Akülere lityum yetmeyecek
Bolivya’da 10 bin metrekareyi aşkın alanıyla, denizden 3 bin 500 metre yüksekte dünyanın en büyük tuz gölü/çölü Uyuni. Ama tuzdan öteye bir büyük değeri daha var: Lityum elde ediliyor. Şimdilik, başka bir malzeme bulunana kadar lityum, her türlü pil yapımında olmazsa olmaz. Otomotivde petrolden elektriğe doğru evrime bakarsak, kömürle çalışan lokomotifler nasıl ortadan kalktıysa, dizelle/benzinle çalışan otomobiller de ortadan kalkacak. Yerlerini elektrikli araçlar alacak, zaten almaya başladı. Önemli Avrupa ve ABD şehirlerinde, “otomobil şarj” noktaları var artık. Aracın fişini takıp orada bırakıyorsun, şarj oluyor.
Bolivya şu sırada dünyanın lityum ihtiyacını büyük ölçüde karşılıyor. Uyuni tuz göl/çölünden çıkartılan tuz, üç ay süreyle büyük havuzlarda güneş altında kurumaya bırakılıyor. Geride kalan çökeltiden (potasyum ve boronla birlikte) lityum elde ediliyor. Ancak bütün bu süreç, çevreye elbette ki zararlı. Rio Grande Nehri’nden sürekli su pompalanması, çevredeki tarımın susuz kalmasının bir numaralı nedeni. Ayrıca bu tuz gölü/çölü flamingoların da uğrak adresiydi. İşin içinde milyar dolarlar varken flamingolar kimin umurunda?
Alman “filozof” yönetmen Werner Herzog, bu tuz göl/çölünü film seti olarak kullanarak, buradaki çevre yıkımını “Tuz ve Ateş” (Salt and Fire) filminde 2017’de dünyaya gösterdi. Film belgesel değildi, eleştirmenlerin çok da beğenmediği kurmaca bir konusu vardı ama set olarak kullanılan doğa, filmin baş kahramanıydı. Kurgu da zaten orada yaratılan çevre sorununa odaklıydı.
İşin içinde kazanç olunca, çevreyi gören yok. 2016’da Bolivya’nın lityum ihracatından kazancı 1 milyar 200 milyon Euro. Bu göl/çölden 2017’de 12 bin ton lityum elde edildi. 2019 hedefi 30 bin ton. Bolivya lityum zengini: 9 milyon ton tahmin. Dünyada lityum miktarı 50 milyon ton. Avustralya, Şili (Atacama çölü), Çin ve Arjantin de lityum üreticisi. Lityumun yıllık üretim miktarı ise 230 bin tonu buluyor. Oysa daha çok, daha çok üretilmesi lazım.
Bolivya lityumunun en büyük alıcısı Çin. 2016’da Çin otomotiv sektörü 28 milyon araç üretti. Eğer Çin, sadece elektrik kullanan araç üretirse bu, “yılda” en az 28 milyon lityum iyonlu akü demektir. Şimdilik Çin, 2016’da 500 bin, geçen yıl 700 bin elektrikli otomobil üretti. Çin şu sırada bu piyasanın yüzde 25’ine sahip. Uluslararası Enerji Kurumu’na göre 2040’ta bu oran yüzde 40’a ulaşacak.
Bu arada, pil kapasitesi artacak, fiyatlar düşecek. Şu sırada bir Tesla, 45 kilo lityum kullanıyor. Tesla, haftada 6 bin, yılda 312 bin e-oto üreteceğini ilan etti. 2020 hedefi bir milyon. Nevada’daki fabrikasında 2019’dan itibaren 35 GWh’lık pil üretecek. Çin’in ise inşa edeceği “Nevada’lar” ile üretiminin 120 GWh’i aşacağı hesaplanıyor. 2025 hedefi yılda 150 GWh. Bütün bu büyük rakamlı hacimler için büyük rakamlı lityum üretimi gerekecek.
Ve, şu ironiye bakınız: Çin, dünyanın ilk elektrikli konteyner gemisini inşa etti: Kömür taşımak için kullanıyor! Ne de olsa, kömürü hala önemseyenler var.