Kurumsal BT yapısının belkemiği: Mobilite, Çeviklik, Esneklik
Günümüz iş dünyasında dijital dönüşüm tüm sektörleri, iş yapış biçimlerinde kapsamlı değişiklikler yapmaya zorluyor. Rekabet üstünlüğünün dijital dönüşümle elde edildiği iş ekosisteminde, şirketlerin geleceklerini şekillendirecek doğru adımları bir an önce atması gerekiyor. adesso’nun proaktif ve şirket içi etkileşimle desteklediği dijital dönüşüm anlayışı, şirketlerin mevcut süreçlerini yeni teknolojiler, yeni ürünler ve hizmetlerle geliştirmek için başlattıkları yolculukta en önemli rehberi oluyor.
adesso, görselleştirme odaklı Interaction Room metodolojisiyle dijital dönüşüme yön veriyor. adesso Türkiye’nin Genel Müdürü Burak Barı, dijitalleşmenin getirdiği hıza ve mobil çalışma gerekliliğine uyum sağlayacak çözüm yaklaşımlarını şöyle aktarıyor. ‘’Bizim dijital dönüşüm yaklaşımımız üç temel prensibi bir araya getiriyor: Müşterilerin ve çalışanların sürekli artan mobilitesi, yazılım geliştirme alanındaki çeviklik, BT altyapılarındaki elastiklik. Dönüşümü hayata geçirecek başarılı bir BT
yapısı için bu üç prensibin güçlerini birleştirmesi gerektiğine inanıyoruz.
Günümüzde mobilite bütün sektörlerde hızla artış gösteriyor. Mobil çözümlerin geliştirilmesinde ve hayata geçirilmesindeki kritik gereklilik ise hız. Çeviklikle birlikte gelen değişime ve değişimin hızına adaptasyon, bugünkü iş süreçlerinin ve modellerinin belki de en belirleyici özelliği. Bu yüzden adaptasyon becerilerini şirket içi tüm süreçlerde maksimuma çıkarmak birincil öncelik haline geldi. Aynı doğrultuda yenilikçi BT çözümlerinden de benzer bir adaptasyon becerisi ve hız bekleniyor. Bu hızlı gelişimin de statik bir BT altyapısıyla başarılması mümkün değil. Yazılım geliştirme süreçleri çeviklik ile başarıya taşınırken, yazılım yönetimi süreçleri de doğru elastik yapılar aracılığıyla sağlanabilir. Dolayısıyla çevikliğin getirdiği hıza yanıt verebilmek için modern kurumsal BT sistemlerinin elastiklik gözetilerek kurgulanması gerekiyor.
Dijital dönüşüm süreçlerinde çevik yazılım geliştirmenin avantajlarını, plan odaklı ilerleyen yazılım süreçlerinin emniyetli yaklaşımı ile kombine etme gerekliliği öne çıkıyor. Diğer bir deyişle, şirketlerin çevikliği uysallaştırmaları gerekiyor.
Dijital dönüşüm anahtarı proaktif ve bütüncül yaklaşım
Biz, şirketler için doğru süreçler ve değişim kültürü olmadan yeni teknolojileri hayata geçirmenin tek başına yeterli olmadığına inanıyoruz. Bu sebeple, şirketlere öncelikle organizasyonel konuları ele almalarını tavsiye ediyoruz. Çoğu şirket işler beklendiği gibi gitmediğinde, örneğin, pazar paylarında hedefinin gerisinde kaldığında ya da pazara yeni ve güçlü bir rakip girdiğinde dijital dönüşüm süreçlerini başlatıyor. Oysa biz tam da bu noktada kritik
bir öneriyle şirketlere sesleniyoruz: “İşlerinizin kötüleşmesini beklemeden, proaktif bir bilinçle harekete geçmelisiniz.”
Bu noktada yetkin bir danışman ve iş ortağı olarak adesso devreye giriyor. Biz dijital dönüşümün hızlıca bir ekip kurarak ya da sektörde trend olan süreçleri bir an evvel hayata geçirerek tamamlanamayacağını düşünüyoruz. Organizasyonun bu dönüşümle varmak istediği noktayı, tüm önemli bileşenlerinin bir araya geldiği bütüncül bir yaklaşımla ele almasını öneriyoruz.
adesso’dan teoriyi pratiğe taşıyan ınteraction room metodolojisi
adesso, şirketlere dönüşüm süreçleri başlamadan önce sunduğu “Interaction Room” metodolojisiyle öne çıkıyor. Interaction Room (IR) bir şirketin iş süreçlerini, partnerlerini, temas noktalarını ve teknolojilerini anlamak ve yeni bir proje dahilinde bunları iyileştirmek veya dönüştürmek için kullanılan, görselleştirme odaklı bir metot. Interaction Room (IR) ya da Türkçesiyle etkileşim odası, yazılım süreçlerini dönüştürmek isteyen şirketlerin tüm paydaşları için şeffaf bir iletişim ortamı sağlayarak şu sorulara ortak bir yaklaşımla cevap bulunmasını sağlıyor: Yeni geliştirilecek yazılım neler sağlamalı? Temel olan özellikler neler, neler atılabilir? Hangi teknolojilerle ne yapmak mümkün? Neler dışarıda bırakılmalı?
adesso, bu metodolojiyi, Duisburg-Essen Üniversitesi’ne bağlı paluno -The Ruhr Institute for Software Technology işbirliğiyle geliştirdi. Temel amacı, dijital dönüşüm projesinin
erken aşamalarında, organizasyonda yer alan insanlar arasında iletişimi ve koordinasyonu şekillendirmek. Böylece, farklı departmanlardan projeye dahil olan personelin eşit koşullarda fikir alışverişinde bulunmasını kolaylaştırıyor. IR en temelde şu üç amaca hizmet ediyor.
- Sürecin misyon-kritik yönlerine odaklanmak
- Sezgisel görselleştirme metotlarıyla ilişkilendirilen riskleri sürecin başında tespit etmek ve ortadan kaldırmak
- BT ve diğer birimler arasında takım ruhunu ve ortak proje sorumluluğunu geliştirmek
IR metodolojisi pratikte şöyle işliyor: Interaction Room sanal bir ortam değil, fiziki ve içinde dolaşabileceğiniz gerçek bir oda. IR katılımcıları, süreçleri modellemek, sorunları saptamak ve proje durumunu görselleştirmek için haritalardan ve silinebilir beyaz tahtalardan faydalanıyor, aktif olarak odadaki dört duvarı kullanıyor. Böylece, haritalar üzerinde geliştirilen modeller bir sistemin tüm kritik yönlerinin bir bakışta herkes tarafından görülebilmesini sağlıyor. Sonuç olarak, IR, süreçler, veri ve uygulama ortamları arasındaki ilişkilerin şeffaf hale gelmesini sağlıyor ve etkin karar alma süreçleri için uygun bir ortam yaratıyor.
Dijital dönüşüm, herkesin hakkında konuştuğu, ama hemen hemen hiç kimsenin pratikte nereden başlaması gerektiğini bilmediği bir kavrama dönüşmüş durumda. Dijital dönüşüm kavramını somut eyleme dönüştürebilmenin ilk adımı, şeffaf ve kapsayıcı bir iletişim ve etkileşim ortamının yaratılmasını gerektiriyor. adesso, IR metodolojisiyle dijital dönüşümün yalnızca BT ekiplerince değil şirketi oluşturan tüm bileşenlerce benimsenmesini sağlıyor. Ekiplerin taleplerini aktarıp diğerlerinin taleplerini dinleyebilecekleri bir alan açarak dijital dönüşüm pratiğinde eksik olan iletişim ve etkileşimi bu pratiğe kazandırıyor.’’