‘Açık İnovasyon’ dijitalleşme ile daha da açık hale geldi
‘Açık İnovasyon’ üzerine ülkemize ilk tez çalışmasını kazandırmış olan İnovasyon Yönetim Danışmanı Dr. Ahmet Çubukcu, ‘Açık İnovasyon’u bilişimin getirdiği dinamizm ile harmanlamak gerektiğine dikkat çekti.
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde öğretim üyesi, innoCentrum firmasının kurucu ortağı olan Dr. Ahmet Çubukçu, inovasyonun hayatındaki önemine vurgu yaparak başladığı konuşmasında; “İnovasyon her zaman bir adım önde oldu” ifadesini kullandı ve “Şu an üniversitede lisans ve yüksek lisans öğrencilerime de inovasyon yönetimi ve yeni ürün geliştirme dersi veriyorum. Ayrıca kurumsal inovasyon, yaratıcı ve tasarım odaklı düşünme, yeni ürün ve sistem tasarımı ve proje yönetimi konularında sektöre yönelik eğitim ve danışmanlık faaliyetleri yürütüyorum” dedi. Bundan 12 sene önce TOBB ETÜ’de yüksek lisansını sürdürürken ‘Açık İnovasyon’ üzerine araştırma ve çalışmalar yapmaya başladığının altını çizen Çubukcu, “O zamanlar henüz Türkiye’de hiç çalışılmamış bir alandı ve yeterince kaynak da yoktu. Kavram; 2003 senesinde Berkeley Kaliforniya Üniversitesi hocalarından Prof. Henry Chesbrough tarafından ortaya atıldı. Ama yurt dışında bu alanda çalışmaların yoğunlaşması 2006-2007 ve sonrasına denk geliyor. Şu an ise; inovasyon, Ar-Ge ve teknoloji yönetimi dergilerinde en çok çalışılan konu başlıklarından bir tanesi. Sonra yüksek lisans tezimi bu alanda yaptım ve ‘Açık İnovasyon’ üzerine ülkemize ilk tez çalışmasını kazandırmış oldum” açıklamasını yaptı.
Çapraz fonksiyonel ekip anlayışını işletme dışına da taşımak gerekiyor
Çalışmalarını sadece akademik alanda sürdürmediğine dikkat çeken Çubukcu, “‘Açık İnovasyon’u ve özellikle yurt dışı uygulama örneklerini derinlemesine incelemeye çalıştım. Türkiye’nin inovasyonda gelişmiş ülkelere göre daha az rekabet edebilir olmasında ‘Açık İnovasyon’ yaklaşımlarının yeterince bilinmemesi önemli bir faktör olarak karşıma çıktı. Çünkü günümüz bilgi ve iletişim teknolojileri çağında inovasyon süreç modelleri içerisinde en etkin ve güncel yaklaşım ‘Açık İnovasyon’dur” şeklinde konuştu ve ‘Açık İnovasyon’u daha detaylı şekilde şöyle irdeledi: “Geleneksel inovasyona karşı koyan bir akım, model ve yaklaşım. ‘Bilim ve teknoloji inovasyonu iter veya pazar talep ve beklentileri inovasyonu çeker’ anlayışıyla sürdürülebilir inovasyonlar sağlanamamakta. ‘Açık İnovasyon’; inovasyonların, stratejik dikey ilişkiler, yatay stratejik ittifaklar, iş birlikçi Ar-Ge konsorsiyumları, teknoloji transferleri ve çeşitli ortak girişimlerle başarılabileceğini söylemekte. Yani çapraz fonksiyonel ekip anlayışını işletme dışına da taşımak gerekiyor. Hem farklı işletmeler, hem dış uzmanlarla çalışacağız. Birlikte değer üreteceğiz. Tedarikçilerimizi, müşterilerimizi ve diğer paydaşlarımızı da unutmayacağız.” Çubukcu, bu dış kaynaklar ile inovasyonda başarıya ulaşmanın yeterli olmadığının da altını çizerek “Günümüzde rekabet ve dönüşüm çok hızlı. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri her şeyi altüst etti. Bu durum ‘Açık İnovasyon’nun yönünü de değiştiriyor. Kavramın 2003 yılında ortaya atıldığını söylemiştim. 17 sene önce ‘Web 2.0’ teknolojileri ne kadar hayatımıza girmişti? Sosyal medya ne kadar etkindi? ‘Web 3.0’ var mıydı? Peki, Endüstri 4.0? Pazarlama 3.0 ve 4.0 ne olacak? Artık yeni bir dijital çağdayız” değerlendirmesini yaptı.
İnovasyon yolculuğunuzda her an her paydaşınızla etkileşim halinde olmalısınız
Dr. Ahmet Çubukçu, ‘Açık İnovasyon’nun da form değiştirdiğini vurgulayarak “Siz dış kaynak ile inovasyon yapmaya çalışırken yani iş birlikçi inovasyon mekanizması veya bilgi transferi ile açık inovasyonu devreye sokmaya çalışırken, bakmışsınız benzer bir yenilikçi ürün başka bir yerden hortlamış! Günümüz bilgi çağında hız ve rekabet önemli bir hal almaya başlarken yeni ürün geliştirme döngüleri de gitgide kısalıyor. ‘Açık İnovasyon’ hâlâ etkili ama artık BİT’in getirdiği dinamizm ile harmanlamak gerekiyor. Tıpkı bizim sunmaya çalıştığımız inovasyon yönetim aracı olan kurumsal inovasyon yönetim platformumuz gibi. Her an, her paydaşınız ile inovasyon yolculuğunuzda etkileşim halinde olmalısınız” dedi. Çubukçu, sundukları ürün ile ilgili olarak şunları aktardı: “Bu ürün; bir kitle kaynak (crowdsourcing) ve açık inovasyon platformu. Ülkemizde TOFAŞ, Havelsan, Farplas, Tat Gıda ve Opet Fuchs gibi birçok öncü firmanın kurumsal inovasyon sürecini ‘innoCentrum Enterprise’ ile destekliyoruz. Platform ile yenilikçi fikir ve açık inovasyon yarışmaları düzenlenebiliyor. Diğer yandan iç girişimcilik programları yönetilebiliyor, öneri sistemi ile öneri kampanyaları gerçekleştirilebiliyor ve toplanan yenilikçi fikir ve iyileştirme önerilerinin takibi ve projelendirilmesi yapılabiliyor. Tüm bunları yapmakla kalmıyor aynı zamanda sistematik ve bütünsel bir süreç ile destekliyor. Oyunlaştırma kurgusundan uzman, mentor, inovasyon kurulu gibi sistemdeki farklı kullanıcı rolleriyle paylaşılan fikir ve önerilerin daha da olgunlaşarak yıkıcı inovasyonların oluşmasına zemin hazırlıyor. Yani inovasyon sürecinin büyük bir bölümünü destekliyor. Üstelik inovasyon ve girişimcilik faaliyetlerinin günümüz pazar ve rekabet şartlarına uygun olarak hızlanmasına ve dijitalleşmesine de olanak sağlıyor. Bu konuda yakında bir kitap bölümüm de çıkıyor: ‘İnternet Girişimciliği ve İnovasyon’. Burada girişimcilik ve inovasyon faaliyetlerinin dijitalleşmeden nasıl etkilendiği ve yön değiştirmeye başladığına da vurgu yapıyorum.”
Hiçbir tekel bilginin mutlak sahibi değildir
“‘Açık İnovasyon’ dijitalleşme ile daha da açık hale geldi” ifadesini kullanan Çubukcu, “Hiçbir tekel bilginin mutlak sahibi değildir. Bilgi ve teknoloji artık her yerde. Bu bilgi ve teknolojiye de internet aracılığıyla ulaşmak ve anında haberdar olmak kolaylaştı. Şöyle düşünün, sizin 20 tane Ar-Ge çalışanınız var. Yani 20 tane dâhiyane beyin. Ama kümelenmenizde 100 tane, şehrinizde 1000 tane, ülkenizde on binlerce ve hatta dünyada yüzbinlerce dâhiyane beyin var. Bunların size inovasyon üretmesi için günümüzde illa ki sizin çalışanınız olması veya sizin ile aynı bölgede bulunması gerekmiyor. ‘Açık İnovasyon’a dayalı fikir ve proje çağrılarıyla, istediğiniz kitlelere internet aracılığıyla ulaşıp onlardan işletme ihtiyaç ve problemlerinize ilişkin yenilikçi fikir ve iyileştirme önerileri toplayabiliyorsunuz. Bu süreçler her iki tarafın da kazancıyla sonuçlanacak inovatif çıktılar üretiyor. Ama unutmayalım ki; ‘Açık İnovasyon’a öncelikle kendi çalışanlarımızı kazanarak başlamalıyız. Yani çalışanlarımızın örtük bilgisini açığa çıkaracak iç girişimcilik yarışmaları ve programlarıyla” değerlendirmesini yaptı.