Akıllı varlık optimizasyonu ve bakım süreçlerine verimlilik, güvenlik ve güvenilirlik katılıyor
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne liderlik eden Schneider Electric, üretim ve montaj hatlarında kullanılan ölçüm sensörleri ve IoT (Nesnelerin İnterneti) izleme teknolojilerinin şirketlerin döngüsellik çalışmalarında kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. IoT tabanlı üretim yaklaşımları, enerji harcamalarını azaltmaya ve makine ile diğer üretim varlıklarının yaşam döngüsünü ve verimliliğini artırmaya yardımcı oluyor.
Böylece küresel ölçekte akıllı ve sürdürülebilir üretim için çözümler sunduklarını belirten Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölgesi Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Dede; “Schneider Electric olarak 2025 yılına dek operasyonlarımızda ve 2040 yılına dek de uçtan uca karbon nötrlüğe ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda en öncelikli hedeflerimizden biri müşterilerimizin ve tedarikçilerimizin enerjiyi daha iyi yönetmesine ve CO2 ayak izlerini 2025 yılına kadar 800 milyon ton azaltmasına aktif olarak yardımcı olmak. Karbonsuzlaştırma çalışmalarımızın önemli bir bölümünü ise üretimde döngüsel modellere imkan tanıyan yeni nesil teknolojiler ve çözümler geliştirmek oluşturuyor. Bu kapsamda öngörüsel performans yönetimi için IoT sensörlerini operasyonel modellere entegre ederek akıllı varlık optimizasyonu programını sunuyoruz. Bu program, IoT sensörlerinin topladığı ve yönetim sistemleri tarafından analiz edilen performans ve koşul verilerinin gerçek zamanlı içgörülere dönüşmesine ve koşul tabanlı bakım ve modernizasyon planlarının doğruluğunu ve etkinliğini artırmaya olanak tanıyor. Böylece üretim hatlarındaki ortalama enerji maliyetlerini %20-25 oranında azaltarak kurumları içinde bulunduğumuz küresel enerji krizinde desteklerken, dünyanın sürdürülebilirliğine de hizmet ediyor” şeklinde konuştu.
Schneider Electric çözümleri, döngüsellik ilkelerine uygun olarak, üretim araçlarını daha verimli hale getiriyor. Şirketler, kurum içindeki araçları veritabanı üzerinden paylaşarak farklı tesislerde kullanabiliyorlar ve veri destekli optimizasyondan yararlanabiliyorlar.
IoT, mikro şebekeleri yönetmek ve elektrik yüklerini dengelemek için önemli bir avantaj sunarken, dijital olarak simüle edilen güç sistemleri ve proses elektrifikasyonu ile ek verimlilik ve döngüsellik potansiyeli sunuyor. Schneider Electric’in geleceğe yönelik hedefi, IoT teknolojilerinin bu özelliklerinin daha geniş bir kapsamda kullanmasını sağlamak ve üretimde sürdürülebilirliğe katkı sunmak.
IoT’nin üreticilerin operasyonlarında içgörülerden yararlanma açısından oynadığı rol, firmaların sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşması için oldukça önemli hale geliyor. Çevrimiçi sensörler ve gelişmiş analiz sistemleriyle yapay zeka kullanımı, gelecekteki arızaları öngörmelerine ve “4.0” aşamasına geçmelerine olanak sağlıyor.
Schneider Electric’in çözümlerini tesislerinde uygulayan, dünyanın lider yiyecek ve içecek üreticilerinden Nestlé, bu kapsamda önemli bir aşama kaydetti. Üretimde enerji tüketimini %5 oranında azaltan marka, dünya çapında 120 tesisinde bu sistemi inşa etmeyi ve böylece tüm tesislerinin %80’nin gelişmiş koşul izleme teknolojilerini kullanarak bakım maliyetlerini %5 azaltmayı ve ekipman performansını %5-7 arasında artırmayı hedefliyor.
Bu kapsamda sağlanan korelasyon analizi, malzeme kullanımı ölçümlerine ve makinenin enerji verimliliğine dair içgörüleri ve diğer parametreleri üretim tesisinde bir araya getirerek markanın entegre bir seviyede üretim hattı yapılandırmalarını optimize etmek amacıyla büyük veri analizi gerçekleştirmesini sağlayacak.
Schneider Electric IoT ve sensör teknolojileriyle üretim varlıklarının doğruluk ve verimlilikle buluşturulması için önemli bir rol oynamaya ve bu sayede şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmaya devam ediyor.