, fast food modelinde her şey standarttır. Eğitim dünyası olarak biz kendimize fast food modelini layık görüyoruz hala. Bu yaklaşım tıpkı hamburgerin sağlığımızı tükettiği gibi ruhumuzu ve enerjimizi tüketiyor.
Her insanın yeteneği ve tutkuları farklı. Çocukların yeteneklerini açığa çıkarabilecekleri, tutku ile bağlı kalacakları işi bulmalarını sağlayacak, ilgilendikleri konuda eğitim almalarını sağlayabilecek bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. Bunun için ilk yapılması gereken de, herkesi üniversite mezunu yapmak değil. Çocukların yetenek ve tutkularına uygun olabilecek bir konuda, mesleği öğrenmeleri için, gerekli ara kademe mesleki eğitimlere daha çok önem verilmeli bence.
Eğitimi bilgisayar destekli olarak, yeni nesil iletişim, sosyal medya, kendi kendine öğrenme ve deneyimleme prensipleri doğrultusunda nasıl modellememiz gerektiği konusuna, gelecek yazımda devam edeceğim.
Sağlıcakla kalın.