Ağ yönetimi kavramı değişiyor
Günümüzde ağ yönetimi kavramı, ağı oluşturan bileşenlerin anlık veya herhangi bir zaman diliminde sahip olduğu değerleri görüntülemek, bu değerlere dayanarak ağın ayakta kalabilirliğini, performansını, yedekliliğini, ölçeklenebilirliğini, güvenilirliğini ve güvenliğini sağlayan değişiklikleri gerçekleştirmek için kullanılan yöntemler, prosedürler ve araçlar bütünü olarak tanımlanıyor. Bu tanımı dile getiren Prolink Sistem Mühendisi Serhat Kahraman’a göre de bu nedenle görüntüleme/izleme, konfigürasyon, bakım/onarım, performans ve güvenlik testleri, en temel ağ yönetim fonksiyonlarını oluşturuyor. Netaş CTO’su Necmi Ön’e göre de merkezi yapılanma, web tabanlı servisler, ses-video gibi gecikmeye ve kesintiye hassas uygulamalar, bulut bilişimi ve masaüstü sanallaştırma teknolojilerinin yaygın kullanımı nedeniyle, ağ yönetimi çok daha önemli bir konuma geçmiş durumda. Ağ yönetiminin 2000’li yılların başlarına kadar genellikle ISDN, Frame Relay, Leased Line devrelerinin erişilebilirlik ve basit performans metrikleri üzerine konumlandırıldığını ifade eden Ön, “Daha sonra ağ içinde yer alan, uçtan uca, yani akıllı telefon, tablet ve dizüstü bilgisayarlardan, ağın geniş alan ağı yüzündeki yönlendirici, modem, fiber anahtarlarla, yerel ağdaki anahtar ve kablosuz erişim noktalarına kadar, IP adrese sahip olan bütün bileşenler ve aralarındaki ilişkiler, ağ yönetiminde önem kazandı. IP adrese sahip cihazlardan alınan bütün parametreler, aralarındaki bağlılıklar da korele edilerek çok daha etkin, sebep sonuçların çok daha belirgin olarak ortaya konabildiği, proaktif karar destek sistemlerine dönüştü” diyerek değişim sürecini özetledi. Kullanımların artması, verilen servislerin çoğalması ve kritiklik düzeylerinin yükselmesiyle beraber ağ yönetimi kavramının yeniden ve çok daha detaylı olarak şekillendiğini belirten Ön, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni nesil ağ yönetim sistemleri, artık çok daha detaylı ve bütün bileşenleri proaktif olarak algılamaya, olası problemleri daha oluşmadan engelleyecek yapılanmaya sahip, olası problemleri uçtan uca en detaylı şekilde analiz ederek, problemin kaynak noktasını tespit etmeyi ve problemi otomatik olarak ortadan kaldırmayı hedefliyor.”
Aktif cihazların merkezi olarak izlenmesi önemli
Günümüzde ağ yönetiminin daha çok aktif cihazların merkezi olarak izlenmesi, sorun tespiti ve yönetimi olarak konumlandırıldığını dile getiren Symantec Türkiye Kıdemli Teknoloji Danışmanı Aydın Aslantaş, şu yorumlarda bulundu: “Bu kavram ortaya ilk kez çıktığında sadece belirli marka ürünlerin, o üretici tarafından sağlanan yönetim araçları ile konfigürasyonunu içeriyordu. Temel zorluk olan komut satırından işlemlerin yapılmasının kolaylaştırılması hedeflenmişti. Günümüzde ise, birden fazla üretici destekleyen ve her operasyonun tek bir konsol üzerinden yapılmasını sağlayan daha akıllı sistemler öne çıkıyor.” Turcom Sistem ve Network Yöneticisi Haçik Mağden’e göre de günümüzde şirketler, ağ ve sistem bileşenlerini bir arada izlemek ve gerektiğinde müdahale ederek yönetebilmek için merkezi ağ ve sistem yazılımına ihtiyaç duyuyor. Bu tür yazılımların şirketlerin gözü kulağı olup 7/24 tüm sistemde olup bitenleri izlediğini belirten Mağden, sözlerini şöyle sürdürdü: “Belirlenmiş olan eşik değerler aşıldığında veya gerekli koşullar sağlandığında tetikleme mekanizması çalışıp ilgili kullanıcılara uyarılar gönderir. Bu uyarılar e-posta, SMS veya sesli çağrı şeklinde olabilir. Burada amaç yazılımın bir gözcü gibi davranıp kısıtlı olan BT personeline tüm ağda ve cihazlarda oluşabilecek anormalliklerin anında tespit edilmesi ve bildirilmesidir. Çoğu zaman kendi kısır döngüsünün dışına çıkmaya zaman bulamayan ve her geçen gün artan bir iş yükü ile karşı karşıya kalan BT personelinin, merkezi ağ ve sistem yazılımları ile elindeki iş yükünü bir nebze olsun azaltabilmektir. Bu tür yazılımlar, BT personelinin hergün yapması gereken işlemleri otomatik olarak gerçekleştirirler ve gerekli görülen periyotta raporları otomatik olarak istenen formata çevirip ilgili kişilere gönderirler.”
Ağ yönetimi dendiğinde pek çok şey akla gelmeli
Vitel Manage Engine Ürün Yöneticisi Tuğba Ateş, ağ yönetimi denildiğinde, mevcut ağ yapısının korunması ve sürdürülmesinin yanında maksimum seviyede performans için yeniliklerin de devamlı takip edilmesi ve sistemin güncellenmesinin de anlaşılması gerektiği görüşünde. Gelişen teknoloji ile mevcut ağ yapılarının daha karmaşık ve yönetilmesinin zor olduğunu ifade eden Ateş, bununla birlikte ağ yönetiminin sadece sistemler ve cihazlar değil tüm bu sistemlerin kokpitinde oturan teknik ekiplerin de kendi süreçlerini yönetmelerini içermesi gerektiğini dile getirdi. Sınırlı sayıda teknik ekip olduğundan dolayı süreçler tasarlanırken rol tanımlamaları ve senaryoların keskin çizgilerle belirlenmesi gereğine dikkat çeken Ateş, şöyle konuştu: “İlgili personelin ve tüm bileşenlerin nasıl çalışması gerektiğinin de çalışılması ve tanımlanması gerekmekte. Günümüzde takip edilen tüm iş süreçleri ağ üzerinden gerçekleşmekte. Meydana gelen aksaklıklar ve kesintiler iş süreçlerini de olumsuz etkiliyor. Bu sebepten kurulan sistemlerin devamlı olarak kontrol altında çalışır durumda olması gerekir. Meydana gelebilecek arızalara karşı devamlı tetikte olunması gerekir ve çözüm süresinin kısa olması için önceden hazırlanmış süreçler göz önüne alınarak hareket edilmelidir. Bunun için de ağ yöneticileri ağ izleme yazılımlarından faydalanırlar.”
Ağ yönetim yazılımlarında ana başlıklar belli
KoçSistem İletişim Teknolojileri ve BT Güvenlik Çözüm ve Hizmetleri Grup Yöneticisi Orhan Düz’e göre de ağ yönetimi çözümleri kapsamında FCAPS (hata yönetimi, konfigürasyon, performans yönetim, erişebilirlik ve güvenlik) çerçevesinde hizmetler konumlandırılıyor. Ağ yönetim yazılımlarının bu beş başlıktan bir veya daha fazlasını adreslemesinin amaca uygun bir konumlanma için gereklilik olduğunu ifade eden Düz, Element Manager denilen belli bir üreticinin ürünlerini yönetmek üzere kullanılan yazılımlar ile şemsiye yönetim yazılımı denilen ve amacı birden fazla üreticinin ürünlerini yönetmek olan yazılımların, ağ yönetimi kapsamında kullanılan iki ana grup olduğunu belirtti.
İnnova Teknoloji Çözümleri Direktörü Mehmethan Şişik, ağ altyapılarının bir yandan iş süreçlerimizin devamlılığı için her gün daha kritik hale geldiği görüşünde. Artan trafik, konfigürasyon problemleri, ekipman arızaları, değişiklikler vb. pek çok şeyin ağ altyapısının kullanılabilirliğini ve performansını etkilediğini belirten Şişik, “Günümüzde ağ yönetimi, iş sürekliliğini etkileyecek tüm problemlerin önüne geçilmesi için gerekli önlemleri almak; bu amaçla hata ve performans yönetimini gerçekleştirmek, değişiklik ve konfigürasyon yönetimi ile uyumluluğu sağlamak ve rutin işlemleri olabildiğince otomatik hale getirmek olarak tanımlanabilir” diye konuştu.