Ağ altyapıları güçleniyor
Bugün gelinen noktada, WiFi, 3G, fiber optik gibi yeni nesil iletim ortamları sayesinde, bakır kablolara oranla veri gönderme hızları oldukça arttı. Yeni nesil iletişim ortamları, hızlı olmasının yanında, çok daha güvenli hale de geldi. Ateksis Proje Satış Yöneticisi Ahmet Uysal’a göre günümüzde, WiFi ve 3G teknolojileri kullanıcılara özgürlüğün kapılarını açarken, yeni nesil fiber optik ağlar da güvenliği ve esnekliği beraberinde getiriyor. Yeni nesil teknolojilerin getirdiği fırsatları görmek için birkaç yıl öncesine dönmenin yeterli olacağını belirten Uysal sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Düşünün; ses iletmek için santral ve kiralık devreleri veya telekom santralına bağlanmanız şart. Görüntü iletmek için ISDN hat gerekiyor ve veri iletmek için üzerinde güvenlik ile ilgili hiçbir yazılım olmayan cihazlar kullanıyorsunuz. Günümüzde ise bunların hepsini unutabilirsiniz, tek ağ altyapısı veya sanal ağ ile istediğiniz noktadan ve belki sadece bilgisayarınızı veya cep telefonunuzu kullanarak veri gönderebiliyor, görüntülü konuşabiliyorsunuz. Kurumlar da, uzak şubelerine ADSL, 3G veya fiber optik ile bağlanarak aynı yerdeymiş gibi çalışabiliyor. Kurum harcamalarının düşürülmesinin yanında görünmeyen kazanç olarak verimliliğin artması da sayılabilir. Aynı takım içindeki insanların her yerden haberleşebilmesi kurumun rekabet gücünü artıran unsurlardandır.”
Kriz ağ teknolojilerinin gelişimini de etkiledi
Turcom Teknoloji Proje Mühendisi Şükrü Erdal, küresel çapta etkisini gösteren ekonomik krizin, ağ teknolojilerinin ilerleyiş şeklinde de önemli etkileri olduğunu ifade ediyor. Erdal, yeni nesil ağ teknolojilerinde maliyet ve yatırımın geri dönüş değerlerinin ön plana çıktığını söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Günümüzde ISS’lerin sunduğu yüksek bant genişliğine sahip WAN erişim paketleri sayesinde klasik PBX’ler yerine VoIP ön plana çıkarak, ses görüşmelerindeki maliyetleri düşürmektedir. Bunun yanında GSM sektöründeki gelişmeler ve 3G altyapısının yaygınlaşması, GSM veri haberleşmesinin işletmelerde kullanımını artıracaktır.”
İnternet erişiminde ve işletmelerin kendi içindeki haberleşmelerinde aktarılan veri miktarının her geçen gün arttığına değinen Erdal, dolaşan verinin artmasının, normal şartlarda daha yüksek bant genişliği, yer yer BT personel ve donanım kaynaklarının artması ihtiyacını doğurduğunu belirtti. Erdal yeni nesil WAN iyileştirme teknolojilerinin ise bu soruna çözüm getirdiğini söyleyerek, “Bu teknolojiler sayesinde varolan bant genişliği daha etkili ve verimli bir şekilde kullanılarak hat tarafındaki maliyet, bilişim kaynakları da tek merkezde tutularak personel ve donanım maliyetleri düşük tutulabilmektedir” dedi.
Kablolama altyapısının ağların en uzun ve değiştirilmesi en zor parçası olduğunu belirten HCS Kablolama Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Yılmaz, bu nedenle, kurumların özellikle geçmişte yaşadıkları sorunları yaşamamak adına yeni yatırımlarında sadece günümüz ihtiyaçlarını değil, bir sonraki adımda muhtemel gelecek altyapılarına da yönelik ürünleri tercih etmeye başladıklarını ifade ediyor.
Bu durumu, masaüstüne kadar 1 Gigabit Ethernet için yeterli olan Cat5e veya Cat6 kablolama ürünleri yerine; masaüstüne kadar 10 Gigabit Ethernet’i destekleyen Augmented Kategori 6, Kategori 7 ve Kategori 7A ürün tercihlerinin artmasıyla gözlemlediklerini aktaran Yılmaz, bakır kablolama sistemlerinde de, bant genişliği yüksek bu uygulama için, geleneksel UTP kablolama yerine ScTP kablolama ürünlerinin kullanım oranlarının artmaya başladığını söyledi. Yılmaz’a göre diğer taraftan ise yeni oluşturulan fiber optik omurgalar için Single mode veya Multimode OM3 ve OM4 fiberler tercih ediliyor.
Bilgisayar ve ağ teknolojilerinin şirketlerin günlük faaliyetlerinde aldıkları rolün her geçen gün arttığına değinen Yılmaz, şunları kaydetti: “Öyle ki şirketlerin bilgi işlem departmanlarınca sağlanan çalışma ve hizmet sürekliliği, şirketin başarısının çok önemli bir parçası haline gelmiştir. Yeni nesil kablolama teknolojileri, kurumların hem bugün kullandıkları ağ uygulamaları hem de gelecekte kullanmaları muhtemel yeni sistemler için tam destek vermektedir; bu nedenle sağlıklı şekilde bir kez oluşturulan altyapı sistemleri üzerinden uzun yıllar boyunca çalışma yapabilmek mümkündür.”
3G kavramının Türkiye’ye yeni yerleştiğine ve veri aktarımını kolaylaştırmasının yanı sıra şirketlerin iş yapış şekillerini de değiştirdiğini aktaran Boer Ürün Müdürü Onur Kaya, kablolu ağlarda ise değişen kablo altyapılarıyla birlikte, fiber kablolamanın daha yaygın hale geldiğini, kullanıcıların hızlı ve kesintisiz bağlantıya erişimi için uygun bir ortam hazırladığını ifade ediyor.
Fiziksel altyapının gelişmesiyle birlikte DSL bağlantılarda düzenlenmiş ve iki nokta arasında bağlantı opsiyonlarının arttığına değinen Kaya, “Günümüz geniş alan bağlantılarında (WAN) X.25, kiralık hat, Frame Relay, ATM, Satellite ISDN, ADSL gibi farklı bağlantı şekilleri kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji ile de daha hızlı ve kesintisiz hizmet verebilmek için yeni teknoloji çalışmaları yapılmaktadır. IP telefonu uygulamaları, BPL (Broadband over Power Lines – Elektrik hatları üzerinden genişbant), kablosuz ağlar, Metro Ethernet, G.SHDSL, triple play (üçlü oyun) ve FTTH (Fiber To The Home – Eve kadar fiber) terimleri de yeni nesil ağ teknolojilerinde son dönemdeki eğilimleri özetlemektedir” dedi.
Yeni nesil ağ teknolojilerinin, bağlantı hızını -gerek kablolu gerek kablosuz topolojilerde- önemli bir şekilde artırdığını belirten Kaya’ya göre; bu hizmetleri tek bir IP tabanlı iletişim ağı üzerinden bir arada veren sistemler, ayrı ayrı hatların tahsisini ortadan kaldıracak ve
toplam sahip olma maliyetini ciddi bir şekilde düşürecek. Kaya, “Ayrıca VoIP sistemleri, şirketlerin vazgeçilemez bir iletişim sistemi olma yönünde ilerlemekte ve iletişim maliyeti düşmektedir. Bağlantı opsiyonlarının gelişmesi, şirket çalışanlarının sürekli iletişim halinde olmasını sağlamakta ve gerek zaman ve buna bağlı olarak para kaybını engellemektedir” dedi.