A400M
2003 Mayıs’ında Türk Hava Kuvvetleri için on tane Airbus 400M nakliye uçağı sipariş edildi. Bunlardan ilki İspanya’daki son montaj hattında. Üretilen üçüncü A400M. Montaj hattındakiler gövdenin henüz burun (kokpit) ve kuyruk kısımları ama dikey (VTP) ve yatay (HTP) kuyruk kısımları da 11 Temmuz’da montaj yapılan tesise ulaşmış durumda. Uçağın bize teslimi 2013’te. Belçika, Fransa, Luxemburg, İspanya ve İngiltere bu uçaklardan toplam 164 tane sipariş vermişler. 30 ton yük taşıma yeteneğine sahip olan A400M’ler, pervaneli olmanın verdiği avantajla, jet uçaklarına göre daha kısa pistten havalanabiliyorlar. Önümüzdeki 20-30 yıl (NATO ve) Avrupa’nın askeri nakliye kıvraklığı bunlarla sağlanacak.
Cep telefonu ve bilgisayara odaklanmış bilişim sektöründe teslimi ısmarlanmasından on yıl sonraya gelen bir ürün pek bulunmaz. Ama bu on yılı yadırgamayın, çoğu büyük ve teknolojik yapıları ortaya çıkartması bu kadar sürüyor.
Siparişi verilmiş olan 174 uçağın ön orta gövdesi, arka gövde parçaları, kanatçıkları, hız kesicileri gibi uçuşa ilgili kısımları ile aydınlatması, su ve atık su sistemlerini biz yapıyoruz. TAI, projenin başından beri ortağı. Kutlanacak husus, uçağın yalnızca “dekorasyon” düzeyinde olan kısımlarını değil, uçuşla ilgili kısımlarını da yapıyor olmamız. Burada tasarım açısından da katkımız var.
Şimdi bilişimciler olarak soralım: böyle bir uçağın tümüyle bilişim ürünleri olan yönetim sistemi, uçuş sistemi, iç ve dış haberleşme sistemi, sistem parçalarıyla kontrol ve veri toplama amaçlı telemetre sistemi, hattâ radarı konusunda neden ortada yokuz? Bırakın ortada olmayı; kaçımız bu sistemleri merak etmiş incelemiş nasıl çalıştıklarını anlamış durumda? Yapabildiğini satma ile yayılarak büyüme buraya kadar. Daha fazla kazanıp daha iyi bir yaşam sürmek istiyorsak, bu tür işleri de merak etmeye başlamamız gerek. Ki bir sıçrama yapıp bir üst kulvara geçelim. Onuncu Kalkınma Planı içerisinde havacılık bilişimi diye bir başlık yoksa ve bu alanda teşvikler konulmamışsa, kabahati devlette aramamak lâzım.