Alan adı pazarı daha da büyüyecek
ICANN (İnternet Tahsisli İsimler ve Numaralar Kurumu), 9-10 Mayıs 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen Ortadoğu DNS Forumu’na (MEDNS Forum) evsahipliği yaptı. Wyndham Grand Otel’de gerçekleştirilen forum, gelişen DNS ekosistemine ve bölgedeki potansiyelini ele alırken, bölgedeki ve diğer coğrafyalardaki paydaşlar ve ilgili taraflar arasında atılan adımlara ve başarı hikayelerine odaklandı. Siber güvenlik, çok dilli internet ve regülasyonlar başta olmak üzere DNS ile ilgili başlıklardaki gelişmeler değerlendirildi. İnternetin geleceğinin değerlendirildiği etkinlikte bir sunum yapan ICANN Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Teknoloji Sorumlusu John Crain, alan adı pazarının istikrarlı büyümeye devam ettiğine işaret etti. Bilgisayarların birbirleriyle numaralar aracılığıyla konuştuğunu, alan adı sisteminin (DNS) alan adlarıyla IP adresleri arasında iletişimi sağlayarak web sitelerine erişimi kolaylaştırdığını hatırlatan Crain, sunumu sonrası sorularımızı yanıtladı:
Pandemi dönemi sizin konumunuzu, önceliklerinizi ve ICANN’in sorumluluklarını değiştirdi mi?
Genel olarak hayır. Ama bu dönem, yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu da daha net biçimde ortaya koydu. Önceliğimiz her zaman güvenli, istikrarlı, dayanıklı bir ekosistem oldu. Ama pandemi dönemi internette ne kadar bağlı insan olduğunu gösterdi. Evet pandemi birçok şeyi değiştirdi, ama haricen internetin önemi ve bizim yaptığımız iş konusunda insanların farkındalığını da artırdı
Bağlantılı cihazlar ICANN öncelik ve sorumluluklarını değiştirir mi?
Bunun büyük değişimler yaratacağına dair şu dönemde net bir işaret yok. Bugün mobil cihazlar tüm internette olduğu gibi aynı tanımlama yapılarını kullanıyor. Konu network olduğunda fiziksel bazda bağlantı için farklı bir platform söz konusu. Mobil cihazların ne yaptığından ziyade giderek daha çok insanı internete bağladığı ise açık bir gerçek. Hem de bağlantı için farklı yöntemlerle… Mobil cihazla bilgisayarda yaşanan deneyimler birbirinden farklı. Elbette konu bağlantılı cihazlar olduğunda insanların kullandığı bir ağdan fazlası, makineler arası bir iletişim gündeme geliyor. Bu da daha fazla tanımlama yapılmasını gerekli kılıyor. IPv6 protokolü var ve herkes IP adreslerinin kumsaldaki kum gibi çok olduğunu söylüyor. Evet çok fazla IP adresi var ve evet, ihtiyaç olduğu sürece biz de adresleme alanını büyütebiliriz. Yıllar boyu zaten bunu yaptık. Bizim bu noktada aslında net bir misyonumuz var. Bu da tanımlayıcıların kullanıcılar ve onların kullandıkları cihazlar için güvenli ve istikrarlı olması ve bunun sürdürülebilirliğinin sağlanması.
Yeni isimler geliştirmede nasıl stratejiniz var ve öncelikleriniz neler?
Bu eksende iki önceliğimiz var. İnsanların isimleri konumlandırabilmesi için adil yüksek kaliteli süreçlerin devamlılığı. İkincisi ise paydaşlarımızın öncelikleri. Farklı toplulukları ve bireyleri her zaman dinliyoruz. Sonuçta ICANN çok paydaşlı bir yapı ve bu kitle de politikalar odaklı görüşmeleri hep yapıyor, kurallar ve yeni isimler konusunda görüşmeler oluyor. Bu yönüyle topluluğun yönettiği bir yapı var ve bu kararlar kurula gidiyor. Yeni üst seviye domainler belirleme sürecindeyiz. Bunun detaylarını yılın ilerleyen sürecinde açıklayacağız. Farklı isim alanları konusunda önemli çalışmalarımız var. Burada yine konu kullanıcı deneyimi. Sonuçta kişilerin kendi dillerinde iletişimi, kültürel devamlılık söz konusu olduğunda çok büyük öneme sahip. ‘One World, One Internet’ mottomuz zaten network adına önemli bir devrim. Bir örnek vermek gerekirse Arapça siteler ve içerikler uzun zamandır var. Ama onlara erişimde kısıt olabiliyor ve biz de bunları standardize etmek istiyoruz. Tayland dili veya Çince de söz konusu olabilir, her lisanda bunu yapabilmelisiniz.
Bölgeyi ve Türkiye pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pazarı izliyoruz ve yıllar içinde önemli büyümeler söz konusu. Esas konu şu: Birçok insan hala kendi dil varlığına veya domain isim yapılarına sahip değil. Bu da bu alanda büyük bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Yani insanlar ve iş dünyası hala online değil, en azından online olarak kullanmıyorlar kendi domain isimlerini. Bu da inanılmaz bir potansiyel yaratıyor. Buradaki isim kayıt alanların önem taşıdığı pazarda İngiltere gibi ülkelerle kıyaslayınca çok fazla oyuncu yok. Bu açıdan da potansiyel büyük. Sisteme girip insanlar alıyor ve bu isimleri dağıtıyor. Bununla beraber servisler de büyüyor. İsim ise sadece bir makineden alıp diğerine koyduğunuz bir tanımlama aracı. Eskiden ismi almak yeterdi, ama şimdi üstüne değer katmanız da lazım. Konu aslında hep buydu ama esas önemi şimdi fark ediliyor. Kartvizite veya web sitenize koyduğunuz bir isimden fazlasını yapabilirsiniz ve insanlara bu yapı üzerinden online içerik sunabilmeniz önemli. Konu sadece bir isim almak değil, bu ismin altında online olarak neler yapacağınızı da ortaya koymanız gerek. İsim sadece sizin insanları, onların da sizi bulabileceği bir yapı. Doğru domain isim burada önemini ortaya koyuyor. Sonuçta bu sizin dijital kimliğiniz.
Ülkeler arasındaki farklara dikkat çektiniz. Bu nasıl azaltılır ve bu konuda sorumluluk kimlere düşüyor?
Erişim bizim esas konumuz değil. Ama bence gelişen her teknoloji konusunda toplum içinde kamunun eğitim sistemlerini de hayata geçirmesi önem taşıyor. Bir sihirli değnekle herkesi online yapamazsınız. Ama mobil cihazları herkesin erişebileceği ürünler haline getirmeniz önemli. Bireylerin eline bunları verebilmeniz ve sonra internete bağlanmalarını sağlamanız gerek. Özellikle gelişmekte olan pazarlarda bu çok önemli. Burada doğru altyapıya sahip olmanız da şart. Gelinen noktada insanlara pahalı cihazlar vermek yerine onların mobil cihaz sahibi olmasını sağlayabilmelisiniz. Bence bu da tek bir organizasyonun sorumluluğundan çok daha fazlası. Misal Afrika içeriğine baktığımız zaman, 2022 sonunda başlattığımız Coalition for Digital Africa ile Afrika’da interneti geliştirmek istiyoruz. Biz de bu yapının bir parçasıyız ve burada paydaş olarak Afrika bölgesinden daha birçok yapı var. Bu konuda sınırları aşmak için çalışma yapıyorlar. Herkes üstüne düşen görevi yapma çabasında. Odak konu tanımlayıcı konseptler. İnsanlar bağlantı yetkinliğine ve eğitime odaklanıyor. Ama asıl önemli olan tüm bunları eşgüdümlü ve paralel biçimde yürütebilmek.
Güvenlik ve gizlilik kavramları birbirine karıştırılabiliyor. Bireylere bunu anlatma stratejiniz nedir?
Güvenlik ve gizlilik mazisi çok eski olan konseptler. Güvende olmak için kapınızı kilitler, pencerenizi kaparsınız. Ama her şeye rağmen birileri eve girip bir şeyleri çalabilir. Gizlilik ise pencerede perde olması ve insanların içeri bakamaması. Aslında bu iki kavram birbirinden çok farklı. Birçok insan pencerenizden içeri bakabilir ama siz yine kilitli kapınız arkasında kendinizi güvende sanabilirsiniz. Online gizlilik söz konusu olduğunda herkesin sözünü ettiği konu sizin verinize bakma imkanı olan, hangi web sitelerinize baktığınızı takip eden veya hangi web sitelerini aradığınızı kontrol eden üçüncü parti yapılar. Bunlar gizlilik konuları ve güvenlik başlığının dışındalar. Oysa gizlilik güvenliği besler ve insanlar bu iki kavramı bir sanıyor. Ama DNS sunucularınız güvenlikli değilse birileri içeri girip bir şeyler yapabilir ve bu gizliği aşarak güvenlik konusu halini alır. Sisteminizde bekleyen bir malware varsa, birileri sizin makinenizin içini kontrol edebilir. Bunlar bizzat güvenlik konuları. Sonuçta güvenlik ve gizlilik birbirini destekleyen iki kavram. Eğer güvenliğiniz yoksa gizliğiniz de yoktur. Kapınız yoksa perde ne yapsın.
Hedef ve planlarınız neler?
Birçok önceliğimiz var. Üst seviye domain’leri açıklamak için uygun noktada olmayı hedefliyoruz. İsim alanlarını genişletmek bizim için önemli. Coalition for Digital Africa bizim için önemli bir proje. Afrika ilk oldu bizim için ve yeni bölgesel projelerimiz de olabilir. Eğer bu model işlerse ve gruplarımız veya paydaşlar talep ederse farklı bölgelerde de oluruz. Bize şu anda bu yönde talep gelmediği için beklemedeyiz. Bir diğer öncelik her zaman tanımlayıcıların kullanımı ve politikalarla bunun desteklenmesi. Teorileri geliştirmek önemli bizim için.