Akıllı tabanca
Günümüz modası, her şeyin akıllısı olacak! Silahlarda da “akıllı” (smart) modası çıktı. Hayırlı olsun. Olay, çoğu teknolojik düşünce gibi ilk önce film yapımcıları tarafından “sanki varmış gibi” gösterildi. İlk akıllı silah “Skyfall” adlı James Bond filminde kullanıldı ama, öncesi, zaman gecikmeli ateşlemesi olan bir silahı, bir komedi filminden hatırlıyorum. Kötü adam, iyi adamın silahını kapıyordu, iyi adama ateş ediyordu, ama silah ateş almıyordu. Ne oluyor diye namluyu kendine çevirip içine baktığı sırada ateş alıyordu.
Şimdi bir adım öteye gidiyoruz. Silah, yakın alan iletişim (NFC) teknikleri kullanarak ancak yetkilisinin elindeyken, parmağındaki yüzükten veya kolundaki bileklikten aldığı onay ile ateşlenebilecek. Elbette, yetkisiz kullanımı önlemek için böyle bir onay alma mekanizması kurduğunuzda, düşmanınız buna engel olacak bir “jammer” kullanıp, sizi elinizde silah, ama etkisiz de bırakabilir. Bu nedenle çalışmalar daha çok, yetkili kullanıcının silahın kabzasından tutuş şeklini ölçen ve bunu onay mekanizması olarak kullanan teknikler üzerine yoğunlaşmış durumda. Bu sefer de, elinizden bir yara alıp silahınızı her zamanki gibi kavrayıp tutamadığınızda ateş almayacak, yaralı ve etkisiz kalacaksınız.
Teknoloji, sorunlara çare bulan bir olgu. Sorunları yaratanlar ise çoğunlukla insanlar. Silaha gerek bırakmayacak bir toplum yapısı kurmak, sorunları silahla çözmekten çok daha etkin. Ne yazık ki, dünya üzerindeki toplumsal olgunluğumuz bu noktaya ulaşamıyor. Bu nedenle, bir taraftan kişisel silahsızlanmaya çalışılsa da ülkelerin silahlanması sürüyor. Çin, 2012’de askeri harcamalarda başı çekti.
Türkiye, kendi silahını kendi yapmakta ciddi bir yere geldi. İlki 2011’de donanmamıza “Heybeliada”” adıyla katılmış olan MİLGEM’in ikincisi “Büyükada” Eylül’de denize indirilecek. Bu tür gemileri bizden başka sadece 9 ülke daha yapabiliyor. Sloganımız, güçlü ordu, kişisel silahsızlanma olmalı. Kanımca güçlü ordu için her unsuru ile yerli tasarım olan her boy ve tür İHA seferberliği başlatılmalı.