Akıllı şirket dönemi başlıyor
IFS, akıllı şirket kavramını hayata geçiriyor.Şirketlerin ürünlere değil ürünleri şirketlere uygun olması fikriyle hareket geçen IFS, “Akıllı Şirket” kavramını hayata geçiriyor. Bu kapsamda ilk etkinliğini Bursa’da gerçekleştiren IFS, iş ortakları aracılığıyla bu yeni kavramı aktarmaya çalışıyor.
IFS Satış ve Pazarlama Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ergin Öztürk, “IFS olarak dünyada ve ülkemizde binlerce şirket ile çalışma fırsatımız oldu. Bu işletmelerden bazılarının aynı şartlarda diğerlerinden çok daha fazla yol kat edebildiklerini, daha başarılı sonuçlar alabildiklerini ve daha da önemlisi bu başarılarının sürdürülebilir olduğunu gördük. Şirketlerin davranış şekillerini incelediğimizde iş süreçleri, insan ve sistem yaklaşımları, veriye dayalı karar verme, yalınlık, fikirlerin hayata geçirilmesi gibi konularda benzersiz yaklaşımları olduğunu fark ettik. Gözlemlerimizi endüstrilerimizin yüksek potansiyelli şirketleriyle paylaşarak potansiyellerinin daha iyi kullanılmasına, açığa çıkarılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” dedi.
Akıllı insanların akıllı şirketleri, akıllı şirketlerin akıllı endüstrileri ve toplumları oluşturacağına inandıklarının altını çizen Öztürk, “İşlerimize biraz daha akıl katmanın zamanının geldiğine inanıyoruz. Bu noktada IBM Türk ve Mümin Sekman ile birey, şirket ve toplum başarısı konulu bir yaklaşımı ilk etkinliğimize katılanların dikkatine sunduk. Burada amacımız insanlarda biraz olsun farkındalık yaratmak ve işlerine farklı bir bakış açısı ile bakabilmelerini, akıl katmalarını sağlayabilmek” şeklinde konuştu.
“Krizden etkilenmedik”
Küresel krizin IFS’i etkilemediğini iddia eden Öztürk ”Hem Türkiye’de hem de küreselde krizden etkilenmedik. Tabii ki ilk başlarda yatırım kararlarının dondurulması bir etken oldu ancak bu durgunluğun bizim için geçici olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan bizim ürünlerimizi kullanan çok şirket olması ve devam eden anlaşmalarımız da bizim krizden yüzümüzün akıyla çıkmamızı sağlayan etkenler olduğunu söyleyebilirim” dedi.
Kendilerini bir ERP satıcısı olarak konumlamaktan çok yeni bir strateji de geliştirdiklerini belirten Ergin Öztürk, bu konuda ise şunları söyledi:
“Aslında asıl işimiz ölçeklerine göre şirketlere ERP yazılımları sunmak ancak biz yeni bir strateji belirledik. 2010 ve 2011’de üzerine düşeceğimiz en önemli konu PLM diye bilinen ürün yaşam çevrimi yönetimi kavramı. Bu konu bizim için neden önemli diye sorarsanız da cevabımız çok açık. Biz gittiğimiz her şirkette ERP’den çok PLM sunuyoruz. Bir ürününün tasarım aşamasından satışına, satıştan sonraki teknik desteğine kadar geçen tüm süreçlerden kendimizi sorumlu tutuyoruz. Bu da ürünlerimizin her ölçekteki şirketin ihtiyacına uygun olabilecek uçtan uca ürünler sunabilmemizi sağlıyor.”