Adaletin sürdürülebilirliği için dijital dönüşüm bir ihtiyaç
Adalet Bakanlığı, Bilgi İşlem Genel Müdürü Ali Erdem, milli ve yerli gururumuz ve dijital dönüşüme ilham veren başarılı bir proje olan UYAP ile sahip olduğumuz ‘Büyük Veri’nin en büyük güç olduğunu kaydetti. Erdem, ‘e-Adalet’ ve ‘Dijital Adalet’ olarak adlandırılan dönüşüm ile adaletin yerine getirilme yöntemlerini yeniden tanımladıklarının altını çizerek ‘e-Adalet’ dönüşümüyle eski bürokratik süreçler ve prosedürlerin yükünden kurtulmuş olan geleceğin adalet sistemini daha verimli, daha adil ve daha ucuz sürdürebilmek için çalıştıklarına dikkat çekti.
“Ülkemizde dijital dönüşümün ilk atılımlarından biri olan ve uluslararası ödüllere layık görülen UYAP Bilişim Sisteminin şu an geldiği yere bakarsak sanıldığının aksine sadece basit bir otomasyon sistemleri bütünü olmayıp bilişim dünyasının yeni kazanımlardan azami ölçüde yararlanan zeki bir karar destek mekanizması olduğu görülecektir” ifadesini kullanarak konuşmasına başlayan Ali Erdem, adaletin sürdürülebilirliği için dijital dönüşümü bir ihtiyaç olarak gördüklerini vurguladı ve şu anda UYAP projesi kapsamında; ‘Vatandaş Portal’, ‘Avukat Portal’, özel şirketlerin ve kamu kurumlarının taraf oldukları dava dosyalarını internet üzerinden takip etmelerini sağlayan ‘Kurum Portal’, ‘Bilirkişi Portal’, ‘e-Satış Portalı’, ‘Kolluk Portal’, ses ve görüntü bilişim sistemi ‘SEGBİS’, ‘Mobil Arananlar Bilgi Sistemi’ ve ‘SMS Bilgi Sistemi’ gibi birçok e-Hizmetin kullanıma sunulmuş durumda olduğunun altını çizdi.
UYAP’ın geliştirilmesinde yeni teknolojilerinden yararlanmaya büyük önem veriyoruz
Erdem, konuşmasını şöyle sürdürdü: “e-Adalet hizmetlerimiz kapsamında gerçekleştirilen tüm bu uygulamalar, adli işlemlerin tutarlı, hızlı ve ekonomik olarak gerçekleştirilmesine katkıda bulunurken dünyanın dört bir yanında olduğu gibi ülkemizde de adalet sistemleri, dijital teknolojileri kucaklamak adına eski bilgi teknolojileri sistemlerinden ve kağıt tabanlı prosedürlerden uzaklaşıyor. ‘e-Adalet’ ve ‘Dijital Adalet’ olarak adlandırdığımız bu dönüşüm ile adaletin yerine getirilme yöntemlerini yeniden tanımlıyoruz aslında. ‘e-Adalet’ dönüşümüyle eski bürokratik süreçler ve prosedürlerin yükünden kurtulmuş olan geleceğin adalet sistemini daha verimli, daha adil ve daha ucuz sürdürebilmek için çalışıyoruz. Dijital adalet hizmeti sunmayla kağıt tabanlı sistemlerin getirdiği sorunların önüne geçiyoruz. Örneğin, UYAP sistemi sayesinde kağıtsız ofis ortamına geçmeden önce, günde bir milyon sayfa olmak üzere yılda 365 milyon sayfalık belgeler oluşturuluyordu. Bu miktarlarda kağıdın satın alınması, taşınması ve depolanması oldukça vakit alırken aynı zamanda kamu için fazlasıyla da maliyetliydi. Dahası, kağıt temelli süreçler sahtecilik, yolsuzluk gibi ihtimalleri de beraberinde getirirken eksik veya okunamayan tek bir sayfa sebebiyle dahi yargılama süreci uzayabiliyordu. UYAP Bilişim Sistemini bugünkü seviye ve olgunluk sürecine taşıyan birçok bilişim teknolojileri kullanılmasına rağmen, yapay zekâ ve büyük veri gibi kavramların son derece önem kazandığı günümüz dijital dünyasında UYAP sisteminden klasik bir karar destek mekanizması olarak yararlanılmasının yetersiz olacağını düşünmekteyiz. Bu nedenle UYAP’ın geliştirilmesine yönelik çalışmalarda, bilişim dünyasının yeni teknolojilerinden azami ölçüde yararlanmaya büyük önem veriyoruz.”
Büyük Veri ve Yapay Zekâ Uygulamaları Şubesi kuruldu
“UYAP Bilişim Sisteminde karar destek sistemlerini tek başına karar vermeyen, karar vericiye muhakeme yeteneğini de kullandırarak doğru ve etkin karar vermesini sağlayan, yarı-yapısal ve yapısal olmayan kararlarda destek olan, karar verici olarak hakimlerin ihtiyaç duyduğu bilgiyi doğru zamanda en az maliyetle sunan etkileşimli bilişim sistemleri olarak kullanabilmek adına zeki karar destek sistemleri geliştirmeye devam ediyoruz” açıklamasını yapan Erdem, bu doğrultuda dinamik, sürekli gelişen ve ilerleyen bir sistem olan UYAP Bilişim Sistemini idame ettirdiklerini vurguladı. Ali Erdem, bu ihtiyaç ve hedef doğrultusunda görevi sadece yapay zekâ konusunda çalışmalar yapmak olan Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü bünyesinde Büyük Veri ve Yapay Zeka Uygulamaları Şubesi kurulduğunun altını çizerek “Şunu da belirtmem gerekiyor ki adalet hizmetlerinde yapay zekânın kullanılmasının amacı; teknolojinin ilerlemesiyle gelecekte karar destek sistemlerinin hakimlerin yerine geçmesi değil insan kaynaklı hataları engelleyerek, veri analizini hızlı ve etkin bir şekilde yaparak yapay zekâyı etkin kılan bir UYAP sistemi geliştirmektir. Yapay zekâyı aktif kılan bir UYAP sisteminde yargı istatistikleri daha ayrıntılı, daha gerçekçi ve daha sağlıklı bir şekilde oluşturulabilecek, veri madenciliği sayesinde elde bulunan veri üzerinde çeşitli algoritmalar uygulanarak veri hakkında farklı kararlara ulaşılabilecektir” dedi. “Yapay Zekâ algoritmalarında kullanılacak olan verilerin neredeyse tamamının hassas kişisel veriler içermesi nedeniyle ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’ gereği olarak ‘Verilerin Anonimleştirilmesi’ projesi çalışmalarına başladık” bilgisini veren Erdem, UYAP Yardım Masası olan Çağrı Merkezi Şubesinin iş yoğunluğunun azaltılmasına yönelik çağrı merkezine sıkça gelen teknik problemlerin, geliştirilecek ‘chat-bot’ uygulamasıyla ilk önce yapay zekâ aracılığıyla cevaplanarak çözülmesi konusunda da proje çalışmalarımız bulunmakta” açıklamasını yaptı.
Salgın döneminde önceliğimiz; mobil uygulamalarla adliyelerdeki yoğunluğu azaltmaktı
“Bilindiği üzere dünyamız koronavirüsün ortaya çıkmasıyla tüm zamanların en büyük salgın tehditlerinden biriyle karşılaştı ve biz de Adalet Bakanlığı olarak zorunlu tedbirleri alarak hizmetlerimize devam etmeye çalıştık” ifadesini kullanan Erdem, “Bakanlığımız koronavirüs salgın sürecinde vatandaşların mağdur olmaması ve adliyelerin koronavirüsten etkilenmesini önlemek için internet üzerinden yeni uygulamaları hayata geçirdi, daha önce sunulan çevrim içi hizmetlerin de içeriğini geliştirdi. Bu kapsamda sunulan avukat ve vatandaş mobil uygulamalarına ek olarak arabulucu, uzlaştırmacı ve bilirkişilerin UYAP ilgili portalları üzerinden elektronik ortamda yaptığı işleri mobil uygulamalar üzerinden yapabilmesi için her modül için ayrı ayrı mobil uygulamalar geliştirdi” şeklinde konuştu. Erdem, “Vatandaş, avukat, arabulucu, uzlaştırmacı ve bilirkişiler IOS ve Android işletim sistemi bulunan cihazlarına uygulamaları tamamen ücretsiz olup uygulama marketlerinden indirilip kullanabilmekte” bilgisini vererek şunları paylaştı: “Vatandaş, avukat, arabulucu, uzlaştırmacı ve bilirkişiler telefon, tablet gibi akıllı cihazlarla birçok işlemi adliyelere gitmeden yapabilmekte. Bilirkişi, Arabuluculuk ve Uzlaştırmacı mobil uygulamaları sayesinde kullanıcılar, kendilerine atanan dosyaların dosya kapak bilgilerini görebilmekte, mobil uygulama üzerinden kendilerine atanan dosyaları kabul veya reddedebilmekte. Ayrıca kendilerine herhangi bir dosya geldiğinde cep telefonlarından anında bildirim alabilmekteler. Kendilerine atanan dosyaların taraf bilgilerini de görebilmekte isterlerse dosyaya ait evrakları mobil cihazlarına indirebilmekteler. Salgın döneminde önceliğimiz; mobil uygulamalar sayesinde yapılan işlemlerin mekâna bağımlılığını en aza indirerek adliyelerdeki insan yoğunluğunu azaltmaktı. Bunun için yapılan birkaç yeni uygulamadan bahsetmek istiyorum: İcra Ceza Mahkemelerine açılan davaların Avukat ve Vatandaş Portalından açılması ve bu davaların İcra Ceza Mahkemelerine tevzi edilmesine imkan sağlandı. Avukat Portal ve Vatandaş Portaldan Sulh Ceza Hâkimliklerince verilen değişik iş kararlarına itiraz edilebilmesi mümkün oldu.”
e-Duruşma sistemi gelinen aşamada 738 mahkemede uygulanıyor
Ali Erdem, e-Duruşma uygulamasının, yine aynı şekilde salgın döneminde ihtiyaç olarak ortaya çıktığını ve 15 Eylül 2020 itibarıyla kullanılmaya başlanıldığını hatırlatarak “Tamamen öz kaynaklarımızla gerçekleştirilen video konferans uygulamasıyla duruşmalara elektronik yolla katılma imkanı sağlandı. Genel Müdürlüğümüz teknik ekibi tarafından e-Duruşma proje altyapısı hazırlandı, sadece Bakanlığımızın yönetiminde ve kontrolünde olacak şekilde güvenli bir video konferans sistemi geliştirildi” açıklamasını yaptı. “Avukatlar, UYAP Avukat Portal’dan ‘duruşma sorgula menüsü’ aracılığıyla gerekçesini de yazarak e-Duruşma talebi gönderebilmekte” ifadesini kullanan Erdem, hakimin UYAP üzerinden talebi kabul etmesinin ardından avukatların elektronik imza yöntemiyle kimlik doğrulaması yaptığını kaydetti. Erdem, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avukatların bilgileri ve fotoğrafı mahkeme hakimince UYAP sistemi üzerinden teyit edilmesinin ardından mahkemenin sistemi aktif hale getirmesiyle birlikte e-Duruşma yapılabilmekte. e-Duruşma sistemi şu an için Ankara Batı, İstanbul, İstanbul Anadolu ve Bakırköy adliyelerindeki tüm hukuk mahkemelerinde, diğer 28 Büyükşehir adliyelerinde ise İcra Hukuk, Tüketici ve Kadastro mahkemelerine kurularak uygulanmaya başlandı. e-Duruşma sistemi gelinen aşamada toplam 738 mahkemede uygulanıyor, 2021 yılı içerisinde 1800 duruşma salonu, 2000’den fazla mahkemede kurulması planlanıyor. İlk aşamada avukatlar için uygulanmaya başlanılan sistemin vatandaşların da kullanabilmesi için çalışmalarımız devam etmekte.”
Cezaevlerinde e-Görüş dönüşümü başlıyor
“Bir başka çalışmamız ise ceza infaz kurumlarında teknolojik imkânların daha fazla kullanılmasına yönelik geliştirilen e-Görüş projesidir” diyen Erdem, “Akıllı Teknolojilerin Ceza İnfaz Kurumlarına Entegrasyonu Projesi; e-Görüş ile hükümlülerin ceza infaz kurumu personeli tarafından oda ve koğuş dışına çıkartılması suretiyle yürütülen çeşitli hizmetlerin, ses izolasyonlu bir kabin içerisinde oda ve koğuşlara yerleştirilecek multimedya cihazları marifetiyle, personel sirkülasyonuna gerek olmaksızın daha az insan kaynağı harcanarak, hızlı ve güvenilir bir biçimde gerçekleştirilmesi sağlanacak” açıklamasını yaptı ve şunları ekledi: “Tutuklu-hükümlüler sesli ve görüntülü görüşme başta olmak üzere kantin sipariş yönetimiyle çevrim içi ödeme, görüntülü sağlık hizmetleri, kütüphane kitap talebi, dilekçe ve başvuru işlemleri gibi pek çok işini sistem üzerinden yapabilecek. e-Görüş sistemi, biyometrik veri tanımlama ile sayım yönetimi, bilgilendirme ve anons yönetimi gibi özellikleriyle kurum yönetiminin de işini kolaylaştıracak. Proje, hâlihazırda Bakırköy Kadın Kapalı, Sincan Kadın Kapalı ve Sincan Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumlarında pilot olarak uygulanmakta. Hedefimiz, bu cihazların ülkemizdeki tüm cezaevlerine kurulması, tutuklu ve hükümlülerin rehabilite edilerek, topluma tekrar kazandırılmasıdır. Sonuç olarak dijital adaletin gelişimi ve yaygınlaşması, adaleti herkes için daha erişilebilir hale getirirken daha düşük maliyetle daha fazla verimlilik ve şeffaflıkla adalete hizmet etme imkânı sunmakta.”