Amaç akademik bilginin ekonomik değere dönüştürülmesi
Bilkent Cyberpark Teknoloji Transfer Ofisi Yöneticisi Faruk İnaltekin, teknokentler hakkında bilgi verdi, Teknoloji Transfer Ofisleri’nin avantajlarını anlattı ve kümelenme çalışmasının da altını çizdi.
Bilkent Cyberpark, 2001 yılında Teknokent yasasının ilan edilmesiyle beraber, aynı yılın sonlarında kuruldu. Faruk İnaltekin, ilk teknokentlerimizden olan Bilkent Cyberpark’ın, 2010 yılının sonlarında, ikinci bir arazisinin de ilan edildiğini, böylece bölgenin arazisinin genişlediğini ve bugünkü şeklini aldığını dile getirdi. İnaltekin, “Toplam alan 100 bin metre kare üzerinde. 13 bina yer alıyor ve bu alan içerisinde Türkiye’de en ciddi nanoteknoloji araştırmaları yapan UNAM ve NANOTAM da dahil olmak üzere 9 araştırma merkezi bulunuyor. Kargo, danışmanlık şirketi gibi 8 adet destek şirketimiz de mevcut. Microsoft Türkiye, Ericsson, STM, Karel, Havelsan, Roketsan, Yüksel Savunma, Arvento, TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı), dünyada sosyal oyun alanında 3. şirket olan Peak Games ve Logo da olmak üzere 220 şirket faaliyet gösteriyor. Amacımız 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nu burada usulunce uygulamak” açıklamasını yaptı.
Fark; uygulanan programlarda
Bilkent Cyberpark’ın farkının uyguladıkları programlarda olduğunun altını çizen İnaltekin, “Gelişmekte, büyümekte olan şirketler için bir kuluçka merkezimiz bulunuyor. Bu yapı; 0-2 yaştaki şirketler için. Artı bir yıl daha eklenebiliyor. Her türlü imkânı sunuyoruz; standart şirketlere göre kira bedelleri çok daha düşük, Microsoft yazılım ürünlerinin ücretsiz olarak ulaşmasında yardımcı oluyoruz, basın tanıtım desteği veriyoruz, mentorluk, insan kaynağı desteği sunuyoruz” dedi. Faruk İnaltekin, kuluçka merkezinin dışında, bir de ön kuluçka merkezi kurduklarını kaydederek gelişmeleri şöyle paylaştı: “Ön kuluçka merkezimize Cyberpark Atölye diyoruz. Bu bir açık ofis ortamı; girişimciler büyük bir ofisin bakım idame işleriyle uğraşmıyor, bu açık ofis ortamında masaları girişimcilere sunuyoruz. Teknogirişim desteği almış girişimcilere her türlü iletişim ve işletme altyapısını hazır şekilde veriyoruz. Atölye ve kuluçka birbirini tamamlayıcı yapılar. Cyberpark’taki 220 şirketin 60’ı kuluçka şirketidir. Ekibimiz bu şirketlerle birebir ilgileniyor; pazara açılmalarında yeni kanallar oluşturmaya çalışıyoruz, mentorluk yapıyoruz. Buradaki amaç; kendi ayakları üzerinde durmaları. Normal bir şirket haline geldiğinde, yine ihtiyacı olduğunda bize gelebilir, teşviklerden, desteğimizden yararlanabilir. Ölüm vadisi olarak adlandırdığımız; şirketlerin ciddi yüzdesinin kapandığı, kuruluşlarından itibaren ilk üç yılı kapsayan süre içerisindeki risklerini, dertlerini minimuma indirmeye çalışıyoruz. Tüm teknokentlerde kuluçka merkezi vardır ama biz somut şekilde diyoruz ki; ilk 3 yılınızda biz sizi ayakta tutmaya çalışıyoruz; farklılığımız bu.”
İnaltekin, sektörel anlamda Bilkent Cyberpark’ı büyük oranda bilişim sektörü şirketlerinin oluşturduğunu belirterek “Bununla beraber, nano teknoloji, biyoteknoloji, elektrik-elektronik, savunma ve havacılık sektörleri de önemli yer tutuyor. Kabuller esnasında ise özelleşmiş bir sektör önceliğimiz bulunmuyor. Şu anda bilişim alanında kümelenme çalışması yapıyoruz, henüz projelendirme aşamasında. ‘Bu şirketleri ihracata teşvik edecek neler yapabiliriz? İhracat kanallarını nasıl açabiliriz?’ gibi bir yöntemle başlatacağız” şeklinde konuştu.
Girişimcilerin yatırımcılarla buluşmasına imkân vermeye çalıştıklarını vurgulayan Faruk İnaltekin, “Bunun için yarışmalar, birebir eşleştirmeler şeklinde çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Girişimci şirketimizin ihtiyaçlarıyla hangi yatırımcı ilgilenebilir gözüyle bakıp o yatırımcıyla konuşmaya çalışıyoruz. Şirketlerin amacına, çalışmalarına uygun olarak amaç güdüyoruz. Yılda iki kere, Bilkent Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü ile gerçekleştirdiğimiz Ankara Start-Up Zirvesi de bu amaca hizmet eden yarışmalardan bir tanesi. Web ve internet girişimciliği alanında faaliyette olan girişimcilerle yatırımcıları bir araya getiriyoruz. Zaten Bilkent Cyberpark’ın en temel amaçlarından biri de girişimcilerle yatırımcıları bir araya getirmek” dedi.
İhtiyaçlarımızı kendi ekosistemimiz içinde çözmek istiyoruz
“Girişimcilere sunulan saydığımız tüm bu hizmetler Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) kapsamında da yürüttüğümüz faaliyetler” diyen İnaltekin şu bilgileri verdi: “TTO ABD’de en temel anlamda; akademik bilginin ticarileşmesi olarak hizmet veriyor. Ülkemizde biraz daha geniş olarak kullanılıyor; girişimciliğin desteklenmesi mekanizmaları da TTO’nun faaliyetleri arasında. TÜBİTAK’ın TTO’lara verdiği destekten bu sene yararlanamadık ama önümüzdeki yıl için bu desteği almayı planlıyoruz. Üniversitenin sadece akademik çalışma yapması konjonktürü değişti. Artık bilginin katma değere, ürüne, ekonomik değere dönüşmesini istiyoruz.”