Acil durumlarda nokta atışı yapmanın sırrı
TETRA'nın başarısının sırrı; erişilebilirlik ve hizmet kalitesi.Kamu güvenliği konusunda sayısal telsiz teknolojisi TETRA’nın kullanılması, önemli faydalar sağlıyor. TETRA teknolojisinin başarısının sırrı; erişilebilirlik ve sunulan hizmetlerin kalitesi.
Entegre TETRA çözümleri; gerçek zamanlı acil durum yapılarını oluşturuyor ve acil durum ekipleri birbirleriyle tek bir platform üzerinden, hem de tek bir tuşla iletişim kurabiliyor, kaliteli ses ve veri aktarımı sağlayabiliyor. Şemsiye Alarm Yönetimi de farklı alarm başlıkları arasında, olaya bağlı olarak korelasyon sağlıyor.
İstanbul’da 2 Şubat’ta düzenlenen TETRA Konferansı’na etkinliğine katılan Alcatel-Lucent Kamu Güvenliği Direktörü Timo Bakker’e göre sağlıklı bir TETRA şebekesi, kesintisiz performans ve yüksek hizmet kalitesi ile tanımlanıyor. Entegre operasyon destek sistemleri de operatörlere gerçek zamanlı şebeke izleme özelliğini kazandırıyor. Bakker bu yapıyı şöyle anlattı: “TETRA şebekesinin sağladığı gerçek zamanlı bilgi, acil durumlarda atılacak adımların hızla saptanmasını sağlıyor. Bu yapıda Operasyon Destek Sistemleri (OSS), tam performans elde edebilmenin de anahtarı.”
“Bölgesel ağlarla bir bütün oluşturulabilir”
Günümüzde kamu güvenliği ile ilgili çalışan birçok kuruluş; hız, ağ performansı ve güvenilirliği sağlamak, bunu da maliyet avantajıyla hayata geçirebilmek için TETRA yapılarını tercih ediyor. TETRA performansının ve optimizasyonunun geliştirilmesi konusunda Şemsiye Alarm Yönetimi’nin içinde yer alan performans yönetimi, güvenlik yönetimi gibi araçların doğru işlemesi, TETRA performansının da sağlıklı işlemesini sağlıyor. Bakker’in bu konuda örneği de var: “Hollanda’da kar yüzünden iletişimde aksama olduğu zaman bunun nereden kaynaklandığı çok net bir biçimde saptanır. Çünkü bu yapıda her şey bir ‘element’ olarak ele alınır. Bu da, operasyonlarda sadeleşmeyi sağlar.”
Bakker en iyi uygulamaları Belçika ve Almanya olarak gösterdi. Almanya’da en büyük kamu güvenliği sisteminin oluşturulduğuna, bunun ulusal bir ağ olduğuna dikkat çeken Bakker, küçük ülkelerin bunu ülke çapında kurabilmesine rağmen, Almanya’nın geniş coğrafyasıyla bu yapıda önemli bir örnek olduğunun da altını çizdi. “Peki ya Türkiye?” sorusuna ise Bakker şu yanıtı verdi: “Örneğin İstanbul’da kamu güvenliğini kapsayan bir çalışma yapılabilir. Böyle bir ağ yaratırsanız, hangi sistemi kullandığınızın bir önemi yok. Ne kadar çok ağınız olursa olsun, bunları bir şemsiye altında toplayıp düzgün yönetebilmek önemli.”
Deneyimler, kurulum süresini azaltabiliyor
Türkiye’nin TETRA ağlarına ilgisini de değerlendiren Bakker, öncelikle telekomünikasyon sisteminde ihtiyaç duyulan bir yapıya dikkat çekti. Her gelişmiş ülkede ABD’deki ‘911’ gibi sadece tek bir acil durum numarası olmasına rağmen, Türkiye’de acil bir durumda hatırlanması gereken çok sayıda numara var. Bu nedenle çoklu disiplinlerle çözümler ve iletişim sistemi araçlarının profesyonel bir biçimde yönetilmesi Türkiye özelinde öne çıkarken, Bakker şöyle devam etti: “Bölgesel çözümlerde Hindistan, Çin gibi ülkelerde önemli çalışmalar yapılıyor. ABD buna güzel bir örnek. Ülkede şehir destekli fonlama imkanı var ve devletin yapması gerekeni bu yapı yapıyor. New Orleans’ı vuran Katrina kasırgasının ardından, bu yapının eksikliği çok hissedildi. Oysa şimdi kent çapında bir ağı kuruyorlar.”
TETRA yapısını inşa etmek vakit alan bir operasyon. Bakker, Hollanda, Avusturya gibi yüzölçümü küçük ülkelerde bu yapıyı kurmanın 5 yıl sürdüğünü, ama Almanya’nın tamamında da bu yapıyı kurmanın aynı süreyi aldığını hatırlattı. İki tarafta da benzer bir sürede yapıyı kurabilme becerisi, Bakker’e göre elde edilen deneyimin olduğu kadar, büyük bir ülkede erişilebilen büyük kaynakların bir sonucu. Vakit kaybına yol açan temel faktör ise genelde baz istasyonunun nereye konulacağı, konuyla ilgili izinlerin alınması. Bu nedenle her ülkede veya şehirde TETRA yapısını kurma süresi farklılık gösteriyor.
Acil durum operasyonunu özel sektöre bırakılıyor
Bu yapıyı kurmanın maliyeti de ayrı bir önemli faktör. Çok güvenli bir network yapısı söz konusu ve bu özelliğiyle GSM ağlarından daha pahalı. Bu yapıda kullanılan el cihazlarının çok daha güçlü olduğunu, bu nedenle fiyatlarının pahalı olduğunu hatırlatan Bakker, “Bunlar birçok özelliği ile mobil cihazdan daha gelişkin, kriz durumları için özel tasarlanmış cihazlar.
Enerji kullanımında tasarruf, çarpmalara dayanıklılık gibi özellikleri var” yorumunu yaptı.
Şemsiye Alarm Yönetimi ve bu ağın kullanımında, işin finansman boyutunu da unutmamak gerek. Avusturya’da hayata geçirilen farklı bir yapının Almanya’da da uygulanacağı bilgisini veren Bakker, “Bu yapı; sorumluluğun tedarikçide olması” açıklamasını yaptı. Bu yapının temel amacı; kurumsal maliyetleri bir akışa bırakmak.
TETRA Derneği Başkanı Phil Kidner, TETRA Konferansı’nı üçüncü kez Türkiye’de gerçekleştirdiklerini, TETRA teknolojisinin doğal afetlerin yoğun yaşandığı Türkiye gibi ülkelerde önemli olduğuna inandıklarını belirtti. Kidner, bu konuda Ulaştırma Bakanlığı ile çalışmaların devam ettiğini de hatırlattı. Motorola Solutions Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Kurumsal Mobilite Çözümleri Kıdemli Pazarlama Direktörü Iain Ivory ise bu yapının sağladığı hızla, acil durumlarda dönüşlerin büyük önem taşıdığını belirtti. Bu yapıya sahip olmak için bir kriz yaşamayı beklememek gerektiğinin altını çizen Ivory, şöyle devam etti: “IP tabanlı bir yapı var. En sık kullanılan mesajlar yine bu yapıda listeleniyor. Böylece zamandan daha da tasarruf edilebiliyor. Veri madenciliğini acil durumlarda hayata geçirebilmek için en etkili yöntem bu.”