AB fiberi bağlamak isterken ipleri koparıyor
Ekim ayının ilk günlerinde Avrupa Komisyonu’nda ‘Sayısal Gündem’den (Digital Agenda) Sorumlu Üye ve Başkan Jose Manuel Barroso’nun Yardımcısı Neelie Kroes, Financial Times Gazetesi’ne verdiği demeç ile telekom altyapısına sahip işletmecilerin şimşeklerini üzerine çekti. 2 Ekim sabahı gazeteyi ellerine alan okuyucular ön sayfadan verilen haber ile şaşırdılar. Neelie Kroes, Avrupa Birliği üyesi 27 ülkede çok yavaş ilerleyen fiber şebeke yatırımlarına hız kazandırmak için pratik bir yol bulduğunu açıklıyordu. Bunun için iki düzenleme modeli öneren Kroes’e mevcut bakır şebeke altyapısını kullanmak için öngörülen toptan satış fiyatlarının merkezi bir kararla çok aşağıya indirilmesinden yana olduğunu söyledi. ECTA (European Competetive Telecommunications Associations) platformunda kümelenen alternatif operatörlerin uzun zamandır dile getirdiği bakır şebeke fiyatlarını aşağıya çekme talebinin Avrupa Komisyonu tarafından da benimsendiği anlaşılıyor. Bu sınıfa giren operatörlere göre oldukça eskimiş bakır şebeke altyapıları halen bu altyapıyı elinde tutan operatörlere göre sağılmaya devam edilen inek gibi. Sonuç olarak, onlara göre yeteri kadar kazandığını düşünen bakır şebekeciler fibere yatırım yapma arzusundan kaçınıyorlar. Bu sav karşısında bakır altyapı sahibi operatörlerin argümanı ise sonucun hiç de alternatif operatörlerin beklediği gibi gerçekleşmeyeceği üzerine oluyor. Eğer genişbantta toptan fiyatlar radikal bir şekilde indirilirse, perakende fiyatlarda bağlantılı olarak aşağı inecek. O zaman şu soruyu sormak zorunlu oluyor. ‘Bakır şebeke operatörlerinin gelirleri bu kadar düşerse, kim büyük riskler taşıyan fiber yatırımına girmek ister? Verilen genişbant hizmetinden memnun kalan ve yeterli bulan tüketici, neden çok ucuzlayan bakırı bırakıp, çok daha pahalıya satılan fiber şebekeye geçsin?’
Kroes’e göre her iki tarafın da haklı tarafları var. Ancak Avrupa Komisyonu iki öneri ortaya atarak farklılıkları azaltmak ve ortak bir paydada her iki tarafı da buluşturmak istiyor.
Birinci modele göre, toptan fiyatlarındaki indirimler bir seferde yapılmayacak. Zaman içerisinde aşama aşama gerçekleştirecek. Böylece bakır şebeke sahiplerine fibere geçmek için zaman ve imkan tanınmış olacak. Son kullanıcılar da zaman içerisinde fiberin önemini kavrayacak ve genişbantı bakır yerine fiberden alma yolunu seçecek.
İkinci modelde ise, eğer bakır şebeke sahibi operatörler fiber şebeke yatırımı yapacaklarını ve bakırı tamamen kapatıp fibere geçeceklerini taahhüt ederlerse; belirlenen bir süre için bakır fiyatlarını ucuzlatma zorunluluğundan muaf tutulacaklar. Bu durumda bakırın fiyatını aşağı indirme uygulamaları sadece fiber yatırımı olmayan coğrafyalarda zorunlu olacak.
Kroes tezini sağlamlaştırmak için yaptırdıkları bir araştırmanın sonuçlarından da örnekler veriyor. Kroes’e göre bakır kablo kullanım fiyatları aşağıya çekilse bile, paralel olarak fibere yapılan yatırımın on yıl içerisinde geri dönme olasılığı var. Avrupa Birliği, ayrıca bakırcıları fibere yatırım konusunda cesaretlendirmek için maliyet bazlı fiyat hesaplamalarında pozitif ayrımcılık yapacaklarını da duyurdu. Fiber yatırımını daha da tatlı hale getirmek için 2014-2020 yılları arasında kırsal alana fiber döşemek için kullanılmak üzere 9,2 milyar avro hibe edeceğini müjdeledi. Bakır şebeke yatırımcıları özellikle 9,2 milyar avro yardım kısmına bir anlam veremediler. Çünkü, 27 üye ülkenin tümünde fiber isteniyorsa en az 270 milyar avro bulmak gerekiyordu. Bu meblağın gerekenin sadece yüzde 3’üne karşılık gelen bir miktar olması, üstelik de kırsal alanda kullanma koşuluyla hibe edilmesi kabul edilemez bir teklif olarak algılandı.
Avrupa Komisyonu, şimdi 28 Kasım tarihine kadar taraflardan görüşler toplayacak ve bakır şebeke üzerinden genişbant toptan fiyatları için karar verecek. Şu an için bu fiyatlar en az Litvanya’da ve aylık 5,21 avro. En yüksek ise İrlanda’da ve 12,41 avro. Görüşler değerlendirildikten sonra Avrupa Birliği her ülkenin Düzenleyici Kurumu’nu karşısına alacak ve fiyat farklarını ortadan kaldıracak ve ortada bir yerde buluşturacak adımlar atması için ikna etmeye çalışacak.
Neelie Kroes’in Financial Times Gazetesi’nde bu açıklamasından bir gün sonra ETNO (European Telecommunication Operators Association) ve Financial Times Brüksel’de ortaklaşa bir konferans düzenledi. ‘Ortak Hedefe Doğru: Sürdürülebilir bir İnternet Modeli Oluşturmak’ konulu konferansın onur konuğu Neeli Kroes idi ve açılış konuşmalarından birisini yaptı. Bir gün önce verdiği demeci açıklama gereği duyan Kroes’i karşılarında bulan ve aralarında France Telecom, Telefonica, Telecom Italia gibi dünya devlerinin olduğu bakır altyapı sahibi operatörlerin CEO’ları, Avrupa Komisyonu’nun önerilerine şiddetle karşı çıktılar.
İspanyol operatör Telefonica’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su César Alierta konferansta konuşan Kroes’i önerileriyle sorumluluğunu üstlendiği Sayısal Gündem’in sonunu getireceği hususunda uyardı. ‘Biz yatırımı rakiplerimizin müşterileri için değil, kendi müşterilerimiz için yaparız’ diye ekledi. Alierta, Avrupa Birliği’nin zaten küçük işletmecileri koruyucu pek çok düzenlemeyi yaptığını söylüyor ve yenilerine ihtiyaç olduğunu düşünmüyor. Örnek olarak İngiltere’deki TalkTalk adlı küçük operatöre tanınan ayrıcalıkları gösteriyor.
Telecom Italia’nın Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Franco Bernabè ise konferans sırasında, Neelie Kroes’in önerilerini gerçekçilikten uzak buldu. Altyapı sahibi operatörlerin her geçen yıl gelirlerinin azaldığına işaret etti. Avrupa Komisyonu’na sitem ederek: “Sizin yaptığınız, bir gelişme görürseniz hemen vergilendiriyorsunuz, gelişme sürüyorsa düzenlemeleri artırıyorsunuz, sonunda ayakta duramayacak hale gelirse yerine başka bir şey koyuyorsunuz” dedi.
Vivendi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Jean-Bernard Lévy, başka bir noktaya dikkat çekti. ‘Hem fiber, hem de 4G Mobil İletişim Şebekeleri için gereğinden fazla düzenleme var ve biz onlarla uğraşmak zorunda bırakılıyoruz. Oysa şebekelerimizi bedavaya kullanan Google gibi içerik sağlayıcılardan da veri taşıma parası almalıyız ‘ diyen Lévy bugünkü düzenin sürgit olamayacağını ifade etti.
Neelie Kroes bütün bu tartışmalardan son derece memnun olduğunu söyledi. İstediğinin, son kullanıcıların özgürce operatörlerini seçmelerinden yana olduğunu vurguladı.
ETNO Yönetim Kurulu Başkanı Luigi Gambardella ise ‘Fiyatlar üzerinde üst limitlerin aşağıya indirilmesi konusunda baskı kurulması şirketlerin değerinin düşmesine neden olur’ tezini savundu. Bunun da yatırımları doğrudan etkileyeceğini anlattı.
Görülen o ki; Avrupa Birliği ile büyük operatörler arasındaki
ipler iyice gerildi. Düzenlemelerle operatörlerin fiber yatırımlarını tetikleyeceklerini düşünen politikacılar, özel sektörün buna direneceğini bir kez daha görmüş oldular. Zaman içerisinde akılcı bir çözüm bulunamazsa, Avrupalı son kullanıcı daha uzun süre fiber şebekeden internete bağlanma özlemiyle başbaşa kalacak. Avrupa Birliği’nin 2020 hedefleri de 2010 hedefleri gibi tutmayacak.