Ağaçlar güneş toplayacak
Yüksekliği 25-50 metre yapay ağaçlar. Dalları: Güneş paneli… Güneşi gündüz toplayıp, gece ışıldayacaklar. On yıl önce mümkün değildi. Şimdi artık, “alışıldık” (?) bir uygulama.
İlginç yanı: Ağaçlar sadece pasif pasif güneş toplamakla kalmayacak. Başka işlevleri de var: Dikey bahçe oluşması için “duvar” görevi yapmak. Parkta hava akımı sağlamak için vantilatör görevi yapmak. Sık yağan yağmurlarda yağmur suyunu “daha fenni” bir şekilde kanalize etmek. Geceleri çoklu ortamlı gösterilerde konu mankenliği yapmak.
Artık, tekil çevreci çözümler yeterli değil. Sadece güneş ışığı depolamak, eskidi! Yerine, çoklu çözümler sağlayacak yeni teknoloji…
Burası, Singapur… Küçük ve müreffeh bir şehir devletinde bu tür şıklıklar yapmak kolay. Bunu, gel de 15+ milyon nüfuslu, ucu bucağı kaçmış, yönetimi şansa kalmış başka bir şehirde yap, yapabilirsen!
Singapur’da marina kıyısında açılan 54 hektarlık parkın gözdesi, bu 18 süper ağaç. İngiliz peysaj mimarlık şirketi Grant Associates’in 5 yılda oluşturduğu park. Bilimle teknolojinin, mimarlıkla şehirciliğin, çevre korumayla sürdürülebilirlik kavramının başarılı evliliği. Parkta bu ağaçlardan başka, dünyanın dört bir yanından getirtilen 226 bin bitki ve çiçek de ekili. Süper ağaçların “dalları” aynı zamanda, gerçek bitkilerin sarılarak yukarlara tırmanmasını sağlayacak şekilde tasarlandı. Böylece, dikey bahçe denilen, düz duvarda bitki yetişmesini sağlayan düzenek kuruldu.
Böyle kısa birer cümleye sığan “oldu-bitti” öyküsünün, ne kadar karmaşık bir teknoloji alt yapısı gerektirdiğini, ve bunu sağlamak için nasıl bir bürokratik eşgüdüm ve işbirliği sağlandığını düşünmeyi, size bırakıyorum. Ama yine de, sanırım, Singapur gibi bir şehir devletinde bunu yapmak elbette çok daha kolay olmalı. Para var. Siyasi irade var. Olanak var. Vizyon var. Teknik ekip sağlamak sorun değil. Eh, başka ne gerekiyor ki zaten?
Vizyon derken, şu ayrıntıya bakınız: Bu yapay ağaçları “yukardan” görmeye ne dersiniz? Yukardan derken, helikopterden değil: Yukardan yürüyerek? (Nasıl yani?)
Şöyle: Yerden yüksekçe (10-20 metre veya daha çok) yürüme yolları yapılır. Bu yollar, ağaçların yüksek dalları hizasından geçer. Bir balkonda yürürsünüz. Bu da “farklı” bir deneyim olur. Hele çocuklar için!
Bazı turistik parklarda yüksek yürüme yolları yapılalı epey oldu. Yeni değil. Yılda 2 milyon ziyaretçi çeken, Londra’da Kew Botanik Parkı’nda denenmişti. Sonra benzerleri çoğaldı.
Singapur’dakinde ise şu fark var: O yükseklikte bir de kafe!